Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.67
Gram Altın
2955.40
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Kasım 2015

AK Parti neden kazandı?

Seçim sonuçları AK Parti muhalifleri için tahayyülün ötesinde kabul edilse de AK Partili seçmen için daha az sürpriz içermekteydi. AK Partili vekil adaylarının sahadaki seçmen heyecanına tanıklığı çerçevesinde sonuç çok da şaşırtıcı sayılmazdı.

AK Partili siyasetçilerin "bıçak sırtındayız" ifadesinin seçmeni sandığa çekip tabanı rehavetten koruma amacı güden bir strateji olduğuna inancım gittikçe pekişiyor. Bununla birlikte AK Partili siyasetçinin öngörüsü %45-46 bandında olduğundan %49,5'in ekstra bir heyecan ve sevinç dalgası oluşturmadığını söylemek mümkün değil.

AK Partinin seçim zaferinde tek bir sebepten bahsetmek elbette doğru olmaz. Aydın Doğan ve paralel medyanın topyeku00fbn saldırısı, Avrupa basınının ve lobilerin yönlendirmesine rağmen seçmenin yarısının AK Parti tercihinde bulunması birkaç koldan incelenebilir.

Öncelikle, geçen seçim algı operasyonları karşısında çaresiz, savunma modundaki AK Partinin, bu kez daha bilinçli bir seçim propagandası yürüttüğünü söyleyebiliriz. Dağdaki çobanın bile sosyal medya kullandığı, iç ve dış gelişmelerden haberdar olduğu bir Türkiye'de algı operasyonları ve dezenformasyon doludizgin devam etse de seçmen en azından tersi kanallardan farklı bilgilenme ortamını yakalamış oldu.

Seçimlerin sadece Türkiye değil Ortadoğu, İslam dünyası için anlamının algılanması da seçmeni etkilemişti. Yanı başımızdaki Suriye savaşı, 7 Haziran seçimleri sonrası İsrail ve Batı basınındaki sevinç, kararsız ve kırgın seçmen üzerinde kamçılayıcı etki uyandırdı.

AK Parti'yi cezalandırmak isteyen kırgın seçmenin 7 Haziran seçim sonuçlarıyla en büyük şoku yaşayan kesim olması ise ironikti. "Erken seçim olsun, çok pişmanım. Böyle bir sonuç beklemiyordum, sadece küçük bir ceza vermek istemiştim!" Dillendirmelerinin pratiğe geçirilmesi de önemli bir amildi.

Seçmen, terör örgütleri ve paralel yapıyla mücadele sürecini de dikkatle izleyip desteklemişti. Bilhassa Doğu ve Güneydoğu'da terörden gına gelmiş vatandaşların, "Devlet artık bize sahip çıkıyor!" duygusunu hissetmeleri de sandığa yansıdı.

7 Haziran sonrası diğer partilerin uzlaşmaz tavırlarının, koalisyonu çoktan unutmuşlar ve hiç görmemiş genç seçmenlerin bunu ucundan tecrübe etmesinin etkisini de hatırdan çıkarmamalı.

Piyasaların sarsılması, istikrarın bozulması, gelecek kaygısının ortaya çıkması, AK Partinin seçmenin beklentilerini tespit edip seçim beyannamesi ve bayram paketindeki taahhütleri-bilhassa emeklilere yönelik iyileştirmeler- seçmenin mesajının alındığını gösterdiği gibi seçmene de istikrar için AK Parti iktidarının zorunlu olduğunu öğretmişti.

Seçimler üzerindeki en büyük sebep -hiç kuşkusuz- Erdoğan etkisiydi. Gerek partinin çekirdek kadrosunun dizaynında gerekse milletvekili listelerinde Erdoğan rüzgarının esmesi psikolojik olarak bile seçmeni etkiledi ve güçlü bir sinerji oluşturdu.

Milletvekili listelerinde kripto paralellerden, işe yaramazlardan sızanlar olmuştur elbette. Bunu tamamen sıfırlamak zaten işin doğasına aykırı. Seçmen bazı adaylara karşı hoşnutsuzluk hissetse, meclise girmesini istemese de Erdoğan ve tek başına AK Parti iktidarı için reyini yüksünmeden verdi.

Bunun için, bazı işe yaramaz adayların kendileri listeye girdikleri için oy patlaması yaşadıkları gibi absürt ve komik bir duyguya kapılmamaları gerekiyor. Seçmen önce Erdoğan'a sonra istikrara, terör ve paralel yapıyla mücadeleye, birlik ve beraberliğe, güçlü Türkiye'ye oy verdi biline!

Seçimden zaferle çıkmak her şeyin güllük gülistanlık olduğu anlamına gelmiyor tabii. Seçim sonuçlarından sonra Zaman gazetesinin dilini AKP'den AK Parti'ye, Sözcü gazetesinin Tayyip'ten Erdoğan'a çevirmesine, Hürriyet gazetesinin 1 Kasım sonuçları hayırlı olsun mektubu yazmasına, Ertuğrul Özkök'ün zeytin dalı uzatmasına, seçimden önce muhalif olup Abdullah Gül üzerinden senaryo kurmaya çalışanların 2 Kasım'da fanatik AK Partili takılmalarına bakıp da rehavete kapılacak lüksümüz yok...

Şimdi, önce tevazuu takınıp sonra kanalları daha çok açıp daha yoğun çalışma zamanı. Yeni Türkiye, büyük ve güçlü Türkiye için daha cesur yürümenin vakti!

"Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde, insanları bölük bölük Allah'ın dinine girerlerken gördüğünde, artık Rabb'ini hamd ile tespih et ve bağışlanma dile. Muhakkak ki O, çok bağışlayandır!" Nasr Suresi, selam ve dua ileu2026

Twitter.com/sabihadogann