AH ENRICO\u2026 TEMİZLİKÇİ RİCO'NUN MASUM EVL\u00c2DI!..
Bir toplantıda sordum:
"Büyük bir 'sır'rınız var ve paylaşmak istiyorsunuzu2026
'Sır paylaşılmaz!' demeyin, öyle bir an gelir ki, 'sır'rınızı içinize hapsedemezsiniz.
Mutlaka biriyle paylaşmak istersiniz, içinizi dökmek, karşınızdakinin meseleyi çözemeyeceğini bilseniz de anlatmak istersiniz.
Öyle bir an gelse, o büyük 'sır'rınızı kimle paylaşırsınız?..
O öyle bir 'sır'ki ama, söylediğinizden başka kimse asla duymamalı, bilmemeli.
Bir kişi.
Sadece o bilmeli ve o 'sır'rı kendisiyle birlikte mezara götürmeli.
Günün birinde aranız bozulsa da, 'hırs' yapıp dile getirmemeli o "sır"rınızı.
Günün birinde kanlı bıçaklı da olsanız, 'sır'rın namusuna sadık kalmalı!.."
Topluluğa sordum:
"Böylesine güvenebileceğiniz kaç kişi var? Günün birinde kanlı bıçaklı da olsanız, 'sır'rınızı ele vermeyecek kaç kişi?"
Topluluk sustu.
Salondaki sessizliği bozan bir hanımefendi oldu.
Dedi ki;
"Benim böyle bir dostum var!"
Bir bey söz aldı, "Ben de bir kişiye güvenebilirim." dedi.
Diğerleri bir şey demedi!
Ben tekrar ettim:
"Günün birinde kanlı bıçaklı olsanız da ama, iyi düşünün!"
Bir dakika evvel, "benim böyle(sine güvenebileceğim) bir dostum var!" diyen hanımefendi, "Ya Serdar Bey" dedi;
"O bir kişiye de o kadar güvenmeyeyim ben! Belli mi olur, insanoğlu!"
***
Bizleru2026
"Eş"ler mesela, "dava arkadaşları" veya, birbirimize ne kadar güveniyoruz?
Ana babalar evlatlarına ne kadar?..
"Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin!" lafının elbette bir karşılığı var.
Pekiu2026
Ana, babalar, çocuklarının, günün birinde "huzurevi"nin yolunu göstermeyeceklerinden ne kadar emin?!..
Rahmetli Anneannem, varlıklı bir insandı ve çokları ona bakmak için can atardı.
Varlıksız yaşlıya bakmak külfet, etrafınızda nicelerini görüyorsunuzdur!..
"REİS"İ DE "SATTI" BU KARAKTERSİZLER!
Hep derim ya;
Kavanoz dipli dünya!..
Karakter zafiyeti her yerde.
En bariz misaliyle de zirvelerde!
Bizim meslekten nicelerini tanırım:
Birini, elinden tutup bir yerlere getirdi Sayın Recep Tayyip Erdoğan.
Şanı, şöhreti, mevkii, makamı kabiliyetlerinin karşılığı değildi, gazetecilik hayatı boyunca bir tek "etkili" özel habere imza atmış da değildi.
Gazetecilikten pek anlamazdı, sadece "uyumlu" adamdı!..
Bu zat, "Sayın Erdoğan'a yakın gazeteci" görüntüsüyle "çok iyi" yerlere geldi, çok iyi paralar kazandı, şöhret oldu, şöhretini katladı.
Bu süreçte hiç muhalefet etmedi, hiç eleştirmedi.
Hep, "Başım gözüm üstüne!" dedi.
Sonrau2026
Günün birindeu2026
Sayın Erdoğan desteğini çekinceu2026
İndi!..
İndikten sonra da, aleyhte çalışmaya başladı!..
Ya arkadaş, eğer itirazların var(dıy)sa, o günlerde dile getirseydin ya!..
Makamdan alındıktan sonra, bu tavrın niye?
"Vatan için, millet için, Sakarya için!.."
Hadi ordan!..
Bir başkası, Sayın Erdoğan'ın tercihi ile "vekil oldu", şimdi değil ve sıkı muhalif!..
"Yakın" görünümlü bir yerlerden muhalefet ediyor.
Bir sonraki dönemde listeye konulmamanın hıncı mı, neyin hıncı bu?
Listeye alınınca iyi, liste dışı kalınca "düşman!"
