Dolar (USD)
34.32
Euro (EUR)
36.30
Gram Altın
2833.56
BIST 100
9420.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Nisan 2024

Ak Parti, Eyüp'te neden kaybetti?

Eyüp ismi, ne zaman ki Eyüpsultan oldu, manevi ve ruhani değerlere önem vermeyi bırakıp sıradan bir İstanbul beldesine dönüştü. Bunda şüphesiz son üç dönemdir maneviyatla, ruhaniyetle, dava adamlığıyla ilgisi olmayan belediye başkanları tarafından yönetilmesinin rolü büyüktü. Belediye, Eyüp Sultan Hazretleri ve halka halka çevresinde yatan binlerce İslam büyüğünü unuttu.

Eyüpsultan bildiğim bir ilçe. Yaklaşık çeyrek asırdır yakından takip ederim. Oranın velisi ve valisi İstanbul’un ve Türkiye’nin büyüğü Eba Eyyub el-Ensari Hazretleri’dir. O büyük zat, Peygamber Efendimizi yedi ay evinde misafir eden Allah Resulünün mihmandarı ve bayraktarı, bizim kısaca “Eyüp Sultan” dediğimiz büyük sahabedir.

Son üç belediye başkanının, İstanbul’un sur dışında inşa edilen bu Türk beldesi için yaptıkları, O’nun türbesi ile çevresini gül suyu ile yıkamaktan öteye gidemedi. İnsanların akın akın geldiği, ellerini duaya, kalplerini Allah’a açtığı bu inanç merkezinde belediye ne bir broşür basıp dağıttı ne de şehrin girişlerine yapılmış sebillerden bir bardak su ikram etti!

***

Önceki başkan avukattı. Kültürle sanatla bağı yoktu ama en azından saygılıydı. Onun döneminde Eyüp’teki tarihi eserler için Türkçe-İngilizce-Arapça bilgilendirme metinleri hazırlandı ama ne o zaman ne de geçtiğimiz beş yıl içinde bu metinler birer pano ile o eserlerin önüne konamadı.

Yine onun döneminde Eyüp Sultan ve çevresindeki abidevi şahsiyetleri anlatan 3 ciltlik Türbeler ve Anıt Mezarlar eseri hazırlandı ama ne eski başkan ne yeni başkan bu prestij kitabı basıp dağıtmadı. Avukat başkanın Kültür Müdürlüğüne getirdiği hemşerisi tiyatrocu kültür müdürü sezon açılışında ömrünü İslam düşmanlığıyla geçirmiş bir tiyatrocuyu şeref misafiri olarak davet edince ortalık karıştı, o yıl sezon açılışı ertelendi.

Eyüpsultan Belediyesi, vatandaşın gönlünü kazanmak için bir çabanın içine girmedi. Belediyeye gelen vatandaş işini göremeden geri döndü. Vatandaşın işini görmeyip sonra kapı kapı dolaşıp birer saksı çiçek hediye etmekle de gönüller kazanılamadı! Merkezi hükümetin Eyüp’le ilgili yaptıklarına karşı yerel yönetim çok ama çok zayıf kaldı.

Son başkan Deniz Köken iktisatçıydı, çok çalıştı, belediyenin harcadığı elektrik enerjisinin yüzde 70’ini karşılayacak güneş enerji santrali kurdu, plaj açtı, Eyüp ismiyle kahve markası oluşturdu ama koca ilçede açtığı kütüphane sayısı üçte kaldı. Tarım projelerine milyarlar harcadı ama kültür sanata, İslam büyüklerini tanıtacak faaliyetlere prim vermedi. Kitap basmadı, mezar taşlarını okutmadı. Eyüp’teki on bin tarihi mezarda kimin yattığı hala bilinmiyor.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanı izliyordu. Eyüp’ün kaybedileceğini hissetmişti. İçişleri eski Bakanı Süleyman Soylu’yu görevlendirdi. Bakan, kendi ifadesi ile Eyüp’te yedi ay halkın içine girdi, çalıştı. Ancak dört yıl boyunca belediyenin ihmal ettiği insanları son 7 ayda bir saksı çiçek mutlu edemedi. Bitişikteki Fatih Belediyesi 400 proje hayata geçirirken Eyüp, çoğu isimden ibaret 90 projede kaldı.

İstanbul nüfusunun bir milyon olduğu Cumhuriyet’in ilk yıllarında Paris’te Yahya Kemal’e şehrin nüfusu sorarlar. O da yedi milyon cevabını verir. Muhatabı şaşırır, “Nasıl olur?” diye merak edince, Yahya Kemal, “Biz ölülerimizle birlikte yaşarız” cevabını verir. Büyüklerin duasını alamayan başkanlar birer dönem görev yapıp kendilerini musiki dinlemeye hasrettiler. Amerika’da üniversite gençliğinin, 1968 benzeri bir intifada ile Siyonistleri protesto ettiği, Gazze’deki Yahudi soykırımına başkaldırdığı bu günlerde yazımı bu konuya ayırmak istemiştim. Ancak seçimden uzaklaştıkça konunun soğumaması için Eyüp Sultan ve komşularının himmetinin nasıl ihmal edildiğini yazmak istedim.