Aile Bakanlığı'nın açıklaması ve nüfusta sıkıntı!
Geçtiğimiz günlerde MİLAT’ta Türkiye’nin önündeki en büyük tehdidi dile getirmiştik…
Evet, maalesef nüfusumuz
hızla yaşlanıyor.
Bir önceki Aile Bakanı Derya Yanık’ın ifadesiyle,
yaşlanmanın en hızlı olduğu Kara Avrupası’ndan bile dört-beş kat hızlı
yaşlanıyor!
Birçok rakam verdik, onların bir kısmını aşağıda
tekrarlayacağız.
Bu yazımızda,MİLAT’ta
arz ettiğimiz rakamlara ilave veriler de yer alsın.
Yeni Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş’ın Basın
Müşaviri Sayın Celal Çamur, bir
mesaj göndermiş…
Sayın Bakan'ın selamı
ve geçmiş bayramı tebrik ile
“Hassasiyetimize”
teşekkür ettikten sonra, hazırladıkları bilgi notuna yer vermiş.
Aktarayım:
-Türkiye’de doğurganlık hızı ((15-49) yaş grubunda bir
kadının doğurabileceği ortalama çocuk sayısı) verisi yıllara göre
incelendiğinde azalma eğiliminde olduğu
görülse de doğurganlık hızı bakımından AB İstatistik Ofisi (Eurostat)’ta
yer alan en güncel verilere göre 2021 yılında Avrupa Birliği (AB) üyesi 27
ülkenin 2021 yılı toplam doğurganlık hızı ortalaması 1,53 çocuk iken,
Türkiye'nin 2021 yılı toplam doğurganlık hızı 1,71’dir. Söz konusu oran
bakımından Türkiye, Avrupa Birliği Üyesi 27 ülke arasından 6. sırada yer
almaktadır.
-Türkiye'nin kaba doğum hızı (bin nüfus başına düşen canlı
doğum sayısı) binde 12,8 ile Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin kaba doğum
hızlarından daha yüksektir. Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin kaba doğum hızları
incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek kaba doğum hızına sahip olan ülke binde
12,0 ile İrlanda, en düşük kaba doğum hızına sahip olan ülke ise binde 6,8 ile
İtalya’dır.
- Türkiye’de çocuk nüfus oranı 2022 yılı Adrese Dayalı Nüfus
Kayıt Sistemi sonuçlarına göre %26,5 (22 milyon 578 bin 378 çocuk) ile Avrupa
Birliği üye ülkeler ortalaması %18,1’den daha yüksektir. AB üye ülkeleri
içerisinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip olan ülke %23,6 ile İrlanda
olurken, en düşük ülke %15,9 ile Malta olmuştur.
…
Sayın Çamur’un
gönderdiği notlar, grafiklerle de desteklenmiş.
Görüyorum ki, grafiklere pek bakan olmuyor.
Onun için bu yazımı “ilâve”
grafiklere boğmayayım.
Özetin özeti…
Türkiye’de doğurganlık hızı (hızla) azalıyor.
Bu konuda, Avrupa Birliği ortalamasından biraz iyi
durumdaysak da, rakamlar farkın gittikçe kapandığını gösteriyor.
Bakanlık açıklamasındaki o bölümü tekrar edelim:
“2021 yılında AB
üyesi 27 ülkenin 2021 yılı toplam doğurganlık hızı ortalaması 1,53 çocuk iken,
Türkiye'nin 2021 yılı toplam doğurganlık hızı 1,71’dir.”
Evet, görüldüğü gibi biz 1.71'e düşmüşüz...
Nereden?
Geçen yazımızdaki resmi rakam:
2001 yılındaki 2.38’den!
Bu çok radikal düşüş!
Bu hızla gidersek, Allah muhafaza AB doğurganlık hızı
ortalamasının altına inmemiz çok vakit almayacak!
28 Şubatçılar malûm, hep bunun için uğraşmışlardı.
