Dolar (USD)
34.61
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2923.93
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Kasım 2024

​AK Parti ve CHP… "İkaz" yüklü rakamlar!

Bizi tâkip edenler, AK Parti ile tabanı arasındaki “gönül bağı”ndaki sıkıntılara dikkat çeken “ikaz yüklü” köşe yazılarımızı, televizyon konuşmalarımızı ve sosyal medya paylaşımlarımızı bilirler.

Hiçbir grupla, dünyevi güç odağı ve çıkar çevresi ile bağımız, bağlantımız olmadığı için…

“Maddi ilişki ağlarından” uzak durmaya gayret sarf ettiğimiz için, tepkilere aldırış etmeden “ikazlarda” bulunabiliyoruz.

Hem CHP zihniyetinin zararlarına dikkat çekebiliyor, hem de AK Parti Yönetimi’ni “Gidişat iyi değil!” diyerek ikaz edebiliyoruz!

Böyle yapınca da, hem CHP’lilerin, hem de bazı Ak Partililerin tepkilerine muhatap oluyoruz.

Bazı dostlarımız ise, tespitlerimize katıldıklarını söylemekle birlikte, bunları alenen ifade etmek yerine, kapalı kapılar arkasında, bizzat yetkililere iletmemiz gerektiği söylüyorlar.

Hayır, gazetecinin işi değildir bu!

Sokaktaki vatandaş, duygu ve düşüncelerini, taleplerini dile getirir…

Bizleri arar, bizlere yazar…

Bizler de, seslerinin daha fazla duyulması için elimizdeki imkânlardan istifade ederek kamuoyuna yansıtırız.

Yetkililer, bunları dikkate alır ya da almaz.

Alırlarsa istifade ederler, almazlarsa, tarihe not düşmekle yetinmiş oluruz.

Tarihe düştüğümüz notlar arasında, uzun süredir işlerin sadece Camia Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın sırtına yüklendiğine, takım oyunu oynanmadığına dair tespitler var.

Sokaktaki vatandaşın taleplerine duyarlılık noktasında büyük sıkıntıların olduğunu, taleplerin bir kısmının sadece seçimlerin az öncesinde değerlendirmeye alındığını, diğer zamanlarda ise büyük bir “boşluğun” meydana geldiğini…

Eğitim, kültür, aile başlıkları altında büyük sıkıntıların yaşandığını…

“İsraf, kibir, menfaat çekişmesi” görüntülerinin iyice yıprattığını defalarca söyledik ve yazdık…

Önceleri, “Doğru diyorsun ama bunları söylemen CHP’nin (filan) işine yaramaz mı?” diyerek karşı çıkan birçok vatandaşımız, şimdilerde daha fazla, çok daha fazla ikaz etmemiz gerektiğini ifade ediyor artık.

Evet, kafayı kuma gömmenin faydası yok!

Bunu anlayanların sayısı gittikçe artıyor.

Bu olumlu bir gelişme.

Bakarsınız, “zararlı unsurlar” bünyeden uzaklaştırılır ve “hasbî” insanlara yol açılır.

“His kaybı”na son verilir…

Bir şeyler, iş iyice işten geçmeden toparlanır!

Bugünkü vaziyette, iktidar Partisi, Sayın Erdoğan’ın liderliği ve başta CHP olmak üzere, muhalefet partilerinin “dağınıklıkları” sayesinde idare ediyor.

AK Parti uzun yıllar boyunca, muhalefet güçsüz olduğu için değil, sokaktaki vatandaşla bağları güçlü olduğu için iktidarda kaldı ve kitlelerin gittikçe artan teveccühüne mazhar oldu.

Bu durum, son yıllarda hayli değişti.

“İktidar iktidarı kaybetmek, muhalefet ise iktidara gelmemek için özel gayret sarf ediyor adeta!” dedirten vaziyetlerle karşı karşıyayız.

Evet, ortada ümit vaat eden bir muhalefet partisi yok ama iktidar da sürekli olarak patinaj yapıyor!

