Dolar (USD)
34.62
Euro (EUR)
36.25
Gram Altın
2925.06
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Eylül 2020

"Ah benim Güzel Anam Ah!..

İbrahim Toru

Vefat haberinin yüreğimi bu kadar yakmasının bir sebebi var elbet.

Bazı ölümler böyledir, bir “Güzel İnsan” ise artık dünya gözüyle göremeyeceğiniz, “İyiler gidiyor birer birer” hissi çöker içinize.

Hayatınızın bundan sonrasında bir büyük boşlukla yaşayacaksınızdır.

“Güzel İnsanların yeri dolmaz.”

Zira…

Güzel İnsanların sayısı azdır; ben diyeyim on binde, siz deyin yüz binde bir.

Bunlardan birinin ölmesi, “Âlemin Ölmesi” gibidir.

Şanlıurfa’nın temiz, dürüst, mütebessim evlâdı İbrahim Toru’nun vefat haberi, bir “Gönül Âlimi”ni kaybetmek demekti benim için.

*

Bilirsiniz ki, makam ve servet arttıkça erdem azalır çoğu vakit.

Fakirler zenginleri pek sevmezler, insanın cebi şiştikçe yüreği sönermiş zira.

Fakir onca zorluk içinde etrafına yardım etmek için çırpınır, karnını doyurmaya kâfi gelmeyecek ekmeğini paylaşır da, zengin zenginleştikçe “Rızık Endişesi” artar.

Marifeti kendinden bilir, “Ben çalıştım oldu, onlar çalışmıyor da ondan olmuyor!” der.

Makamı yüksek, cebi dolgun insan, hele bizim gibi toplumlarda etraftan aşırı ilgi görür.

Çokları sevmez onları ama “işim düşer, faydası olur” diye “sever” görünür.

Yüksek mevki, büyük servet sahibi insan için sevebilmek de, sevilebilmek de zor iştir.

İnsan, bakmakla yükümlü olduklarından başkasını pek sevemiyorsa canlı cenazeden ibarettir.

İbrahim Toru, özellikle fakirlerin sevdiği varlıklı bir gençti.

Gerçekten sevdiği ama, bunun denemesini çok yaptım.

Şanlıurfa ziyaretlerimde, kendimi tanıtmadan konuştuğum fakirlerden İbrahim Toru’yu tanıyanlara, “Onu nasıl bilirsiniz?” diye sordum.

“Allah ondan razı olsun”dan başka cevap almadım.

“Başarının” formülünü bulmuştu İbrahim Toru.

Derdi ki;

“Bu işin formülü 5-S. Bu 5 S’yi bir araya getirebilirseniz başarırsınız.

Ne yapıyor olursan ol:

Severek yapacaksın, Samimiyetle yapacaksın, Sabırla yapacaksın, Saygı ile yapacaksın, Sadakat ile yapacaksın.

Rahmetli İbrahim Toru’nun ağzından düşürmediği 5-S:

Sevgi, samimiyet, sabır, saygı, sadakât.

*

Bunların hepsini şahsında toplamış bir kıymetimiz İbrahim Kardeşim.

******************

GELDİGİM YERİ BİLİYORUM!..


Okumanızı hararetle tavsiye ederim, “GELDİĞİM YERİ BİLİYORUM!” adlı kitabında hayatını anlatırken, nice dersler veriyor Merhum İbrahim Toru.b

Yamalı pantolon ile ayakkabı boyacılığı yaptığı günlerden, o karanlık sokaklardan geldiğini bir an bile unutmamış İbrahim Toru.

Şöyle anlatıyor:

Daldım maziye.

O güzelim eski ve küçük evimizde, Eyyubiye’deki evimizde odalar küçüktü, amcam ve ninemle birlikte yaşardık. İmkânlarımız kısıtlıydı, yokluk vardı, odalarımız küçüktü ama gönlümüz çok büyüktü. İmkânlarımız kısıtlıydı ama samimiyet ve huzur içinde yaşardık. Ayda bir gün lahmacun, peynirli ekmek ya da tepsi kebabı yiyebilirdik. O güzel yemekleri beklerdik bir ay boyunca. Her vakit bulamadığımız o yemekler o kadar lezzetli gelirdi ki, şimdi o lezzeti nereden alacaksın…

Odun sobasının üzerinde ısıttığın su ile leğende yıkardın ya bizi Anam; o mis gibi sabun kokusu şimdi burnumda tütüyor. Bizi yıkadıktan sonra yamalı da olsa tertemiz elbiselerimizi giydirirdin ya Anam.

O elbiselerin yamalarındaki samimiyet şimdinin pahalı markalarında ne gezer.

Anam, terzilik yaparak bize baktığın o günleri özledim.

İftar yemeğini ‘Oğlum, hadi bir koşu babana götür’ dediğin o güzel günleri hatırlıyorum.

Nasihatlerin hep aklımda Annem:

Yavrum doğruluktan hiç şaşma, harama bulaşma, kibirli olma, insanlara faydalı ol ki, Yüce Rabbim seni utandırmasın, hayırlı günler göstersin.

Babam.

Ben Babamı özledim.

Yemeğini, bedenini bizim için tükettin.
Bizden ayrılalı iki buçuk sene oldu, seni unutmak ne mümkün, gizli ağlamalarım, dalıp gittiğim anılarım ve seni her geçen gün daha iyi anlamalarım.

Ben bize ahlâk verdin, terbiye verdin.

Babacığım, seni çok özledim.”

*

İbrahim Toru, kendisini dükkânına alarak ticareti öğreten ve kendisine “Tatlı dilli adamsın, ticarette başarılı” olursun diyerek teşvik eden Mehmet Amcası’nın doktor ihmalinden dolayı vefat ettiğini düşündüğü için tıp fakültesini bitirmek istemiş.

Nasip olmamış.

Ticarette sebat etmiş.

Vantilatörünü bile taksitle aldığı küçük bir dükkânda kurulan küçük iş ticarette yükselişinin temeli olmuş.

Devletin kaynaklarına göz dikmeden ve özellikle uzak durarak işini büyüten İbrahim Toru, çok güzel bir Aile’nin “Lider” şahsiyetiydi.

Çocukları yeğenlerimiz, ailesi ailemiz.

Meslektaşımız, Kanal Urfa Televizyonu’nun Yönetim Kurulu Başkanı’ydı.

Güneydoğu’nun en etkili kanalı, en renkli, en şirin…

Şimdi koca bir boşlukta, yaşatmak Aile’ye vasiyet.

*

İbrahim Toru Kardeşim’den bana büyük hediye: “Dostluk”.

Bir “Dost” kaybetmek o kadar acı ki, hele şu “omurgasızlığın” prim yaptığı kaypak zeminde…

Seni her geçen gün daha fazla özleyeceğimi biliyorum.

İnşAllah, bu dünyadan göçünceye kadar ne kadar namaz kılmak nasip olacaksa, hepsinde sen de olacaksın İbrahim Kardeşim.

Dualarımız buluşturacak bizi İnşAllah.