Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Haziran 2019

Ahlak, Edebiyat ve Türkçe

Kitaplığımı karıştırırken 20-30 yıl, önce kitaplarımın arasında yer edinmiş bir kitap gördüm. Nasıl bugüne kadar kitaplığımda kalmış bilmiyorum. Bu tür kitapları genelde okuyacağım diye götüren bir daha getirmiyor. Kitabı okuduğumu hatırlıyorum. Ama zaman epeyce geçmiş. İçindekilere baktım, bir iki bölümünü de okudum. Yazar Emine Şenlikoğlu’nun “Nesillerin Öyküsü” kitabından bahsediyorum.

Bu Kitap, bizi o zamanlar epeyce heyecanlandırmıştı. Kitabın şimdi de bahsettiği konulara dair hassasiyetimiz yücedir. Çok şükür... Küçük kız ve Yılan Yumurtaları hikayesi...Yılanın önce süte zehrini kusuyor sonra çocukların yumurtalarına zarar vermediğini görüp süt küplerini dökmesi hadisesi... Her kitabın bir okuma çağı var. Bu, üslubuyla ayandır.

Asıl konuya geleceğim. Ahlak ve Edebiyat ve Türkçeden bahsedeceğim. Çocukluk ve gençlik yıllarımızın yazarı Emine Şenlikoğlu idi. “Nesillerin Öyküsü” kitabında olduğu gibi bize terbiye ve Ahlak-ı aliye'den güzel bilgiler verirdi. Biz, ne zaman ki büyüdük. Üniversiteye gittik. Kalın kalın kitaplar okuduk. Birçok sayfasını atlayıp bitiremediğimiz kitaplardı.

Daha sonralara geldik. Emine Şenlikoğlu’nu eleştirdik, edebiyat, sanat, belağat eksikliği var, dedik. Sonra onun imdadına daha doğrusu bizim imdadımıza Şule Yüksel Şenler yetişti. “Huzur Sokağı” romanıyla bizim camiamızın nur topu gibi bir romanı olmuştu. İçinde aşk var, entrika var, iyi kötü adamlar vardı. Ama bütün bunlar Şule Yüksel Şenler’in ahlakıyla ahlaklanırdı. Kitapta verilen mesaj, horlanan dinin ve dinî yaşayışın ılımlı direnişle karşılık verilmesiydi. Okuyucular, Huzur Sokağında sevginin işaretleri, sevginin psikolojik tezahürlerini yudumlamıştı. Huzur Sokağı, modern zamanlarda da aşkın ve sevginin klasik zamanları aratmayacağını gösteriyordu. Hatta Huzur Sokağı, bir önceki kuşağın okuduğu ve modernizm kırsalında kaybolduğu “Huzur” romanına bir meydan okumaydı. Şule Yüksel Şenler, Müslüman gençliğe çiçek tozlarının sarhoşlukları arasında bakmayı öğretmişti. O zamanki gençler ve sonra biz, bu kitabı okuyarak ayaklarımız kuvvetle yere basmıştı. Daha doğrusu ayaklarımız üzerine düşmüştük. Şule Yüksel Şenler, edebî hakikatte modern insanların idolü olan Türkan Şoray’ı edebî bir hakikate erdirmiş ve moderincilere de bir edeb dersi vermişti. Modern kesim kıskançlıklarından olsa gerek Türkan Şoray’ı Şule Yüksel Şenler ile o zamanlar görüştürmemişti.

Bizim kuşağın ilk okuması Emine Şenlikoğlu ve ikinci okuması Şule Yüksel Şenlerdi. Şule Yüksel Şenler' göre Emine Şenlikoğlu bir Anadolu kızıydı. İstanbul görmemiş, edebiyat çevresinden etkilenmemişti. Onun derdi saf İslam ahlakını yeni gençliğe tebliğ etmekti. Emine Şenlikoğlu hocamız da yirmi kitap yazdıktan sonra kendi ifadesiyle "Türkçe ve edebiyat derslerini aldı. Ve kitaplarını yeniden gözden geçirmeye başladı. Gelecek yazarların aynı hatalara düşmemesi için -Edebiyat ve Yazma Sanatı Üzerine-bir kitap yazdı.

Onun kitaplarındaki “Nesillerin Öyküsü”ndeki kahramanlar İslam’ı tebliğ ederken karşılarında sert kayalar vardı. Şimdi ise mürayi insanlar. Ne senden ne de sana karşı olabiliyorlar. Bu tip insanlardan biriyle karşılaşmıştım. Oldukça dar bir pantolon üzerinde eğreti duran bir bluz ve yine eğreti bir şekilde baş örtüsü. Son model akıllı telefonu da dar pantolonun arka cebinde. Allahım dedim kendi kendime bu telefon hırsızları da haksız değiller yani. Bana sorsanız bu modern çağın önceki hali daha güzeldi.

Bu akıllı telefonları arka ceplerine koyanların idol yazarı artık ne Emine Şenlikoğlu ne de Şule Yüksel Şenler’di. Bunların mürebbiyesi, yol göstereni yazar Elif Şafak’tı. Kendisi Türkçeyi sonradan öğrendi. Ama romanlarını İngilizce yazmaya devam ediyor. Onun kitaplarını tercümanlar Türkçeye çeviriyor. Mütercimler çevirirken Elif Şafak’ın İngiliz ahlakını da çeviriyor. Bizim vaktiyle karşı olduğumuz ve son zamanlarda kamuoyunun gördüğü “Mahrem” kitabında gayr-ı ahlaki hatta pedofil (çocuk istismarı, sübyancılık) içeren içerikleri bolca kullandı. Neden İngiliz ve Fransız ahlakından ilham aldığı için...

Şimdi soruyorum. Bizim mahallenin yazarı Emine Şenlikoğlu yeniden Türkçe ve Edebiyat dersi aldı. Ve kitaplarını bu şekilde düzenledi. Acaba Elif Şafak da Türk edebiyatında özlenen İslam ahlakını edindi mi yoksa edinir mi?...