Bunları söylediğimizde, “kamyon devrilmeden” yol göstermeye çalıştığımızda, sokaktaki vatandaştan başkası destek vermedi bize.

“Aydın”larımızın çoğu, kamera önünde başka, kamera arkasında başka şeyler söyledi.

Kamuoyu Araştırmacısı İhsan Aktaş, bu duruma Yeni Şafak’taki yazısında yer verdiği iki cümleyle dikkat çekmiş:

“Bazı kimseler AK Partide sorun olmadığını düşünüyor ve bunu açıkça dile getiriyor. Cemiyet önünde böyle konuşanlar, kapalı kapılar ardında ise daha sert eleştirilerde bulunuyorlar.”

Evet, doğru…

Ekranlarda pek çok şeyin iyi gittiğini söylüyorlar ama kapalı kapılar ardında bambaşka lâflar ediyorlar.

Herkesin bir hesabı var.

İktidara yaslanarak elde edilen mevkileri ve diğer dünyevî imkânları “tehlikeye” atmıyor kimileri!

Neyi demek “işlerine” geliyorsa onu diyorlar, neyi dememek işlerine geliyorsa onu demiyorlar!

Onun için de, kameralar önünde ve arkasında farklı farklı kişiler oluyorlar!

İhsan Aktaş’ın yazısından bahsetmiştik.

“AK Parti’de toparlanma, CHP’de durağanlık” başlıklı yazısında, CHP’nin oy oranının yüzde 33.4 olduğunu belirtmiş Sayın Aktaş.

AK Parti yüzde 32,9 ile hemen arkasındaymış.

MHP ve DEM ise, yüzde 9 olan oy oranlarını muhafaza ediyormuş.

Sayın Aktaş’ın “… milletin CHP’ye karşı tereddütleri artmış ve bu durum önceki dönemlerde olduğu gibi devam etmektedir. Millet tekrar Ak Parti ile konuşma eğilimine girmiştir. Ak Parti’nin bu durumu karşılayacağı bir başka yazıda enine boyuna ele alınmalıdır. Görelim Mevla neyler.” cümleleriyle biten yazısında, “içeriye” ince ikazlar dikkat çekiyor.

X

En çarpıcı ikaz ise, elbette ortaya konulan rakamlarla ifade edilmiş oluyor.

Kasım ayında yapılan ankette bile CHP’nin gerisinde AK Parti.

Bütün kalbi ve gücüyle AK Parti’yi destekleyen Sayın Aktaş’ın verdiği rakamlar bunu gösteriyor.

CHP, yüzde 25 civarındaki geleneksel oyunun çok çok üzerinde.

Sayın Aktaş’ın yönetimindeki GENAR’ın Kasım 2024 araştırmasından çıkan oranları tekrar edelim:

CHP: Yüzde 33.4,

AK Parti: Yüzde 32.9

MHP: Yüzde 9,

DEM: Yüzde 9.

Evet, verilen rakamlar böyle.

Uzun yıllar boyunca yüzde 25 civarına kilitlenen, yüzde 30’ları ancak HDP-DEM ile ittifak yaparak bulabilen CHP, artık tek başına yüzde 33’ü aşabiliyormuş.

Ve “hâlâ”, AK Parti’nin az da olsa önündeymiş…

AK Partili Mehmet Metiner bu durum karşısında şunları yazmış sosyal medya hesabına:

“İhsan Aktaş’ın bugünkü yazısından…

Kasım ayında yapılan araştırmada bile AK Partimizin CHP’nin gerisinde görülmesi yürek parçalayıcı bir durum. Son derece üzgünüm. AK Partimizi bu durumlara düşürenler, ne yazık ki kongrelerde küçük iktidar oyunlarıyla meşguller.

Çok yazık!”

Evet arkadaşlar, vaziyet böyle.

“Demiştim!” demekten hiç ama hiç hoşlanmıyorum!