Aile içi mahremiyetlere dikkat edelim

İslam dini haramlara gidecek yolları bilir ve en güzel şekilde o kanalları tıkar… Ahlak bozukluğuna gidecek yollardan biri de birbirlerine nikâhı düşecek olan kişilerin aynı odada karşılıklı oturmalarıdır… Oysaki erkekler ayrı odalara, bayanlar da ayrı odalarda oturmalı… Evet, sizin kalbiniz temiz ve dürüst olabilir ama karşınızdakinde o özellikler bulunmayabilir… Bu sebepten dolayı şehveti hareket geçirtecek bütün etkenlerden uzak durmalıyız.

Yine üzülerek söylüyorum ki çoğu aile bu konuda hassas değiller… “Ne var ki bunda! Hem onu kardeşim, abim ya da bacım olarak görüyorum!” derler. Bakın haberlere ya da günlük gazetelere… Birbirleriyle kaçan, tecavüzlere uğrayan haberler okursunuz… Her oturumda böyle sonuçlar olmaz elbette ki ama dinimiz mahremiyete oldukça önem veri… Bu konudaki gevşeklik zinalara, cinayetlere kadar vardırır Allah muhafaza…

Her odaya küçük de olsa kitaplık koyalım:

Dinimizin ilk emri olan oku! Emrine itaat etmemiz için okumamız lazım… Bunun için de evimizin her odasına küçükte olsa birer kitaplık koyarak okumaya karşı isteğimiz artabilir… Hem İslami kaynak kitaplar, hem İslami hikâye ve romanlar hem de aylık bir iki dergi olabilir…

Evimizi kütüphaneye çevirdiğimizde her kitap bir eğitmen/öğretmen olarak karşımıza çıkar… İster istemez elimiz kitaplara gider ve kitaplar içinde güzel ve huzurlu yolculuğa başlamış oluruz…

Unutmayalım ki kitap girmeyen eve kesinlikle şeytan girer…

Duvarlara ahireti hatırlatacak yazılar/ayetler/hadisler koyalım:

Evimizin duvarları ahiretimizi hatırlatacak reklam panoları gibi olmalı. Şu yazılar gibi olabilir:

• Ölüme ne kadar hazırlıklısın?

- Ey insan! Asla yalnız değilsin! Şu an Allah seni görüyor ve işitiyor!

- Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız”

- Bugün bakara suresini okudun mu?

- Bugün Allahın azabından korunmak için ne yaptın!

• Çocuk ve eşlerinizin Allahın emaneti olduğunu unutma!

Evimizi Salihlerin olduğu mahalleye/apartmana taşıyalım:

Resulullah aleyhisselam iyi ve kötü insanı şu güzel misalle anlatır:

“İyi ve kötü arkadaşın hali, güzel koku satanla körük çekenin haline benzer: Misk satan, ya sana güzel kokusundan bir miktar meccanen verir ya sen satın alırsın, ya da (hiç değilse onunla beraber olduğun sürece) güzel koku koklamış olursun. Körük çeken kimse ise, ya elbiseni yakar ya da (en azından) körüğün kötü kokusundan rahatsız olursun.”

Şeytanların topluca cirit attığı şu dünyada Salih insanlara hava ve su gibi ihtiyacımız vardır… Çünkü o insanlar bizlere Allah’ı hatırlatır, haramları hatırlatır, cennet ve cehenneme giden yolları bize gösterir…

Evimizin penceresi sahillere değil, salihlere baktığı zaman işte o zaman huzuru yakalarız inşaallah…

Bulunduğunuz evin yakınlarında;

• Cami

- Güvenilir bir dernek,

- Güzel komşular,

• Medrese gibi yerler yoksa hemen oradan taşının derim.