Ak Parti, Ali Babacan ve Ekonomi!..
Sayın Ali Babacan’ın AK Parti’den ayrılmasının ve bir vakitler İktidar’ın vitrininde olan bazı isimlerle parti kuracağının sinyalini vermesinin birilerinin iddia ettiği kadar sarsıcı etkiler yapmadığını gördük.
Bundan sonrasını da izlemek lazım tabii…
AK Parti, milyon türlü olumsuzluğa rağmen yüzde 40’ın üzerinde desteğe sahip, bu desteğin kıvamı biraz “gevşemiş” de olsa, “açık ara rakipsizliği” devam ediyor.
AK Parti’ye önce 7 Haziran’da, ardından 31 Mart ve 23 Haziran’da çok sert uyarılarda bulunan vatandaşın kredisi tükenmiş değil.
Rüzgârlardan etkilense de, ‘tuhaflıkları’ görüyor vatandaş.
Yarım sene öncesine kadar Beylikdüzü dışında pek duyulmamış, siyasetin herhangi bir pozisyonunda ismi pek geçmemiş bir idarecinin birden bire ortaya atılması ve “benzemezler takımı”nın, fevkalade ince stratejisiyle başkanlığa taşınması sıradan bir olay olarak görülemez.
Çok büyük bir “organizasyon” bu.
Öyle ki, Sayın Erdoğan’ı bile “söylem hatalarına” sürükleyecek kadar ince çalışma yürütüldüğünü düşündürüyor gelişmeler!..
Sayın Erdoğan geriye dönüp baktığında, “Biz nasıl oldu da şu şu hataları yaptık!” diyordur mutlaka.
İnce Akıl’ın ayarları!
AK Parti seçimi kaybetmesine yol açacak ne kadar hata varsa yaptı adeta.
Diğer taraf ise adayının kazanmasını sağlayacak her şeyi yaptı ve yapmaması gereken ne varsa yapmadı.
Sanki…
Bütün partiler bir araya geldi, bir “ince akıl”, her şeyi inceden inceye ayarladı ve böyle bir tablo oluştu.
Gezi Olayları’ndan bu yana yaşadıklarımızı üst üste koyduğunuzda önümüzdeki dönem “beklentilerini” görmekte güçlük çekmiyorsunuz.
Benim bir “mantık” örgüm var.
Gazetecilik hayatımın hemen her gününde olan bitenleri “geçmişi” ıskalamadan anlamlandırma çabası içinde oldum, bu da “ana noktaları” yakalamamı sağladı.
Aralarda “eksik, fazla, yanlış” değerlendirmelerde bulunuyor olabilirim ama geri dönüp baktığımda “büyük resmi” kaçırmadığımı görüyorum.
Gezi Olayları’nın bastırılmasını “büyük bir zafer” olarak nitelendirenlere, “Acele etmeyin, buradan çok büyük bir politik birliktelik çıkartacaklar!” dedim defalarca.
Büyük bir “oyun” kuruluyordu, her adımda bir sonrası hesap ediliyordu, AK Parti “tek kişilik mukavemet gücü” olarak öne çıkıyordu ama zemin hızla aşındırılıyordu.
Bu süreçlerde, ikide bir “Kültürel İktidar, Kültürel İktidar…” demem, bıktıracak kadar bu meseleye dikkat çekmem boşuna değildi.
Sayın Cumhurbaşkanı’na, bir “seyahat dönüşünde” bu işlerin iyiye gitmediğini, 28 Şubat’taki mücadele ruhunun iyice gevşediğini, “yerli ve milli” denilen medyanın, sivil toplum örgütlerinin iyice gevşediğini, gençliğin başka diyarlara yöneldiğini söylemem boşuna değildi.
“Söylemeyeydin iyiydi” diyenler oldu ama niçin “hesabî” olmalı ki!..
Rus uçağının düşürülmesi!