Hep böyleu2026
El üstünde tutulurken, 'Ağam, paşam'u2026
İşler değiştiğinde, "Amansız düşman!.."
Demek ki, bir arada tutan makam, mevki imiş, dünyevi menfaat imiş!..
"Baki kalan bu kubbede BOŞ bir sada imiş!.."
Yani demem o ki;
Ne vakit, "sır"rı mezara götürecek "dostlarla" dolu olacak etrafımızu2026
O günu2026
"HOŞ" olacak bu kubbedeki "Su00c2Du00c2" mız!
Diyeceğiz ki "evet";
Dostluğa "evet", kardeşliğe "evet", 'hayr'a "evet"!..
"KARAKTER AŞINMASI"
Richard Sennett'in "Karakter Aşınması" adlı kitabını okumadıysanız, naçizane tavsiyemdir, lütfen okuyunuz.
"Yeni Kapitalizmde 'İş'in Kişilik Üzerindeki Etkilerini" anlatır Sennett.
"Para ve itibar" peşindekoşturulan insanoğlunun nasıl bir "Karakter Aşınması"na uğradığını gayet çarpıcı ifadelerle ortaya koyar.
Şöyle:
Eserde, ENRICO adlı bir temizlik işçisi var.
Gece gündüz tuvalet temizleyip yer silerek, ailesine bakmaya çalışan bir garip.
Bütün gayesi ailesine hizmet etmek, üzerine titrediği oğlunu okutup, "büyük adam" olmasını sağlamak.
Eşi de fedakar bir kadın, çalışan bir kadın, onun da gayesi oğulları RICO'ya güzel bir gelecek hazırlamak.
Baba ENRICO toplumda belirli bir yer edindiğini düşünse de, oğlu RICO'nun kendi yaşamını tekrar etmesini asla istemez.
Oğlu okuyacak ve günün birinde "büyük adam" olacaktır.
Böyle, yıllar yıllar geçer.
RİCO, havaalanındadır.
Üzerinde çok pahalı bir takım elbise, seçkin bir aileden gelmenin işareti olsun diye takılmış bir yüzük, bilgisayarını taşıdığı 'marka' çantau2026
Sınıf atlamıştır RICO, bunu başarmıştır!..
Babasının kalıplarını tamamen reddeden ve sürekli olarak "değişime açık olmaktan" bahseden, eski kafaları değiştirmenin önemine dikkat çeken gayet "modern" görünümlü bir tip olmuştur.
"Bilişim Sektörü"nde sık sık iş ve pozisyon, bunun sonucu olarak da karısıyla birlikte sık sık "ev" değiştiren ENRICO için "uzun vade" diye bir şey kalmamıştır hayatta.
Bütün ilişkileri "kısa vadeli", bütün dostlukları "dönemlik" ve "çıkara dayalı" hale gelmiştir.
ENRICO toplumun en çok kazanan yüzde 5'lik dilimindedir.
Buradan bakıldığında herşey iyi gitmektedir ama ENRICO'nun özeline girdiğinizde karşılaştığınız, bambaşka bir tablodur.
Evinde son derece mutsuzdur ENRICO, elinden kayıp giden çocuklarını tutmakta zorlanmaktadır.
Çocukları, "kısa vadeli" ilişkilerle ömür geçiren babalarını örnek almakta, babalarına sadece "ihtiyaç duydukları" için ve ihtiyaç duydukları kadar saygı göstermektedir!
ENRICO, evlatlarına aktaracak bir değere sahip değildir, çünkü elinde "parasından" ve "kariyerinden" başka bir "değer" yoktur.
"Para" ve sözde "kariyer" de son derece kaygan varlıklardır, kapitalizm her ikisini de çabucak sunmakta ve çabucak elden almaktadıru2026
Hızla şöhret olup hızla sönen "yalancı yıldızlar" misali!
ENRICO çok mutsuzdur ve RICO olup yeniden başlamak artık imkansızdır!..
ENRICO'nun küçük başkaldırı hamleleri işe yaramaz çünkü kapitalizmin dev çarkları onun kıpırdamasına imkan vermemektedir!
Masraflar artmış, rekabet kızışmış, ayakta kalmak zorlaşmıştır.
İşler eve taşınmış, evi esir almıştır!
Veu2026
Çocuklar dau2026
Elden kayıp gitmiştir!
***
Ah ENRICO, temizlikçi RICO'nun masum oğlu!..