Aile olma yolunda...
Dün gece gazete manşetlerine şöyle bir göz attım. Geçen günlerin devamı mahiyetinde isimlerin ve yerlerin değiştiği haberlerin yanında, seçimde kim nerde, ne zaman ve kiminle neler yaptığı, vaatler ve karalama kampanyaları, eksik aramalar vardı.
3. Dünya savaşının yaşayan tanıkları olan bizler, bir yandan yurtlarından sürülenlere, yananlara, yıkılanlara, kandırılanlara, öldürülenlere, kazalara, düşmanlıklara ve bitmek bilmeyen hırslara kurban olanları görürken, bir yandan da bu yaşanan acıların sessiz takipçileriyiz.
Elimizden hiçbir şey gelmemenin verdiği hüzünle, bize dokunulmadığı müddetçe, sesimizi yükseltmemekteyiz. Bize gelen musibet olduktan sonra da, artık her şey geç olmaktadır.
Hangisini tutsak elimizde kaldığını düşündüğümüz gündemde, hiç değişmeyen ve elimizde her daim kalan en büyük sorunumuz ailelerimiz, yavrularımız ve aile üzerine yapılan planlardır.
Gençlerin hızla evlilikten uzaklaşıp, evliliğin değerini yitirdiği, nikahsız birlikteliklerin insanların kafasında oluştuğu bir ortamda, anlamlı bir çalışmaya, geçirdiğimiz hafta sonu Müslüman Aile ve Eğitim Kurumu olarak imzamızı attık.
“Huzur yolu” köşemden önceden de yazdığım “Aile Okulu” projemizin eğitimci eğitimi çalışmasını, birbirinden değerli on dört eğitimcimizle bitirip sertifikalarını verdik. Öncelikle değerli kardeşlerimize başarılar dileriz.
12 yıldır azimle devam ettiğimiz, iki yılda bir eğitimci eğitimi yaptığımız, “Hayat Okulu” olarak da nitelediğimiz “Aile Okulu” projemizin ana hedefi, öncelikle duanın büyük bir güç, bilginin ise bir cevher olduğu, hayatın asla yalnız geçmeyeceği, iyi bir yol arkadaşının önemi, evliliğin kurtarıcı olduğu, aile olmanın insanı huzurlu edeceğidir.
Derslerimize ilmimizi, anlayışımızı ve imanımızı arttır diye başlamamız, arkamıza Rahmanı almayı dilememiz, Onsuz hayatın ne kadar zor ve anlamsız olduğunu bilmemiz, hayatımıza her dahil edişimizde bize yardım edeceğine inanmamız, bu inanma ile güvenerek teslim olmamız vardı. Öncelikle de kendimize vereceği her hayra talip olduk.
Hayata bilgi ile yön verilmediği, alışkanlıkların ise pek değişmediği her birimizin malumudur. Duygu yüklenen, hele de bu duyguyu alışkanlık haline getiren her birey, yüklendiği duyguya ve alışkanlığa mantık bürüyeceği, yaptığı hatalar için gerekçeler sunacağı da bir gerçektir.
Alışkanlıklar ve duygular oluşmadan doğru bilgi ile buluşmak insanın hayatına anlam katar, yön verir. Aksi takdirde akraba bağlarının kalmayacağı, anne- babaya zaman ayrılmayacağı, evlerin otel olarak kullanılacağı, torunların büyüklere, büyüklerin de torunlarına sevgiden mahrum bırakılacağı ortamın kurbanı olacağız.
Böylesi durumlar bilgisiz evliliklerden ya da duyguların bilgilerin üzerinde olmasından, haklılığı mutluluğa tercih edişlerden kaynaklanmaktadır. Ne geçimsiz kadın-erkek, ne de aile bireyleri vardır. Sonucunda anlayamamak ve idare edememek vardır. Mesele değiştirmeden faydalanmaktır. Bunun içinde aile bireylerinin muhabbet etmesi gerekir.
Muhabbetin akabinde oluşan meveddet yani karşılıksız sevmenin ve merhamet etmenin sonucu olan sükûnet, Rum suresinin 21. Ayetinde Rahmanın varlığına delil olarak sunulmuştur.
Bundan dolayı aile olmak, idare etme sanatını bilmekle olur. Sanat işi olan aile olma, sanatını icra edenler gibi çok emek vermeye bağlıdır. Bunun için de hayata kazanma endeksli bakılmalı, ele geçen her imkan, fırsat haline getirilmeli, mutlu olmanın ve etmenin yolları araştırılmalıdır.
Mutlu olmak ve mutlu etmek, kişinin ne istediğini bilmesine, emek sarf etmesine bağlıdır. Bu emeği verirken Rahmanın yardımı istenmelidir.
“Rabbim! Gireceğim yere dürüstlükle girmemi sağla, çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla. Bana tarafından, hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver.” (İsra 17/ 80)
Dürüst olmak, bu duanın provasıdır. Dürüstçe girilen her işte, her ortamda, her ailede yardımcı olacak olan Rab, ne istediğini bilene yol gösterecek, işlerini kolay kılacaktır. Aile olmayı istemek de bu duanın uzantısıdır. Zira aile bireyleri birbirine destek olmakla kuvvet bulurlar.
Başarılı bir erkeğin de kadının da arkasında eşlerin olması, birbirlerine destek olmalarından, birbirlerine yakıt olmalarından, gücüne güç katmalarından dolayıdır.
Ves-Selam...