AİHS 3. MADDE
ABD'de siyahi bir genç polis tarafından öldürülmesi ile ortalık yine savaş alanına döndü. Ülkemizde de sıkça karşılaştığımız polisin şiddet yada kötü muamele uygulaması meselesi sürekli tartışma konusu olmakta. Özellikle "sistematik işkence yapılan bir ülke" konumundan şu an geldiğimiz nokta önemli. Daha alınacak çok yolumuz olmakla birlikte "işkence" olaylarının yok denecek kadar azalmış olması ancak hala kötü muamele dediğimiz eylemlerle yer yer karşılaşılıyor olunması bu konunun önemini koruduğunu göstermektedir. Dünya genelinde yaşanan olaylara baktığımızda bunun bir ülkenin sorunu olmayıp tüm insanlığın ortak sorunu olduğunu görmekteyiz.
Bu tür olayları herhangi bir siyasi hesap içerisine girmeden değerlendirirsek doğru sonuca varabiliriz. Neden siyasi amaç saikinden bahsediyorum. Zira gezi olayları karşısında ve Hamburg olayları karşısında uluslar arası basının iki yüzlü tutumu ne yazık ki bu konularda uluslar arası kriterler üzerinden konuyu tartışmayı, hatayı ve bu hatanın nasıl düzeltileceğini konuşmayı engelledi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) ışığında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) verdiği kararlar ışığında değerlendirme yapmaya çalışacağız. Zira taraf ülke olduğumuz sözleşme ve tabi olduğumuz mahkeme bu konuda 2. Madde yaşam hakkı ve 3. Madde işkence ve kötü muamele yasağını düzenlemiştir. Kendi insanımız için yapmamız gereken şey sözleşmenin belirlediği kriterleri hayata geçirmek olacaktır. Bu noktada AB ile AİHS'yi birbirinden ayrı düşünmek gerektiğine inanıyorum.
2. maddede düzenlenen yaşam hakkını ve 3. Şahsın uyguladığı ve de devletin sorumluluğunun olduğu eylemleri bu yazı konusunun dışında bırakıyoruz.
3. madde "Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz."şeklindedir. İşkence yada kötü muameleye sebep olan şiddeti kim uygulayabilir? Bu suçun faili kimdir? Devlet görevlileridir. Hangi derecede olursa olsun kişinin devlet görevlisi olması durumunda uyguladığı şiddet AİHS'nin 3. Maddesini ihlali bu maddeye girmektedir.
İşkence yada kötü muamele nerelerde uygulanıyor? Toplu eylemlerde, gözaltında ya da cezaevinde. Yani devletin sorumluluğunun olduğu ve kişiyi koruma ve gözetme yükümlülüğünün olduğu yerler.
Eğer bir şiddet uygulanmış ise o zaman 2 soru sorulması gerekmektedir. 1. si şiddet gerekli miydi? Eğer bu sorunun cevabı evet gerekli ise o zaman 2. Soruyu sormamız gerekiyor. Gerekli olan şiddet uygulanırken fiile orantılı bir şiddet mi uygulanmıştır. Bu sorunun cevabı da evet ise müdahale için hukuk sınırları içerisinde denilebilir. Ancak bu sorulardan herhangi birisine hayır dediğimiz takdirde o zaman 3. Maddenin ihlali söz konusudur. Ondan sonra da 3. Maddede sayılan hangi yasağın ihlal edildiği tespit edilecektir.
Burada bilinmelidir ki 3. Maddenin "istisnası bulunmamaktadır". Savaş durumunda dahi kişilere 3. Maddede sayılan fiiller, cezalar uygulanamaz.
Bu yazının yazılma amacı yeni herhangi bir olay yaşanmamışken insanın fiziki ve de onurunun önemine dikkat çekmek. Etrafımızda gerçekleşen olayları yorumlarken kriterlerimizin neler olması gerektiğidir.
İsterseniz son dönemde gerçekleşen olayları bir de bu pencereden bakalım. Mümkünse yerden ve de ideolojik görüşlerimizden bağımsız olarak. @CavitTatli