AK Parti'de değişim beklentisi
İttifak imkânıyla beraber yüzde 50 artı 1’in çok kıymetli olduğu bir dönemde siyaset sahnesine çıkan en küçük partinin alacağı yüzde 1 bile Cumhurbaşkanının yani iktidarın belirlenmesine, Meclis aritmetiğine ciddi bir biçimde etki edebilir. Bu yeni sistem karşısında, özellikle İstanbul ve Ankara Belediyeleri’nin kaybından sonra alınacak tedbirler, yapılacak değişiklikler, AK Parti’nin 2023’e giden siyasi kaderini tayin edecek.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın
istifasının ardından AK Parti’de değişim beklentisi daha da arttı. Olası bir
kabine değişikliği için Şubat ayında yapılması planlanan büyük kongre öncesi
yani Ocak ayı işaret ediliyor. AK Parti’nin tek vazgeçilmezi ve değişmezi
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Onun dışında teşkilatlardan tutun da kabineye
kadar büyük ve kapsamlı bir değişim beklentisi var. Beklenen performansı
gösteremeyen 5-6 bakanlıkta “umut ve heyecan yaratacak” değişimler bekleniyor.
AK Parti’de özellikle iktidarın kaleleri
denebilecek İstanbul, Ankara ve diğer belediyelerinin kaybı, değişim
beklentisinin fitilini ateşlemişti. O beklenti halen de ısrarla devam
etmektedir. Özellikle yerel seçim sonuçları ile ilgili olarak hem
sorumlulara fatura kesilmesi hem de telafisi çok güç olan aynı hataların
tekrarlanmaması için başta kabine olmak üzere parti organlarında değişim
zorunluluğu dile getiriliyor. Bununla beraber özellikle Ankara ve İstanbul İl
Başkanlıkları başta olmak üzere yerel seçimlerde başarısızlık elde eden birçok
il başkanının değişimi de beklentiler arasında. Özellikle son dönemlerde kimi
bakanların, vekillerin, belediye başkanlarının ve teşkilatların önemli bir
kısmının “Halkla ilgisinin kalmadığı, halka mesafe koyduğu, halkın onlara
ulaşmakta zorlandığı, halkla aralarında düzenli bir bağ olmadığı” şeklinde
yoğun eleştiriler var.
83 milyonluk bir Türkiye’de tüm sorunları başkan Erdoğan tabi ki
tek başına çözemez. Halkın talep ve ihtiyaçlarını tek başına gideremez.
Bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları var. Tüm
dertliler neden dermanı Başkan Erdoğan’a ulaşmakta arar? Emin olun, yurdumun güzel
insanları siyasetçilerden çok şey istemiyor. Bir çayını içseniz, hal ve
hatırını havaya değil gözlerinin içine bakarak, sadece güler yüzle dahi
sorsanız, azıcık tevazu gösterseniz çok gönül kazanırsınız.
Berat Albayrak’ın istifasının beklenen
değişim için bir fırsata dönüşebileceği, geniş bir kabine revizyonuna
gidilebileceğini dile getirenler var. Muhakkak ki değişim “şak” deyince
hemen olmayacak. Bunun bir hazırlık evresi olacak. Anlaşılan o ki Başkan
Erdoğan’ın karar ve görüşü de bu doğrultuda. Sadece istifa eden Albayrak’ın
yerine atama yapıldı. Bakanların bizzat sunum yaptıkları ve şuan sürmekte
olan bütçe görüşmeleri dahi bu değişime engel. AK Parti’de beklenen değişim
olur mu bunu önümüzdeki süreçte göreceğiz. Ancak değişim isteklerinin tabanda
gittikçe güçlendiği de yadsınamaz bir gerçek. Milletvekilleri dahi kimi
bakanlara ulaşamıyor veya ulaşsa dahi kentlerinin sorunlarının çözümü için ta
Başkan Erdoğan üzerinden ilgili bakana talimat verdirmek zorunda kalıyorlar
çoğu zaman.
Aynen Başkan Erdoğan’ın dediği gibi “Emanete
sahip çıkmak kadar emanetin hakkını vermek de önemlidir. Kendisine tanına
fırsatı kullanmayanlar hiç kusura kalmasınlar nöbeti devretmeyi kabullenmek
zorundadırlar.” Burada iki nokta çok önemli; birincisi “AK
Parti özellikle yerel seçimlerde milletin verdiği mesajları
görmezden gelerek kulağının üzerine yatma lüksüne sahip değil.” İkincisi “Gerek 31 Mart’ta gerek 23
Haziran’da millete kendilerini niçin
anlatamadıklarının muhasebesini yapmalılar.”
Başkan Erdoğan, milletin sandıkta verdiği mesajın
ve ikazın alındığını daha önce söylemişti. Ama
bir husus var ki, geçmişte de özellikle 2018 seçimlerinde listelerde yapılan
hatalar yüzünden gelen tepkiler ve ortaya çıkan kayıplar yüzünden “mesaj alındı” denilip beklenen değişimin gerçekleşmediği durumlar oldu. Başkan
Erdoğan, siyasi tecrübesi ve karizmasıyla çok
güçlü bir lider. Elbette ki yapılacak değişiklikleri birileri istediği için
veya dayattığı için değil, kendisi inandığı ve seçmen istediği için yapacaktır.
Ancak, AK Parti’deki
sorun, salt birkaç bakanın değişiminden öte, Ak Parti’nin söyleminden, hedef
kitlesinden, siyaset tarzından, özellikle ekonomik ve demokratik reformlara
kadar değişikliklerin yapılmasına dair duyulan acil ihtiyaçlardır.