Ahmet Hakan'a geçmiş olsun ama...
Önce, ama falan demeden saldırıyı kınayalım. Bırakınız gazeteciyi hiç kimsenin düşüncesinden dolayı saldırıya maruz kalmasını savunmayacağımız gibi kınayıcıların en başındakilerden olacağız. Lakin bu tutumumuz, saldırının arkasındaki şaibeyi, topyekün yürütülmeye çalışılan algı operasyonunu görmemize an azından görmeye çalışmamıza mani olmayacak.
Saldırı önce Abdurrahim Boynukalın sonra da Cem Küçük üzerinden olayı AK Parti'ye yıkılmaya çalışırken saldırganların yıllar evvelki AK Parti üyelikleri üzerinden saldırıyla parti-liler- arasında organik bir bağ kurulmaya çalışıldı.
Her şeyden evvel, bir kişinin arkadaş ortamındaki geyik üzerinden saldırıya malzeme çıkarmaya çalışanlar kendilerinin bu meclislerde neler söylediklerini bir kez hatırdan geçirmeleri icap eder. Sözgelimi, sade bir vatandaşı yirmi dört saat dinlerseniz -bu mantıkla- ifadelerinde yığınla suç, cürüm teşkil eden malzeme bulmanız işten bile değildir.
Öte yandan Ahmet Hakan'ın saldırı azmettiricisi olarak büyük bir hızla ve gazetecilik öngörüsüyle(!) Cem Küçük'ü işaret etmesi de ilginç. Henüz saldırıya ilişkin bilgiler elde edilmeden böyle ifadede bulunmak olsa olsa gazetecilik başarısıdır!
Twitter'da şahsımı engellediğinden paylaşımlarını izleyemediğim özgürlük yancısı, gazeteci Ahmet Hakan'ın bunu neden yaptığını bir türlü anlayamamış ve özgürlüğün hangi maddesinden beslediğini bilmemiş olsam da gazetecilik başarıları sıklıkla karşıma çıkıyor işte!
Ahmet Hakan'a saldırının AK Parti tarafından örgütlendiğini, organize edildiğini iddia etmek için insanın önce ideolojik körlük hastalığına düçar olması gerekir ki, gördüğümüz bazı kesimlerde bunun bulaşıcı olduğu.
Sosyal medya hesaplarında alenice HDP ve PKK lehine yorumlar yapan saldırganları organik AK Partili kabul etmek ne kadar mantıklı?
Çete bağlantısı olduğu belirtilen saldırganların yaralamadan, uyuşturucu kullanmaya kadar çeşitli suçlardan kaydı olduğu anlaşıldı.
Dört saldırgandan biri olan Uğur Adıyaman'ın ağabeyi Seyhan Adıyaman'ın yıllar evvel PKK'ya katıldığı ve terör eylemlerinde bulunduğu deşifre edildi. Uğur Adıyaman'ın da HDP'nin İstanbul'daki bazı etkinliklerinde yer aldığı biliniyor.
Uğur Adıyaman'ın ayrıca uyuşturucu ticareti, birden fazla kişiyi tehdit ve resmi belgede sahtecilik gibi birçok suç kaydı bulunduğu anlaşılırken diğer üç saldırganın da sicil kayıtlarının kabarık olduğu öğrenildi.
Uğur Adıyaman'ın sosyal medyada Rojova, Kobani, Suruçla ilgili paylaşımları dikkat çekiyor. Facebook'taki bir paylaşımında da CNN Türk'te açıklama yapan Sırrı Süreyya'nın fotoğrafının altına "Helal olsun sana Sırrı. Sendeki yürek Karadeniz'e yeter artar..." yazmış.
Yeni Akit gazetesinin haberine göre başta Hürriyet olmak üzere bazı medya gruplarında yer alan Uğur Adıyaman'ın AK Parti üyesi olduğu iddiası gerçeği yansıtmıyor. Medyada AK Parti üyesi denilen Uğur Adıyaman ile saldırgan arasındaki tek bağ, isim benzerliği. Gazete ikisinin farklı kişiler olduğunu, ancak saldırı arkasından yürütülecek propaganda için böyle bir oyun kurulduğunu ileri sürüyor.
Diğer zanlı Fuat Elmas'a gelince; o da Uğur Adıyaman gibi Van'ın Gevaş ilçesinden. Her iki zanlı çocukluk arkadaşı oldukları gibi Fatih'te de aynıı mahallede yaşıyorlar. Fuat Elmas da sosyal medyayı propaganda amacıyla kullanıyor.
Her iki zanlının Facebook'taki paylaşımları şaşaırtıcı derecede benzerlik içeriyor.Fuat Elmas da Kobani, Suruç olayları üzerinden yaptığı paylaşımlarla PKK'ya destek veriyor. Fuat Elmas ayrıca Selahattin Demirtaş'ın saz çaldığı videoyu da paylaşmış. Elmas da Adıyaman gibi Kürtçe yorumlar yapmayı tercih etmiş.
Bu bilgiler üzerinden bir kesimi suçluyor veya zan altında bırakmaya çalışıyor değiliz. Suçun şahsiliği zaten başlıca inancımız. Yapay bir AK Parti üyeliği üzerinden saldırıyı AK Parti'ye, hükümete yamamaya çalışanlara dipnotlar sunmaktan başka amacımız da bulunmaz.
Hiç kuşkusuz saldırının arka planı zaman içerisinde daha net ortaya çıkacak. Saldırının kime yaradığı, kimler üzerinde baskı ve olumsuz propaganda unusuru olarak kullanıldığı açık. Ortadoğu ve dünya gündemi önemli siyasi gelişmelere tanıklık ederken gündemimizin topyekün Amet Hakan'a savrulması pek de hayra alamet değil!
Bizler öyle üstün gazetecilik başarısı gösterip Can Dündar gibi parmağımızla suçluyu işaret edecek değiliz elbette. Lakin soruları yüksek sesle sormanın faydalı olduğundan da eminiz. Umarız suçlular ve azmettiriciler en kısa zamanda yakalanır ve caydırıcı bir cezaya çarptırılırlar; daha ne diyelim!
Twitter.com/sabihadogann