Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.69
Gram Altın
2954.72
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Ağustos 2020

Âhirete İmân-1

“Âhiret” sözlükte “son, son gün ve öbür dünya” gibi manalara gelir. Son gün denilmesi,

arkasından gece gelmediği veya dünyadan sonra geldiği içindir. Dinî terim olarak ise âhiret:

Ölümden sonra insanların tekrar dirilmesiyle başlayan ve sonsuz olarak devam edecek olan

hayattır.

Tıpkı insanlar ve diğer bütün canlılar gibi dünyanın da bir ömrü ve bir sonu vardır.

Dünyanın bu son bulma anına “Kıyamet” denir. Allahü Teâlâ, kıyamet günü bütün ölüleri diriltecek ve hepsini “mahşer” denilen yerde toplayacaktır. Bu yeni âleme de “âhiret” denir.

Berzah Alemi Nedir?

Ölümle başlayıp Kıyametin kopmasıyla sona eren kabir hayatına ise, Berzah âlemi denir.

Âhiret, metafizik yani duyu ötesi bir olgu olduğu için, gözlem ve deneye dayanan pozitif

bilimlerle açıklanamaz. Aklın kesinlikle gerekli gördüğü âhiret hayatı hakkındaki tek bilgi

kaynağımız vahiydir; yani Kur’an-ı kerim ve hadis-i şeriflerdir.

İmanın beş rüknünden biri âhirete; yani bir gün mutlaka Kıyâmetin kopup bu dünyanın yok olacağına, dolayısıyla da bu dünyadaki hayatın biteceğine inanmaktır. Biz Müslümanlar bu inancımızı “âmentü”de; “ve’l-yevmi’l-âhiri” (âhiret gününe inandım,” şeklinde ifade ederiz.

Her şey tekrar dirilecek

Bütün canlılar ölüp dünya yok olduktan sonra, Hak Teâlâ, insanları tekrar diriltecek. Sevab ve günahlar tartılacak. Herkes, hayır olsun şer olsun bütün amellerinin karşılığını görecektir.

Sevabları ağır gelen kişinin mükafatı ebedî cennet, günahları ağır gelen kimsenin cezası ise

cehennemdir. Bütün kâfirler, cehennemde ebedî kalacaklardır. Cehenneme giren günahkâr mü’minler ise, cezâlarını çektikten sonra mutlaka oradan çıkıp cennete gireceklerdir.

Ahiret hayatı vardır

Allahü Teâlâ, Kuran-ı kerimin birçok âyet-i kerimesinde âhiret hayatının var olduğunu

bildirmekte, insanları bu büyük hakikate inanmaya çağırmakta ve âhirete inanmayan

kimseleri mümin saymamaktadır. Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki:

“Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, O’na indirdiği Kitab’a ve daha önce indirdiği

kitaplara iman(da sebat) ediniz. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve

kıyamet gününü inkâr ederse, tam anlamıyla sapıtmıştır.” (Nisa 136)

“Habibim! Sana indirilen Kitab’a ve Senden önce indirilen kitaba inanan müminlere;

namaz kılanlara, zekât verenlere, Allah’a ve âhiret gününe inananlara elbette büyük ecir

vereceğiz.” (Nisa 162)

“Allah’a ve âhiret gününe inanmayanları da Allah sevmez.” (Nisa 38)

Ceza ve mükafat günü

Dinimizde âhirete inanmanın yeri büyüktür. Âhiret inancı, âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerde genellikle Allah’a iman ile birlikte geçmektedir. Kuran-ı kerimde âhiret hayatına çok önem verilmekte, hemen hemen bütün surelerde çeşitli deyim ve kelimelerle âhiret inancı vurgulanmaktadır. Ayrıca muhtelif örnekler verilerek âhiret inancı insanların beynine ve

kalbine kazınmaya çalışılmaktadır.

Namaz kılarken her gün defalarca; “Allah, ceza ve mükâfat gününün sahibidir,” (Fâtiha 4)

deriz. Bu âyet-i kerime, yaptığımız her işin bir karşılığının ve bedelinin olduğunu, hareketlerimizin ve davranışlarımızın hesabını vereceğimiz âhirete hazırlanmamız gerektiğini bize hatırlatır. Böyle bir hazırlık ise, hareketlerimize çekidüzen vermemizi sağlar.

İnsanlar farklı farklıdır

İnsanlar bu dünyada çok farklı yaşarlar; iyi, doğru, güzel, faydalı ve âdil karakterli olanların

yanında; kötü, yanlış, çirkin, zararlı ve zâlim karakterli insanlar da çoktur. Şayet âhiret hayatı

olmasaydı; iyilikler mükâfatsız, kötülükler de cezasız kalırdı. Bu ise, Allahü Teâlânın mutlak

adâletine aykırıdır.

Âhiret hayatı hakkındaki delillerden birkaçı şöyledir:

“Habibim, onlar Sana indirilen Kitaba da, Senden önce indirilenlere de inanırlar; âhirete

de onlar kesinlikle inanırlar.” (Bakara 4)

“Allah’a ve âhiret gününe inanıp sâlih amel işleyen kimselerin, Rableri katında büyük

sevapları vardır. Onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.” (Bakara 62)

“Biz, Allah’tan geldik ve Allah’a döneceğiz.” (Bekara 185)

“Allah ölümü ve hayatı, hanginizin daha güzel davranışlarda bulunacağını imtihan etmek

için yarattı.” (Mülk 2)

“İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor.” (Kıyame 36)

“Yoksa kötülük işleyenler, kendilerini; inanıp salih amel işleyenler gibi kılacağımızı;

hayatlarının ve ölümlerinin bir olacağını mı sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar!” (Casiye 21)