Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.52
Gram Altın
2500.54
BIST 100
9548.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 Mart 2021

Ahilik ve Fütüvetnâmeler

Tasavvuf akımı ve sivil toplum hareketi olarak Anadolu’da ortaya çıkan ahilik teşkilatının esasları, teşkilâta girenlerin uymaları gereken kuralları fütüvvetnâmeler ile biliyoruz.

800 yıllık geleneğimiz ahilikle ilgili son senelerde ‘Ahilik Haftası’ etkinlikleri düzenlenmektedir. Ticarî hayatla birlikte evrensel değerleri içerisinde barındıran, iktisadî-sosyal tarihimizin önemli müessesesi ahiliğin medeniyet, kardeşlik, cömertlik, tevazu, kanaatkârlık, bilgi, paylaşım ve dayanışma gibi meziyetlerle donanmış teşkilatın yapısını da son yıllarda adı sayılan bu etkinlikler münasebetiyle basılan yayınlarda görüyoruz.

Meslekî rehber niteliğindeki fütüvvetnâmelerde teşkilatın usul ve erkânı, çalışma ilkeleri ve kuralları belirlenmektedir. Fütüvvet anlayışının adalet ve hakkaniyete dayalı toplumsal bir sistemin kurulması ve yaşatılmasına zemin hazırladığı açıktır.

Ahiliğin ilim, ahlâk ve çalışma ilkelerini belirleyen fütüvvetnâme kelime itibari ile yiğitlik ve cömertlik anlamını taşıyan bir teşkilat birleşmesidir. Ahilik teşkilatının temellerini fütüvvetnâmeler atmıştır ki, bu akıma gönül veren kişilerin hayatlarında bir takım değişiklik beklenir. Hz. Ali ve güzel ahlakı fütüvvetnâmenin en iyi temsilcilerinden biri olarak görülmektedir.

Ticaret Bakanlığı Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü’nün Sabuncuoğlu Şerefeddin ve Bursalı Hoca Cân’ın yazdıklarıİki Fütüvvetnâme’ kitabı elimize ulaştı. Prof. Dr. M. Fatih Köksal ile Doç. Dr. Bünyamin Ayçiçeği’ günümüz Türkçesine kazandırdıkları fütüvvetnâmenin kültür hazinemize katkısının olacağı aşikâr. Ticaret Bakanlığı daha önce de ‘Ahilik Ansiklopedisi’ yayını ilekültür dünyamızdaki bir boşluğu doldurmuştu.

Ahi Evran-ı Veli’nin “İlim gökyüzündedir, kim onu indirecek. Veya yer altındadır, kim çıkaracak. Yahut dağların ötesindedir, kim onu getirebilir demeyin. İlim kalplerinize yerleşmiştir. Sıddiklerin ahlâkıyla ahlaklanın ki, kalplerinizde ilim belirerek sizi mutlu kılsın ve korusun…” özdeyişinin bir nev’i açıklaması olan fütüvvetnâmeler ile ahilik hakkındaki kelime ve kavramların yerine oturacağını söyleyebiliriz. Bugüne kadar sadece kardeşlik ve esnaf birlikteliğini aklımıza getiren ‘ahi’ kelimesinin ardındaki tasavvufi ve diğer kültürel zenginliğimizin neler olduğunu da bu vesile bilinmesi söz konusudur.

Selçuklu döneminde gelişip, yaygınlaşan ahiliğin anayasası konumunda olan fütüvvet anlayışı üzerine tasavvuf önderlerinin de yazdıklarını biliyoruz. Şurası bir gerçektir ki, fütüvvet ahlâkını pratik olarak hayata geçiren, belirli bir teşkilât ve meslek mensuplarına bu anlayışı hayat felsefesi olarak kabul ettiren topluluk ahilerdir.

Ahiliğin tarih silsilesini Hz. Ali, Hz. Hamza, hatta Hz. Peygamber’in katıldığı ‘Hılfü’l-Fudül’ anlaşmasına götüren ilim adamlarımız konuyla ilgili olarak İbn Battuta’dan alıntı yaparak, Anadolu’daki ahi tekkelerinin köylere kadar yaygın olduğunu, köylerdeki sözlü kültürün tarihine de değinmiş ahilik teşkilatı bünyesindeki şeyhlik, ahi- babalık ve yiğit başılık gibi mevkilere ancak kıdem, yaşlılık ve seçim gibi esaslara bağlı kalınarak gelinebildiğini ifade etmişlerdir. Ahi ocağının bir nev’i ‘Yol Kitabı’ olan fütüvvetnâmelerde ortak işlenilen konuların başında yola giriş töreleri ve ritüelleri gelmektedir.

Ankara’nın manevî mimarı Hacı Bayram-ı Veli esnaf içi yardımlaşma fonu olan ‘Orta Sandığı’ uygulamasını bahçe sahiplerinin meslekî piri olarak başlattığı için kendisine verilen; ‘Ahi Sultan’ unvanıdır.

Ahiliğin Ankara’daki ‘Seğmen’, Çankırı’daki ‘Yâren Sohbet’ geleneğinde belirginleştiğinin altını çizerken eğitim ve disiplin terbiyesi konusunun ayrı araştırma konusu olduğunu ifade etmeliyiz. Ahiliğin ülkemizde ve dünyada daha iyi tanıtılması, bu eserlerin milletimizle buluşmasıyla artacağından vesile olanları bir kere daha takdir ve tebrik ederken yazımızı da Fütüvevetnâmeye uygun noktalayalım ve’s-selam.