Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Temmuz 2023

Aile Bakanlığı'nın açıklaması ve nüfusta sıkıntı!

Geçtiğimiz günlerde MİLAT’ta Türkiye’nin önündeki en büyük tehdidi dile getirmiştik…

Evet, maalesef nüfusumuz hızla yaşlanıyor.

Bir önceki Aile Bakanı Derya Yanık’ın ifadesiyle, yaşlanmanın en hızlı olduğu Kara Avrupası’ndan bile dört-beş kat hızlı yaşlanıyor!

Birçok rakam verdik, onların bir kısmını aşağıda tekrarlayacağız.

Bu yazımızda,MİLAT’ta arz ettiğimiz rakamlara ilave veriler de yer alsın.

Yeni Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş’ın Basın Müşaviri Sayın Celal Çamur, bir mesaj göndermiş…

Sayın Bakan'ın selamı ve geçmiş bayramı tebrik ile

“Hassasiyetimize” teşekkür ettikten sonra, hazırladıkları bilgi notuna yer vermiş.

Aktarayım:

-Türkiye’de doğurganlık hızı ((15-49) yaş grubunda bir kadının doğurabileceği ortalama çocuk sayısı) verisi yıllara göre incelendiğinde azalma eğiliminde olduğu görülse de doğurganlık hızı bakımından AB İstatistik Ofisi (Eurostat)’ta yer alan en güncel verilere göre 2021 yılında Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin 2021 yılı toplam doğurganlık hızı ortalaması 1,53 çocuk iken, Türkiye'nin 2021 yılı toplam doğurganlık hızı 1,71’dir. Söz konusu oran bakımından Türkiye, Avrupa Birliği Üyesi 27 ülke arasından 6. sırada yer almaktadır.

-Türkiye'nin kaba doğum hızı (bin nüfus başına düşen canlı doğum sayısı) binde 12,8 ile Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin kaba doğum hızlarından daha yüksektir. Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin kaba doğum hızları incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek kaba doğum hızına sahip olan ülke binde 12,0 ile İrlanda, en düşük kaba doğum hızına sahip olan ülke ise binde 6,8 ile İtalya’dır.

- Türkiye’de çocuk nüfus oranı 2022 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre %26,5 (22 milyon 578 bin 378 çocuk) ile Avrupa Birliği üye ülkeler ortalaması %18,1’den daha yüksektir. AB üye ülkeleri içerisinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan ülke %23,6 ile İrlanda olurken, en düşük ülke %15,9 ile Malta olmuştur.

Sayın Çamur’un gönderdiği notlar, grafiklerle de desteklenmiş.

Görüyorum ki, grafiklere pek bakan olmuyor.

Onun için bu yazımı “ilâve” grafiklere boğmayayım.

Özetin özeti…

Türkiye’de doğurganlık hızı (hızla) azalıyor.

Bu konuda, Avrupa Birliği ortalamasından biraz iyi durumdaysak da, rakamlar farkın gittikçe kapandığını gösteriyor.

Bakanlık açıklamasındaki o bölümü tekrar edelim:

2021 yılında AB üyesi 27 ülkenin 2021 yılı toplam doğurganlık hızı ortalaması 1,53 çocuk iken, Türkiye'nin 2021 yılı toplam doğurganlık hızı 1,71’dir.”

Evet, görüldüğü gibi biz 1.71'e düşmüşüz...

Nereden?

Geçen yazımızdaki resmi rakam:

2001 yılındaki 2.38’den!

Bu çok radikal düşüş!

Bu hızla gidersek, Allah muhafaza AB doğurganlık hızı ortalamasının altına inmemiz çok vakit almayacak!

28 Şubatçılar malûm, hep bunun için uğraşmışlardı.

Yunan Helmepa ile iş birliği yaparak, “Nüfusu biraz azaltalım” demiş…

Dev kampanyalar düzenlemiş…

Bedava “vazektomi” (erkek kısırlaştırma) hizmeti (!) vermişlerdi…

Biz de onlarla çok mücadele etmiştik, yiğidin şimdiki gibi harman olduğu günlerde değil de, az bulunduğu o çok zor günlerde.

