AK Parti'nin elindeki fırsat
15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye'nin eskisi gibi olması artık imkansız. Hiçbir kurum, hiçbir yapı, hiçbir alışkanlık eskisi gibi olamaz. Değişim, dönüşüm, yenileşme kaçınılmazdır. Darbe girişimine ne dünya da ortak olanlarla, ne seyirci kalanlarla, ne de içinde olanlarla bir şey olmamış gibi devam edilemez. Her şey aynı devam ederse 'Biz darbeye neden karşı çıktık' sorusu cevapsız kalır.
Hükümetin elinde, devletin elinde bütün belge ve bilgiler var. Yanlışa, hataya tahammül yok. Her şeyin düzgün şekilde olması gerekir. Öyle bir dönem ki, eline fırsat geçirenlerin suiistimaline açık, suiistimali düzeltmenin ise zaman alacağı bir dönem. Bazı illerde yetkiyi ellerine geçirenlerin 'Şimdi bu listelere istemediklerimizi de ekleriz' deme cüretini gösterenler bizlere kadar ulaştığına göre ne demek istediğimiz açık...
Bürokraside ki temizlik en küçük hücrelere kadar indi. Daha doğrusu en küçük hücrelerden başladı. Fakat milletin beklediği üst düzey temizlik algısında ciddi sıkıntılar var. O durum ise tabanda tereddütleri arttırıyor. Mağduriyet edebiyatına neden oluyor. Milletin tabiri ile 'Büyükbaşlara bir şey olmuyor' sa deniliyor...
Aynı zamanda siyaset içinde hiçbir gelişme olmadı daha. Nedenlerini bilemiyoruz ama öyle görülüyor ki siyasetteki temizlik zamana bırakıldı. Fakat bir şey unutuluyor, siyasette temizlik yapılmadıkça çözüm olmayacak. Kangrene dönüşecek. Bilenler işin farkındadır. 15 Temmuz öncesi FETÖ yapısı bürokraside olduğu kadar siyasetin her kademesinde gizli aşikar müdahil idi. 17-25 Aralık'a kadar bütün AK Parti teşkilatlarında, 17-25 Aralık'tan sonra diğer partilerin üst yönetimlerine kadar. Birçok Belediye Başkanı'na daha 15 Temmuz darbe girişimi öncesi 'Tercihinizi yapın' tehditleri yapılmadı mı? Bu tehditlere kananların tespiti yapıldı mı? Temasa geçilen siyasetçilerin vekillerin sayısı konusunda ki bilgiler elde mi? Bilmiyoruz.
AK Parti siyasetteki temizlik için kendi bünyesinde yoğun çalışma yapıyor. O çalışmalar gece gündüz devam ediyor. İl il masaya yatırılmış durumda çalışmalar. İl yönetimleri için düğmeye basıldı. Bu konuda bazı illerin pilot seçildiğini duyuyoruz. Zaten bazı illerde yönetimler de feshedildi. Edilmeye de devam edilecek. Yeni il başkanlarının kimler olacağı konusunda ayrıntılı çalışmalar yapılıyor. Çok titiz çalışmalar.
AK Parti'nin teşkilatlar bazında başlattığı bu çalışmalar yeniden yapılanma, partiyi bütün kesimlere açma konusunda büyük bir fırsat doğurdu. Fakat önlerindeki en büyük handikap ise 14 yıldır artık kendini parti ile özdeşleştirmiş yapının direnci. Koloni kuranların direnci. Bu direnci nasıl kıracakları çok önemli. Çok ciddi bir direnç bulunuyor. Bu dirence milletvekilleri ve belediye başkanlarının müdahaleleri de eklenince yeniden yapılanma kısır döngüye dönüşüyor. Tüm bunlara FETÖ operasyonlarının kendilerine ulaşmasını engellemek için çaba sarf eden belediye başkanı ve yöneticiler de eklenince. O nedenle Genel Merkez yöneticileri yeni il yönetimlerini belirlerken bir taraftan kolonileşmiş yapıların etkisinden bir taraftan da belediye başkanlarının baskısından arınmış bir çalışma yapmak zorundalar. Yoksa 'Tavuk-Yumurta, Yumurta-Tavuk' tartışmasını aşamayacak bir dönüşümde kalınır.
Genel merkezin pilot olarak seçtiği ve yakın zamanda sonuçlanacak ilk yenileşme çalışmalarını gördükten sonra daha doğru değerlendirme imkanı bulacağız. AK Parti'nin ortaya çıkan durumu siyasetin yeniden yapılanması için fırsata çevirmesini umut ediyoruz. En azından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hedeflediği vizyona uygun yönetim anlayışlarının gelmesi için yeni dönemin fırsata çevrilmesi kaçınılmazdır.
Not: Yazıyı kaleme aldığım sırada Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Lideri Devlet Bahçeli Başkanlık Sistemi konusunda son durumu görüşmeye hazırlanıyordu. Yazıyı okuduğunuz sırada Başkanlık sistemi konusu şekillenmiş olacak.
Cuma'nın hayrı üzerinize olsunu2026