Rus uçağı düşürüldüğünde, ilk tepki olarak, “Bu işin içinde bir iş var arkadaş!” dediğimde de, bu tavrımı “yanlış” bulanlar oldu…
“Ne yani adamlar sınırlarımızı kevgire mi döndürsünler!” diyenler oldu ama…
Bunları diyenlerden biri , “işin içindeki iş” ortaya çıktığında “Haklıymışsın, biz yanılmışız!” deme erdemini gösterdi.
Diğerleri ise, o günleri unuttu bile!..
Efendim;
İkide bir “MuhafazaKÂR Kompleks” ve “Ezik Ruh Hâli” meselelerine girmem de boşuna değildi elbet.
“Bünyedeki kırgınlık ve küskünlüklere dikkat çekmeye” çalışıyordum, “goygoycular”ın alkışları ve karşıtların saldırıları öyle baskın çıktı ki, sesim galiba duyulmadı.
Duyulduysa bile, birileri sesime farklı anlamlar yükleyerek sundu!..
Uzatmayalım, meselemin “demiştim” demek olmadığını bilen bilir!..
Demek isteyip de diyemeyen, sesini duyurmak isteyip de duyuramayan kadim dostlarımın seslerini yükseltiyorum biraz, böyle kabul edilsin.
Bundan sonra ortaya koyacağım tavırlar da, lütfen farklı farklı yerlere çekilmesin.
Ne yazıyorsam oyumdur.
Gizli ajandam yoktur, efendim.
**************************
Ümmet Meselesi ve Ekonomi Meselesi!
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Ali Babacan’a “Ümmeti bölmeyin!” demiş ya…
Mesaj güzel ama ortamdaki ümmet bilinci maalesef çok zayıfladı.
“Küreselleşip globalleşmenin” etkisinden midir, buna “metal yorgunluğu” gibi faktörlerin eklenmesinden midir nedendir bilemem, “ümmet” söyleminin “oy tercihi” üzerindeki etkisi hayli azaldı.
Sosyal medyadaki “tezvirat”, bu söylemin beklenenin aksi yönde etki yapmasına yol açıyor hatta…
Bundan sonra mesele nedir?..
Çok net;
Ülkenin ve vatandaşın ekonomisi “iyiye” giderse her şey toparlanır, gitmezse sıkıntı olur!..
Hangisinin olabileceğini bilemiyorum, temennim ekonomimizin çok iyiye gitmesi elbette.
Birçok iktisatçı ile konuştum herkes kendisine göre değerlendirmelerde bulunuyor ve ben bir noktaya varamıyorum.
Sadece şunu söyleyebiliyorum:
“Ekonomi bugün için aşağı yukarı her şeydir.”
Ülke ve vatandaş ekonomisi iyiye giderse, Sayın Erdoğan’ın liderliğindeki hareket yoluna tazelenerek ve güçlenerek devam eder.
Tersi olursa…
Çok “ters” şeyler olabilir.
Ekonomik gidiş önemli
Bundan sonra ekonomiyi çok daha yakından takip etmek gerekecek.
“Faiz indiriminin oranı” ve bu adımın piyasaya yansımaları, yabancı yatırımcının ilgisi, “yer altındaki kaynaklarımız”dan “artık” yeterince istifade edilebilmesi gibi konular…
“Suriye ve Irak”taki muhtemel gelişmeler, bu gelişmelerin ekonomiye yansımaları…
Vesaire…
Bu ortamda “Hasbî”lik, “hesabi”lik tartışmasına girmeye gerek yok.
Ekseriyet için ekonomi efendim ekonomi, ille de ekonomi!..
Ekonomimiz inşallah çok daha iyi olur.
*********************
Sayın Fatih Erbakan ile Canlı Yayındayız
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Sayın Fatih Erbakan, bu akşam Canlı Yayın’da olacak.
Sayın Halis Özdemir, Sayın Muharrem Coşkun ve bendeniz aklımızdaki ve aklınızdaki soruları yönelteceğiz kendilerine.
Yöneltilmesini arzu ettiğiniz soruları twitter adresimiz @sarseven ‘e gönderebilirsiniz.
Bu akşam (12 Temmuz 2019/Cuma) Saat 21’de Akit TV’de kısmetse.