Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Kasım 2019

AK Parti ''Şerik''leri olduğunu bilmeli

Önümüzdeki aylarda Türkiye’de siyasi tercihlerde yeni alternatifler doğacak. Her ne kadar yeni partiler Ahmet Davutoğlu gibi, Abdullah Gül ya da Ali Babacan gibi Ak Parti’den ayrılan siyasiler tarafından kurulacak ise de, bu partiler CHP’nin de MHP ve İYİ Parti’nin de hatta HDP’nin de oylarını etkileyecek.

Kurulacak yeni partiler bütün partilerin oylarını etkileyecek olsa da, temelde Ak Parti’nin il, ilçe, belde ve bunlara bağlı kadın ve gençlik kollarının insan kaynaklarına, teşkilatlanmalarına direkt etki edecek.

Çünkü;

İktidarının 18. yılına girdiğimiz şu günlerde Ak Parti, iktidarların mukadder yıpratma, eskitme özelliğinden dolayı haklı-haksız eleştirilir hale geldi. Buna kimi alanlardaki kötü yönetim, yerelde yaşanan olumsuzluklar, partide kimi siyasi aktörlerin aymazlıkları da eklenince vatandaşın başka arayışlara girmesi kaçınılmaz oluyor. Nitekim bu arayışta olanlar 31 Mart seçimlerinde kerhen de olsa geçici de olsa CHP’de kendilerine yer buldular.

Bu arayışta CHP’ye gidemeyip kendilerine yabancı olmayan siyasi oluşumu/partiyi arayanların oranı oldukça fazla. Bilhassa seçim süreçlerinde net olarak hissedilen bu arayış genellikle sonuçsuz kalıyordu, zira oy verirken vicdanını rahatsız etmeyecek bir parti gerekiyordu.

Şimdi durum farklılaşıyor. Artık Ak Parti’den şikâyet edip başka arayışlara giden kalabalıklar CHP ya da İYİ Parti’ye mecbur kalmıyorlar. Düne kadar aynı partide genel başkan, başbakan, cumhurbaşkanlığına kadar yükselen siyasi aktörlerin kuracakları partiler var. Dolayısıyla kırgın Ak Parti seçmeni hem Ak Parti’ye olan küskünlüğünü, kırgınlığını hissettirecek, hem de Ak Parti dışındaki bu partilere oy verirken kendilerine vicdan azabı çekmeyecek gerekçeler bulacak. Biz, kurulacak partiler hakkındaki olumsuz kanaatimizde ne kadar haklı olursak olalım, vatandaşın kanaati onun oy tercihini belirler.

İşte tam da bu sebeple bu partilere oy verirken gerekçelerini bulacak olan seçmen aynı zamanda yeni kurulacak bu partilerin çeşitli kademelerinde yer almayı da isteyecektir. Herkes sadece oy vermek için başka parti arayışlarına girmez; kimileri parti genel merkezinde görev almak ister, ama pek çoğu da kurulacak yeni partilerde kendilerine il başkanı, ilçe ve belde başkanı olarak görev arayacaktır.

Bu yüzden Ak Parti, artık bir şehir için il başkanı ararken geçmişte Ak Parti Genel Merkez bahçesine kamp kuranların önemli bir kısmını oralarda göremeyecek. Çünkü alternatifler oluşuyor. Ak Parti’de kendilerine yer bulamayanlar Davutoğlu ve Babacan teşkilatlarında şanslarını deneyecekler.

Ömerler’i bulma meselesi

Anlayacağınız Ak Parti çok netameli bir sürece giriyor. Cumhurbaşkanı Sayın R. Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz aylarda, “Ömerleri arayın, bulun” talimatı teşkilatlarda makes bulacak mı göreceğiz. Tecrübelerden hareketle diyorum ki, Ömerlerin bulunması teşkilatların inisiyatifine bırakılması halinde bu talimat kahir ekseriyetle yerine getirilmeyecektir. Zira MNP ve MSP toplantılarına kendi evinde şahitlik eden, 60 yaşında ve (mütevazilik yapmayacağım) hatırı sayılır derecede siyasi tecrübeye sahip birisi olarak kanaatim ve düşüncem odur ki bugüne kadar bir siyasetçinin, bakanın, bir milletvekilinin, bir il ya da ilçe başkanının kendisinden daha iyi, daha dürüst, daha yetenekli, daha liyakatli birisini aradıklarına şahit olmadık. Tam tersi, saydığım özelliklerden bir iki tanesine sahip olan insanların o bölgenin siyasi aktörleri tarafından ya perdelendiğini ya karalandığını ya da iftiralarla gözden düşürüldüğünü gördük. Bunun yüzlerce örneği var ve siyasetle iştigal eden herkes bu işin böyle geldiğini ve maalesef böyle gideceğini biliyor.

Dediğim gibi, artık siyaset yapmak isteyenler de seçmen de kendilerince buldukları gerekçelerle farklı alternatiflere sahip. Görev almak için de oy kullanmak içinde seçenekleri fazla ve elbette Ak Parti bu yeni durumun farkındadır.

Bu sebeple Ak Parti’nin yepyeni bir anlayışla mutlaka ama mutlaka Gül-Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun kuracakları partileri hesaba katarak, bu 2 partinin belirleyeceği il ve ilçe başkanlarını dikkate alarak kendi il ve ilçe başkanlarını, Kadın ve Gençlik Kollarını belirlemelidir. Bu yapılırken -çoktan da çok zor olsa da- hayati önem arz eden Ömerler’i aramak ve mutlaka bulmak için seferberlik ilan etmelidir.

Yoksa “Nasıl oldu da bu hale geldik?” sorusunun cevabını aramak bir işe yaramayacaktır.