Aileyi korumak fethimizdir
Bir yıldır üzerinde emek verdiğimiz ‘’Aileyi korumak fethimizdir’ ’projemizin kitap çalışmasının çıkmasıyla, aileye dönük bu projenin ilk programına ‘’ bismillah’’ dedik.
‘’Aile içinde sözlü iletişimin önemi, masal hikâye kültürünün aile bağlarının kuvvetlenmesindeki etkisini’’ konu alan söyleşimizi eğitimci yazar Özgür Aras Tüfek, şair yazar Eyyüp Akyüz ile gerçekleştirdik.
Aile; A ile başlayan alfabeden bir cüz taşır. Toplumun
ilk harfidir. Başlangıca, temele vurgudur, neslin devamına ince bir bakıştır.
Kelimeler kavramlar içleri doldurularak yaşandığı vakit canlı kalır, ilham
verir.
Aile kavramı da bizim ona yüklediğimiz anlamla
zenginleşir. Anne, baba, çocuk der kimi! tarif ederken, kimi, dede nine ve
diğer yakınları da ekleyerek genişletir.
Ailenin tarifi şöyledir benim kalbimde.’’ Evin tüm duvarlarını yürekle eriten, bir çayın buğusunda muhabbeti demleyen, güneşin izini taşıyan gözlerden oluşan, sarmaş dolaş olan gönül bağlarını çözmeye yeltenmeyen bir avuç insan topluluğu.’’
Cüceloğlu’nun’da dediği gibi adam yerine konmamış çocuklardan adamlık beklemek ne kadar zor ise, sevilmemiş odasını bir barınak olarak kullanmış insanlardan da aileye aidiyet beklemek zordur.
Aynı kapılardan içeri girip, aile bireylerini saatlerce görmeyen, paylaşımı olmayan, tek başına yemek yiyen, tek başına odasında vakit geçiren insanlar bir evin odalarını bölüşmekten öte gitmeyen birlikteliklerinde varlık -yokluk zıtlığına da anlam yükleyemezler.
Evdekilerin varlığı ile yokluğu artık aynı anlama geliyor ise! duyguların sesine kulak kesilmek gerek.
Sevgiyle yükselen gülücükler, çay başı sohbetleri, ortak yemek yapımları, aile akraba hediyeleşmeleri, dertlerle hallenme bu bağları yeniden sıkılaştırma vesilesidir.
Aile toplumun ilk harfi ise, topluma yansıyacak doğru öğrenmeler de onu doğru telaffuzdan geçer.
Sevgi merhamet, vefa ekseninde, kültürel değerler çerçevesinde ve özgür nesillerin ışığında gerçekleşir fetihler.
Aileyi korumak, ona değer vermek demektir. Aileyi korumak saygı erdemini yüceltmek demektir.
Bu bağlamda; Ailelerimizi kaleler bilip fetih bilinciyle! gereken teçhizat, donanımla güçlenmeliyiz. En ufak bir rüzgarla savrulmayan, kökleri sağlam aileler oluşumunda, toplumsal bir duyarlılık oluşturmalıyız.
İnsan yetiştirmek, yaratılana değer vermek, yaşadığı topluma naif bir dille aktarım yapmak dava insanının çabasıdır.
Konuştuğumuz savunduğumuz değerler bizim hayat nizamımız olmuştur ve olmaya devam etmelidir.
Aile, zemininde geleceğin tohumlarının atıldığı nadide ortamdır. Sağlıklı, huzurlu, kendine ve geleceğe ışık olan evlatların yetişme mahallidir. Bu sonucu görmek ise en çok huzurlu bir çocukluktan geçiyor.
Bu çalışma da fetih ruhuyla yola çıktık. ‘’Aileyi korumak fethimizdir’’ dedik.
FETİH 1453, tarihin kalbinde bizim için kutlu bir
fetihtir. Bizlerin çabası sayesinde fetihler daim olacaktır. Bu hissiyatla
yaptığımız bu çalışmayı,1000 öğrenci, 400 öğretmen, 53 alanında bilge insan ve
yöneticilerimizle 1453 tarihiyle özdeş kıldık. Malatya’dan yurdumuza yayılan
bir izdir bu buluşma. Ayrıca Malatya’mızdan da 18 değerli insan projemize
anlamlı katkı sundu. Toplam 71 olan sayımızla da 1071 Anadolu’ya kapıları açan
fethe dikkat çektik.
Zor sürecimiz devam ederken salgının seyri bir araya gelişleri şekillendirecektir. Kitap çalışmamızda yer alan, ülkem için her biri ayrı değer olan kıymetli yazar şair, akademisyen, eleştirmen, sporcu, ressam, fotoğrafçı bilge insanlara şükranlarımızı sunuyoruz.
D.Mehmet Doğan, Mustafa Özçelik, Yıldız Ramazanoğlu, ,
Mehmet Nezir Gül, Ali Sali, Mustafa Uçurum, Ali Bal, Şakir Kurtulmuş, Özcan
Ünlü, Ali Özkanlı, Selvigül Şahin, Süheyla Karaca Hanönü, Orhangazi Gökçe,
Fahri Tuna, Betül Zarifoğlu, Eyüp Akyüz, Mehmet Özger, Ayşe Şener, Nuray Alper,
Halit Yıldırım, Behçet Gülenay, Recep Garip, Necmettin Evci, Sıdıka Aydın,
Gökhan Akçiçek, Rüstem Budak, Ramazan Kayan, Üzeyir Gündüz, Duran Çetin, Fatma
Esti, Mehmet Şeker, Ahmet Turgut, Ahmet Sezgin, Hikmet Kızıl, Şule Köklü,
Furkan Yılmaz Altınöz, Ayşe Sevim, Hamza Çelenk, Abdulvehap Ballı, Faruk İlgüy,
Serap Kadıoğlu, Özgür Aras Tüfek,Semiha Kavak, Fatma Gülşen Koçak, Aziz Darıcı,
Nevzat Güzel, Hüseyin Şahin, Ömer Faruk Arlı, Zeynep Sati Yalçın, Mine İzgi,
Tuğba Akbey İnan, Emine Kasap Karakoç, Funda Gökçen, Rabia Savaş, Nurgül Bektaş
Yakın, Gülcan Durmuş, Yasemin Katı, Recep Uçar, Ebru Burcu Yılmaz, İlhan Erdem,
Erol Afşin, Nesibe Aldemir, Adil Akkoyunlu, Aziz Kağan Güneş, Öznur Türk
Özöncel, Ayşegül Taşçı, Murat Ünal, Necip Cengil, Ahmet Küçük, Nilüfer Zontul
Aktaş, Sabri Boyraz, Ahmet Berber
Daim olsun kubbede hoş sedaları.
Fikir mimarlığını yaptığım çalışmanın koordinatör yürütücüleri Dr. Gülcan Durmuş, Hüseyin Bayer, Alaattin Aktaş hocalarımıza da teşekkürü bir borç biliriz.
Çalışmanın ev sahipleri Yeşilyurt belediye başkanımız Mehmet Çınar, Malatya bir No’lu Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Hüseyin Söylemez, Yeşilyurt Kültür Müdürü Mükremin Yağbasan’a sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Niyet hayr, akıbet hayr olsun.