Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Ekim 2020

Ah Edirne!

Edirne; Osmanlı’ya 88 yıl başkentlik yapmış, Mimar Sinan’ın başyapıtlarından birisi olan Selimiye Camii’ne ev sahipliği yapan bir şehrimiz. Sayısız tarihi eseri, müzesi ve turistik yerleriyle Edirne gerçekten de bir tarih ve turizm cenneti. Ancak nedense Edirne bir türlü gelişemiyor ve ilerleyemiyor. İlerleme ve gelişmeden kastım, şehrin orasına burasına betondan gökdelenler ve AVM’ler dikmek değil. Zaten Edirne’de yeterince AVM var. Yeterince ucube ve çarpık yapı da var.

Gelişmek ve ilerlemekten kastım şehrin temizliği, düzeni, intizamı, tarihi ve turistik yapısına uygun olarak hem fiziki, hem de sosyal açıdan kalkınması. Mesela Selimiye Camii’nin hemen yanında metruk bir kahvehane ve yenilenmesi gereken bir park var. Önceden bu alan daha kötü bir görüntü içindeydi. Ama şimdilerde de bakıma ve yenilenmeye yine ciddi ihtiyaç var. Ayrıca Selimiye ile Bayezid külliyesi arasındaki mahallenin kentsel dönüşüm ya da kentsel yenileme yoluyla elden geçirilmesi lazım. Gecekondu tipi sağlıksız ve çarpık yapılar yıkılıp yerine daha sağlıklı ve yatay mimariye dayalı bir anlayışla yeni yapılar yapılabilir. Belediye, Selimiye ve çevresi fena değil ama iki sokak arkaya geçince bir anda görüntü değişiyor. Mesela Ankara bunu kısmen başardı. Hacı Bayram’ın arkası büyük ölçüde temizlendi ve yenilendi. Elbette orada da daha çok yapılacak iş var ama neticede başlamak bitirmenin yarısıdır. Edirne’nin yepyeni bir anlayışla baştan aşağı elden geçirilip, tarihi ve kültürel yapısına uygun şekilde yeniden mamur hale getirilmesi ve özellikle tarihi dokunun biblo gibi ortaya çıkarılması gerekiyor. 1700’lü yıllarda dünyanın en kalabalık şehirlerinden birisi olan Edirne, bugün de çok sayıda yerli ve yabancı turist alıyor. Edirne, Avrupa’nın Türkiye’ye açılan kapısı. Bu yüzden Edirne’nin bakıma ihtiyacı var. Mesela İstanbul tarafından şehre girdiğinizde sanki 3 bin nüfuslu bir kasabaya giriyormuşsunuz gibi bir izlenim veriyor insanda Edirne. Bence Edirne Belediyesi ve Valiliği yeterince çalışmıyor. Hadi valiler gelip geçici de belediye başkanları Edirne için ne yapıyorlar? Eğer mevcut ve gelmiş geçmiş belediye başkanları biraz daha gayretli olsalardı Edirne bugün bu durumda olmazdı!

Ah Bursa

Bursa’da da insanı üzen durumlar var. Mesela son 20-30 yıl içinde yapıldığını tahmin ettiğim TOKİ yapımı ucubeler tam da tarihi Bursa’nın dibinde ne idüğü belirsiz yapılar olarak yükseliyorlar. Hangi şehircilik aklı ve hangi politik zeka bu binaları oraya dikmiş, bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki Bursa’yı uzun zamandır en azından Edirne’deki siyasi zihniyet yönetmiyor. Yani bu kötülüğü Bursa’ya yapanlar da belli. Tarihe ve kültüre en çok sahip çıkması gerekenler aynı zamanda şehirlere en büyük kötülüğü de yapanlar. Buradaki tezatı da anlamak mümkün değil. Sanırım lafla peynir gemisi yürümüyor. İş nutuk çekmeye gelince kimse mangalda kül bırakmıyor ama yapılan icraata baktığınızda durum tam tersi gelişiyor. Şimdi yetkili bakanlığın bence harekete geçip şu güzelim tarihi Bursa’nın hemen dibine saplanmış hançeri oradan çıkarması gerekiyor. Nasıl ki Osman Gazi’inin türbesine Kayı askerlerini temsil eden iki nöbetçi asker koyarak ecdada olan saygımızı ortaya koydunuz, öyleyse ecdadın gelecek nesillere emanet bıraktığı tarihi şehirlerimize de aynı hassasiyete sahip çıkmak gerekiyor. Şimdi diyeceksiniz ki bir yerde rant var, diğer yerde rant yok. Rant olan yerde büyük hesaplar dönüyor; tarih, kültür, estetik, mimari ve şehircilik o büyük hesapların altında ezilip gidiyor. E, siz de haklısınız ne diyeyim. Allah basiret versin.

Şehir Ekonomisi Nasıl Gelişir?

Şehirlerde ticari hayat sadece devasa AVM’ler inşa etmekle gelişmez. Gelişme bir bütündür. Bina ya da iş merkezi yapmak, işin sadece küçük bir kısmıdır. Her şeyden önce girişimci ruha ve kararlılığa ihtiyaç var. Bir de davranışsal açıdan tutarlılığa. Yani bir beldenin halkı içeriye ve dışarıya karşı dürüst olacak, tutarlı olacak, aldatmayacak, kandırmayacak kısa vadeli düşünmeyecek. Esnafsa dürüst esnaf olacak, sanayici ise kaliteli ürünler üretecek, turizmci ise aldatmayacak, temizliğe, intizama, estetiğe önem verecek. Bir şehirde konaklama tesislerinin ve ulaşım imkanlarının yeterli kalite ve sayıda olması şehrin ekonomik gelişimi için çok önemlidir. Ancak ondan da önemlisi şehre gelen misafir, uçaktan, otobüsten inip de çarşıya pazara karıştığında yani günlük yaşama dahil olduğunda orada gördükleri ve yaşadıkları eğer ulaşım ve konaklamadaki kaliteyi aratıyorsa işte orada bir sıkıntı var demektir. Esnafın, satıcının, simitçinin, taksicinin yabancı ziyaretçiye karşı tavrı, yaklaşımı, davranışı bozuksa o şehrin hem itibarı hem de gelişmesi yara alır. Esnaf odalarına, sanayi odalarına, taşımacılıkla ilgili kurum ve kuruluşlara büyük işler düşüyor. Her şehrin belediye başkanının bu hususları göz önünde bulundurması lazım.