Dolar (USD)
32.45
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2439.72
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

13 Mart 2022

Ağlayan kadınlar ve çocuklar

Ukrayna’nın işgali, savaşın acımasız yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Ukraynalı bir hanım dünyaya seslenirken “Her akşam bizi seyretmek için patlamış mısırlarınızı alıp televizyonlarınızın karşısına geçtiğinizi biliyorum” dedi.

Yemen, Irak, Suriye, Afganistan’ın insanlarının acılarına dünyanın medya tekeli objektiflerini kapattı. Ukrayna’ya nispeten ayrımcılık uygulanıyor. Bu ayrımcılık bile halisane gayelerle yapılıyor olamaz, Batının cibilliyeti buna müsait değildir.

Batı, kendisi hakkında her türlü hüsnü zannı berheva etmiştir.

Savaşlarda insanların ne çektiklerini Ukraynalıları izledikçe anlayabiliyorsunuz.

Bir Müslüman ve insan olarak Ukrayna mazlumlarını İslam ülkelerindeki mazlumlardan ayıramayız. Bizim medeniyetimize göre bir insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmektir.

Timur, Horasan’daki Sebzvar şehrini büyük bir katliamla aldığında, kalede kalan kadınlar ile çocuklar için “Dünya’da en güzel musiki bu kadın ve çocukların feryatlarıdır” demişti.

Timur, Sivas’ı kuşattığında şehirdeki 7 bin çocuk başlarında Kur’an rahleleri ile kendisini karşılamaya gönderildiler, merhameti umulan Timur tam aksine çocukları fillere ezdirdi.

Esenboğa (İsen Buğa), Ankara Savaşı’nda Timur’un komutanlardan biriydi. Muhtemelen Esenboğa da Timur gibi Ankaralı kadın ve çocukların ağlamalarını zevkle dinlemişti.

Osmanlı’ya dinmeyen kin ve nefret dolu olanlar, Ankara’nın havaalanına Timur’un fil müfrezelerinin komutanı “Esenboğa”nın adını verdiler.

Peygamberimiz (s.a.v.) Mekke’yi fethettiğinde tüm şehri affetmişti. Peygamberi tavır buydu. Halbuki Mekkeliler O’nu Mekke’yi terk etmek zorunda bırakmışlardı.

Afganistan, Suriye, Irak, Yemen kadınlarının ve çocuklarının ağlamaları “Batı Medeniyeti” mensuplarına müzikal bir zevk veriyor olmalıdır.

Kendisine Ukraynalı mültecilerin dramı sorulduğunda ABD Başkan yardımcısı Kamala Harris, kameralar önünde uzun kahkahalar patlatarak soruyu cevaplamış oldu.

Gazeteciler donakaldılar.

“Batı”nın temel umdesi “Sosyal Darwinizm”dir; “güçsüzler temizlenmeli, güçlüler ayakta kalmalı”dır.

“Batı” bu çirkin yüzünü Ukrayna’da bir kez daha sergiledi.

Hümanizm, “Batı”nın insanlığa kazandırdığı bir kavramdır. Bizde bu kavram tamamen yanlış olarak belki kasten, belki gafilen “insancıllık” olarak algılanır. Hümanizm “insancıllık” değil, “insancılık”tır. Hümanizm insanı tanrılaştırmaktır, “Tanrının değil, insanın dediği olur” demektir.

Hümanizmi yanlış anlayarak “Batı” dan şefkat beklemek gaflettir.

Afyon savaşlarında İngilizler sırf uyuşturucudan para kazanmak uğruna 30 milyon Çinli öldürmüşlerdir.

Emperyalistler arası yerküreyi paylaşım savaşı olan II. Dünya Savaşı’nda hümanistler 60 milyon insan öldürmüşlerdir.

Ukrayna meselesine dönersek, Putin, tavşanı tam kaparken ayağı avcının tuzağına dolanan yırtıcı kuşlara benziyor.

“Batı” Ukrayna’yı yem olarak tuzağa yerleştirdi.

Putin yırtıcı kuşlar gibi avını kapıp gidebilecek mi, yoksa çırpına çırpına çaptan ve güçten mi düşecek şimdilik bilmiyoruz.

Hayırhah bir nokta-i nazarından bakarsak, hem Rusya’nın hem de ABD ve çetesinin birbirlerini tüketmeleri dünya için en hayırlı sonuç olabilir.

Rusya Ukrayna’dan kazançlı çıkarsa gözünü çevresindeki Müslüman ülkelere dikecektir.

Yeni bağımsız olmuş zaten sendeleyen Türki Cumhuriyetler kolayca Rusya’ya yem olacaklardır.

Putin, Tataristan Cumhurbaşkanını Tataristan Valisi yaptı.

ABD ve çetesi ülkeler, Rusya’dan nefes aldıkları an İslam coğrafyasındaki zulümlerine koyulacaklardır.

İkinci Dünya Savaşı sonrası “özgürlük, demokrasi, adalet” maskesi ile dünyaya illüzyon yapan “Batı”, asıl yüzünü Ukrayna ile tekrar gösterdi.

Bugün yeşil gözlü sarı saçlı Ukrayna’yı bile düpedüz yem olarak Rusya’nın önüne atarlarken elleri bile titremedi.

Dün de ölen bir milyon Iraklı cana, Körfeze sızan petrol kadar, o petrole bulanan karabatak kadar acımamışlardı.

“Batı Medeniyeti” insanlık için umut olma iddiasını merhale merhale kaybediyor.

Mevlâna ne demişti;

Şu akıp giden kum seline bak;

Ne durması var ne dinlenmesi

Bak birdenbire nasıl bozuluyor dünya,

Nasıl atıyor bir başka dünyanın temelini.

Ukrayna, İslam’ın kucaklayacağı “Yeni Dünya”nın temeline konan kocaman bir taş oluyor.