Aile Meselesi, Memleket Meselesi… ''Değil'' mi Sizce?
Geçtiğimiz Pazar Günü yayımlanan “Ailemiz Böyle Bitiyor!” çerçeveli yazımız geniş ilgi uyandırdı.
Muhabirimiz Ezgi Çelik’in Adalet Bakanlığı’nın verilerine dayanarak ortaya koyduğu tabloyu işleyen yazımızda birçok rakam vardı.
Bu günü de rakama boğmayalım;
“Her yıl 250 bin çiftin boşanıyor olması” tek başına yeterli gelsin.
Hadi, o yazıda unuttuğumuz “resmî” veriyi de yansıtalım, bu da çok önemli:
Çiftlerin yüzde 36’sı evliliğin ilk 5, yüzde 20’si ise ilk 10 yılında boşanıyor.
Genç yaşta “boşanmış” ne kadar çok insanımız var böyle!
“Yuva kurmadan yaşlananlarımız” da çok, evlenme oranları da hızla düşüyor malûm.
“Muhalefetin tam desteği ile” Meclis’ten geçirilen düzenlemeler evliliği “sürekli nimet” değil, “süresiz dert” haline getiriyor adeta.
Bu bir…
Bir de evlenmek isteseler de evlenemeyenler var…
Üniversiteyi bitir, iyiye yakın bir iş bul, en az 100 bin lira parayı bir araya getir, evlen…
Yaş otuz üç!..
*
“Ailemizin hızla tükenmesinden” şikâyetçi olan
milyonlarca vatan evlâdı var, biz yazdıkça arayıp “Eksik olmayın, siz de olmasınız!” diyen nice okuyucumuz…
Ne yazık ki, milyonlarca vatan evlâdının sesi, “eşcinseller kulübü” sapkınlarının sesinin milyonda biri kadar çıkamıyor.
Zira…
Öyle bir medyamız var ki…
-İstisnalar Müstesna- bu aile meselelerine –nedense- hiç girmiyor!..
Hani…
“CHP zihniyetli” olanları anlıyoruz da…
Diğerlerine ne oluyor?..
Kim neyin “ince” hesaplarını yapıyor?
Memleketin “beka”sını düşünen bir “aydın”, “ailemizin yıkılmasını” görmezden gelebilir mi?..
Ey ilgililer!
Kimlerden korkuyorsunuz?
“Bazı sivil toplum örgütlerinin” gayet etkili yöneticilerinden mi?..
Kimlerden?..
Okuyucum bu tabloya baktıkça, “İşimiz çok zor, çok çok zor” diyor!..
Nasıl demesin;
“Beka” mevzuu oldum mu mangalda kül bırakmayan “koca medyamız”ın kahir ekseriyeti, “Beka”mızın teminatı olan “Ailemiz” yıkılırken, “Ekrem Bey’in olmayan işleriyle” vakit öldürüyor, daha doğrusu top çeviriyor!..
Bu takımın tuzu kuru, çok kuru!
“Ver coşkuyu, çak CHP’ye”…
Oldu da Bitti MaşAllah,
Bu “düzen” böyle devam eder İnşAllah!..
*
Bu işler benim bünyemi fevkalâde rahatsız ediyor…
“Maskeli balo”yu izlemeye tahammülüm yok!..
Bir “Büyük Ümit”in ince ince doğrandığını görmek, bunu milyonlarca vatan evlâdıyla birlikte izlemek…
Her gün, her dakika “çaresiz vatan evlâtlarının feryatlarına” kulak vermek…
“Niçin böyle oluyor, niçin zeminin kaymasına müsaade ediliyor?” sorularına cevap verememek…
Zor geliyor, çok zor!..
*
Aslında şöyle düşünmeliyiz değil mi:
İmtihanın güzelliği zorluğunda…
28 Şubat karanlığından Allah’ın izniyle çıkabilen bizlere gelen soruların, bu dönemde çok daha zorlaşmış olmasında hikmetler var elbette.
Eskiden “görünen hasımlarla” uğraşırdık…
Şimdiki hâl çok daha zor.
“İnce ince doğrayanları” ne yapacağız bakalım!..