Ahiret gününe hazır mıyız?
Sevgili kardeşim..!
Sizde biliyorsunuz ki imanın şartlarından biri de ölüm ötesi bilgilere iman etmektir… Yani ahiret gününe iman etmek… Kişi ahiret gününe iman ettiği oranda haramlardan uzaklaşır ve çokça salih amel işlemek ister… Çünkü o bilir ki çok çetin bir hayat kendisini/insanları bekliyor… Gerçekten de akıllı bir Müslüman ahirete imanı gündemine alır ve ölüm meleğiyle tanışıncaya kadar gündeminde tutar… Bakın bu işi sahabeler nasıl ciddiye almışlar. Birlikte görelim;
“İbni Ömer radıyallahu anhu der ki: “On kişilik bir grubun onuncusu olarak Peygamber’imizin ziyaretine gittim. Ensar’dan biri Peygamber’imize “İnsanların en zekisi ve değerlisi kimdir, Yâ Rasûlallah?” diye sordu. Peygamber’imiz bu soruya şöyle cevap verdi:
“En zeki ve en değerli kimseler ölümü en sık anan ve onun için en çok hazırlık yapan kimselerdir. Bu kimseler dünya şerefi ve Ahiret üstünlüğünü birlikte yanlarında götüren zekilerdir”
Değerli kardeşim..!
Dünyanın en zengini de olsanız, en sağlıklısı da olsanız, dünyanın başkanı da olsanız, dünyanın en âlimi de olsanız karşınızda bir ölüm var ve o ölüm sizi bekliyor… Ölüm meleğinin listesindesiniz… Vakit gelince randevu yerine tıpış tıpış gidersiniz… Hele de hazırlıksız yakalanmışsanız vay başınıza galenler… Çünkü;
- Tövbeyle tanışmayan günahlarınız,
- Haklarını ihlal ettiklerinizden helallik dileme fırsatının kaçmış olması
- Ertelediğiniz ibadetler
- Yatırımını yapmayı ihmal ettiğiniz öldükten sonra bile devam edecek olan salih ameller…
Sevgili kardeşim...!
Aklınızı ve inancını başınıza alın ve geç olmadan ahirete hazırlığa başlayın…
Ölümü unutmayalım
Değerli kardeşim..!
Âdem aleyhisselamın çocuklarından başlayarak milyarlarca insanla tanışan ölüm meleği gün gelecek sizinle de tanışacak… Artık Allah’ın razı olduğu bir yerde ve Allah’ın razı olduğu bir şekilde mi can verirsiniz onu Allah’tan başka kimse bilemez… Ama bir gerçek var ve siz öleceksiniz…
Ölüm haberlerinin sıradanlaştığı, kabirlerin şehrin uzak yerlerine taşındığı, kabristanların mermeristana dönüştüğü, şehrin içinde kalan kabristanların duvarlarının yükseltildiği ve ağaçlarla birer perde edildiği, ölüm vakalarının hastanelere taşındığı ve ölümün korkutmadığı çok ilginç bir dönemde yaşıyoruz:
- Artık ölüm korkutmuyor!
- Öldükten sonra başımıza neler geleceği merak edilmiyor!
- Ölüm meleği gelirken nasıl bir sekerat bizi bekliyor merak edilmiyor!
- Bir ölünün başına neler geleceği merak edilmiyor!
- Kabirde neler yaşandığı ve nasıl bir hazırlığın yapılması gerektiği umursanmıyor!
- Ölümü tefekkür etmenin sağlayacağı kazanç kimsenin umurunda bile değil!
Ne oldu bize ve bu insanlara!...
Değerli kardeşim..!
Çoğu İnsanın ölümü zikretmemeleri ve tefekkür etmemeleri seni yanıltmasın… Onların dünyaya dalmaları ve şuursuz kahkahaları seni imrendirmesin… Onlar için bakın rabbimiz ne buyuruyor;
“İnsanların hesaba çekilme zamanı yaklaştı. Fakat onlar hâlâ gaflettedirler, yüz çeviriyorlar.” (Enbiya suresi 1.ayet)
Ölüm meselesini başka bir boyutta görelim;
Resulullah aleyhisselam buyuruyor ki:
“Eğer hayvanlar ölüm hakkında âdemoğlunun bildiğini bilseydiler, insanlar onlardan semiz bir et yiyemezlerdi.” (Beyhâkî)