Ahmet Türk'ten muhalefete sorular
Yaklaşan seçimler ve Türkiye’nin siyasi gündemi Ahmet Türk’ün Gazete Duvar'dan Vecdi Erbay'a verdiği röportajla hareketlendi. Elli yıla yaklaşan siyasi tecrübesi ile başta muhalefet ve iktidara farklı mesajlar içeren açıklamalar yaptı. Ahmet Türk özellikle muhalefete gözdağı verirken "Kürtler kimsenin askeri değildir" dedi.
Son günlerde HDP tarafından muhalefete farklı mesajlar
veriliyor. Önceki günlerde Demirtaş da Ahmet Türk’ün değerlendirmeleri
minvalinde bir mektup yazmıştı. Demirtaş’ın da eleştirisi altılı masada HDP‘nin
varlığının suiistimal edilmesiydi. Ahmet Türk’ün açıklamalarından altını
çizdiklerim:
Türk, 6 muhalefet partisinin toplantıları için, "Samimi
bir şekilde bir şeyi kabul etmedikleri sürece hiçbir şeye çözüm olamazlar"
dedi.
*Muhalefetin bir araya gelmesinin hangi esaslar üzerinde
olduğunu sorarak, “Yarın iktidara geldiklerinde ne yapacaklar? Kürt sorununun
çözümü için ne yapacaklar? Ekonomik krizi çözmek için nasıl bir reçeteleri var?
Adaletsiz ve hukuksuz bir şekilde zindanlarda tutulan siyasetçiler ve
yurttaşlar için ne düşünüyorlar? Ne dile getirecekler?” diye sordu.
*Altılı masaya seslenerek, "Demokratik parlamenter
sistem getireceğiz diyorlar. Kürtler niye güvensin? Somut adımların atılması
lazım. Beklentimiz budur" değerlendirmesi yaptı.
*Ahmet Türk, altılı masada HDP'nin yer almamasını da,
"Yüzde on üç oyu olan bir parti neden altılı masanın içinde yer almıyor?
HDP’yle aralarındaki mesafeyi koruyorlar, peki kimden korkuyorlar?
Korkuyorsanız yarın bu meseleleri nasıl çözeceksiniz?" Kürt seçmenin
muhalefetten somut adımlar beklediğini ve seçimlerde sessizliğini bozacağını
söyledi.
Röportaj boyunca sanırım soruları Ahmet Türk muhalefete
sormuş. Soruların içinden de iktidara selam verilmiş olarak okudum.
Muhalefetin Kürt meselesinde ezber bozan bir fikir
geliştiremediği, Kürtlere umut vermediği ve ikna edemediği bir realite.
Ne Cumhur İttifakı ne de Millet İttifakı, Kürt seçmenin
oyunu almadan seçimleri kazanabilecek bir çoğunluğa sahip değil. Her iki
ittifakın da seçim yarışını kazanabilmeleri için Kürtlerin desteğine ihtiyaçları
var. Kürt oylarının bu derece belirleyici olması onları tüm partilerin gizli
cazibe merkezi haline getiriyor.
Kürtler tek parça olarak HDP‘ye oy vermiyor; muhalefet ile
birlikte hareket eden, iktidarın yanında duran ve kararsız olup henüz ne
yapacağına ilişkin bir karara varmayan Kürtler de var. Son dönemlerde AK Parti’den
uzaklaşma olsa da AK Parti halen Kürtlerin ikinci partisi. AK Parti’de ısrarcı
olan Kürt seçmenler için Erdoğan hala çözüm noktasındaki tek güçlü lider. Çözüm
sürecinde elini taşın altına koyarak bunu ispatlamış olması, kararsız ve
araftaki seçmenin muhalefete mesafeli yaklaşımını güçlendiriyor.
HDP’nin muhalefet ile ilgili umutsuz tutumu onu tekrar Ak
parti ile yakınlaşma sürecine götürebilir. Son dönemdeki HDP yöneticilerinin
demeçleri bunun ispatıdır. Ezcümle “Siyaset pragmatist bir alandır. “