Şimdi kolay, iki yalakalık yapıyor, puan topluyorlar.

O vakitler öyle miydi?

Türkiye’nin “kısırlaştırmak istenmesine” karşı çıktık diye neler neler geldi başımıza da…

Kime anlatacaksın kavanoz dipli dünyada!

Her neyse…

Yeni Aile Bakanımız’dan ümitliyim, ilk görüntüler, feminist baskı ve yönlendirmelerden etkilenmediğini gösteriyor.

İnşaAllah öyle devam eder.

Ve İnşaAllah, evlenmek için gerekli maddi imkanları bir araya getirmenin gittikçe zorlaştığı bu süreçte, gençleri evlilikten caydıran “ithal mevzuat” ile mücadelesi olur.

Şu 6284’teki ayıklamalar, gerekirse tamamen atılıp yerine kadını, erkeği, çocuğu, aileyi koruyacak “ayrımcılıktan uzak” Yerli ve Milli Kanunların getirilmesi…

Çok adaletsiz “süresiz nafaka” uygulamasına son verilmesi…

“Şiddet bölücülüğü”nün ortadan kaldırılması, “Kadına şiddet, erkeğe şiddet, erkek şiddeti, kadın şiddeti” değil..

Şiddetin her türlüsüne “eşit” biçimde karşı çıkan bir bakış açısı, kanunlar ve uygulamalar…

Bendeniz “üç mesele” üzerinde sık sık dururum:

Aile, Milli Eğitim ve Kültür…

Önümüzdeki süreç içinde bu üç “beka” alanını yakından takibe devam kısmetse!

DOĞURGANLIK VE KABA DOĞUM HIZLARINDA DÜŞÜŞLER

“Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, toplam doğurganlık hızı 2001 yılında 2.38 çocuk iken, 2022 yılında 1.62 olarak gerçekleşti. Kaba doğum hızı ise, 2001 yılında bin nüfus başına 20.3 iken, 2022 yılında bin nüfus başına 12.2’ye düştü.

ANNE OLMA YAŞI HIZLA YÜKSELİYOR! FEMİNİSTLER BAŞARDI!

Ortalama anne olma yaşı 2001 yılında 26.7 imiş, 2022 yılında ise 29.2!

Ortalama anne olma yaşı, 30’a vardı.

NETİCE OLARAK!

Bu yazıda grafik sayısını epeyce azalttık, maksat okuyucumuza zahmet olmasın.

Geçen yazımızı nasıl bitirmişsek öyle bitirelim:

Feminizm, sapkın akımlar, televizyonlardaki “Devletimizin nedense seyirci kaldığı” femi-faşist, aile düşmanı yayınlar…

Süresiz nafaka…

Evlenmekten caydıran ithal kanunlar!...

Femifaşist baskılar…

Ve tabii geçim sıkıntısı!

Birçok şey söyledik…

“28 Şubatçılar, Yunanlılarla işbirliği yaparak nüfusumuzu azaltma programları uyguladılar!

O günlerde bunlara çok karşı çıktık, çok mücadele ettik.

Bugün üzülerek görüyoruz ki, 28 Şubat Projesi’nin aile-nüfus ayağı başarıya ulaşmış durumda!”

Ne yazık ki durum bu!

Sayın Cumhurbaşkanı, bakalım bu konuya da el atıp bazı zararlı unsurları ayıklayacak mı?

Bu gidişe “Yeter artık!” diyecek mi?

Nüfus felâketinin önüne geçmek için Sayın Cumhurbaşkanı’nın inisiyatifi tamamen eline almasından başka bir yol yok!..

Bu işi halledemezsek…

Nüfus artış hızımızı düzeltemezsek, - Allah muhafaza -çok kötü hallere düşeriz çok!