Yunan Helmepa ile iş birliği yaparak, “Nüfusu biraz
azaltalım” demiş…
Dev kampanyalar düzenlemiş…
Bedava “vazektomi”
(erkek kısırlaştırma) hizmeti (!) vermişlerdi…
Biz de onlarla çok
mücadele etmiştik, yiğidin şimdiki gibi harman olduğu günlerde değil de, az
bulunduğu o çok zor günlerde.
Şimdi kolay, iki yalakalık
yapıyor, puan topluyorlar.
O vakitler öyle miydi?
Türkiye’nin “kısırlaştırmak
istenmesine” karşı çıktık diye neler neler geldi başımıza da…
Kime anlatacaksın kavanoz dipli dünyada!
Her neyse…
Yeni Aile Bakanımız’dan ümitliyim, ilk görüntüler, feminist
baskı ve yönlendirmelerden etkilenmediğini gösteriyor.
İnşaAllah öyle devam eder.
Ve İnşaAllah, evlenmek için gerekli maddi imkanları bir
araya getirmenin gittikçe zorlaştığı bu süreçte, gençleri evlilikten caydıran “ithal mevzuat” ile mücadelesi olur.
Şu 6284’teki ayıklamalar, gerekirse tamamen atılıp yerine kadını,
erkeği, çocuğu, aileyi koruyacak “ayrımcılıktan
uzak” Yerli ve Milli Kanunların getirilmesi…
Çok adaletsiz “süresiz
nafaka” uygulamasına son verilmesi…
“Şiddet bölücülüğü”nün
ortadan kaldırılması, “Kadına şiddet,
erkeğe şiddet, erkek şiddeti, kadın şiddeti” değil..
Şiddetin her türlüsüne “eşit”
biçimde karşı çıkan bir bakış açısı, kanunlar ve uygulamalar…
Bendeniz “üç mesele”
üzerinde sık sık dururum:
Aile, Milli Eğitim ve Kültür…
Önümüzdeki süreç içinde bu üç “beka” alanını yakından takibe devam kısmetse!
DOĞURGANLIK VE KABA
DOĞUM HIZLARINDA DÜŞÜŞLER
“Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere
göre, toplam doğurganlık hızı 2001 yılında 2.38 çocuk iken, 2022 yılında 1.62
olarak gerçekleşti. Kaba doğum hızı ise, 2001 yılında bin nüfus başına 20.3
iken, 2022 yılında bin nüfus başına 12.2’ye düştü.
ANNE OLMA YAŞI HIZLA YÜKSELİYOR!
FEMİNİSTLER BAŞARDI!
Ortalama anne olma yaşı 2001 yılında 26.7 imiş, 2022 yılında
ise 29.2!
Ortalama anne olma yaşı, 30’a vardı.
NETİCE OLARAK!
Bu yazıda grafik
sayısını epeyce azalttık, maksat okuyucumuza zahmet olmasın.
Geçen yazımızı nasıl
bitirmişsek öyle bitirelim:
Feminizm, sapkın akımlar, televizyonlardaki “Devletimizin nedense seyirci kaldığı” femi-faşist, aile düşmanı yayınlar…
Süresiz nafaka…
Evlenmekten caydıran ithal kanunlar!...
Femifaşist baskılar…
Ve tabii geçim sıkıntısı!
Birçok şey söyledik…
“28 Şubatçılar, Yunanlılarla işbirliği yaparak
nüfusumuzu azaltma programları uyguladılar!
O günlerde bunlara
çok karşı çıktık, çok mücadele ettik.
Bugün üzülerek
görüyoruz ki, 28 Şubat Projesi’nin aile-nüfus ayağı başarıya ulaşmış durumda!”
Ne yazık ki durum bu!
Sayın Cumhurbaşkanı, bakalım bu konuya da el atıp bazı
zararlı unsurları ayıklayacak mı?
Bu gidişe “Yeter
artık!” diyecek mi?
Nüfus felâketinin önüne geçmek için Sayın Cumhurbaşkanı’nın
inisiyatifi tamamen eline almasından başka bir yol yok!..
Bu işi halledemezsek…
Nüfus artış hızımızı düzeltemezsek, - Allah muhafaza -çok
kötü hallere düşeriz çok!