Ağlamak yok ama

Türkiye'nin siyasi tarihi açısından önemi, yerel seçim boyutunu fersah fersah aşan 30 Mart 2014 mahalli idareler seçimine iki gün kaldı.

Asırlardır, bu topraklarda kabaca ikiye ayırabileceğimiz iki tarihsel blokun mücadelesi var.

Birinci blok, ana damarını İslam'ın oluşturduğu millet diye tabir ettiğimiz birinci tarihsel blok. İkinci blok ise her zaman 'milli' olana karşı duran, kendi halkına yabancılaşmış Batıcı-jakoben tarihsel blok.

İkinci blok, son bir asırdır ordusuyla, ekonomisiyle, eğitimiyle, sanayisiyle, medyasıyla, dış angajmanlarıyla "iktidar"ı elinde bulunduruyordu.

***

AK Parti ile birlikte siyaset sahnesine dönüş yaşayan birinci tarihsel blok, siyaseti toplumsallaştırmaya, taleplerini iktidara getirmeye başladı.

Bir "kaset"le lider ve kadro değişikliğine uğrayan CHP ve MHP gibi siyasal partilerin aksine, Başbakan Erdoğan'ı onlarca kaset, tape ve montajla siyaset sahnesinden indirememenin altındaki tarihsel sebep bu bloklar arasındaki sosyolojik farktır.

***

Varoluşlarını borçlu oldukları Habitus nedeniyle, hayata daha "beyaz" renkte ve bir sıfır önde başlayan CHP gibi elitist bir blokun, dindar görünümlü teo politik ajanlarla iş tutması da çare olmayacaktır. Çünkü millet, bir asır sonra barıştığı siyasetle kolay kolay ayrışmaya yanaşmayacaktır.

Bir türlü milleti tanıyamayan, kendi toplumuna yabancı tarihsel blokun gazeteci, iş adamı, sanayici, köşe yazarı, ideolog ve siyasetçi kimliğine sahip üyeleri ise 30 Mart seçimlerinden sonra yine ağlaşmaya başlayacaktır.

***

AK Parti'ye ve Başbakan Erdoğan'a karşı, ahlaki seviyesi yerlerde sürünen bir seçim stratejisi izleyen, illegal kayıtlarla yasa dışılığı siyasal alana taşıyanlar bir kez daha milletin şamarını yiyecektir.

Her seçim mağlubiyetinin ardından yaptıkları gibi, "Sandıklar çalınmış", "Seçmen taşınmış", "Sahte oy basılmış", "YSK'nın sitesine girilmiş" gibi ezberlerle yaşadıkları hezimete argüman üretmeye çalışacaklar.

***

Millet, hangi siyasal partiyi ve kişiliği tercih ederse, diğerlerine düşen bu tercihe saygı duymaktır. En azından eleştirilerini meşru politik zemin içinde vermeleri onların siyasi ikbali açısından da elzemdir.

Onun için şimdiden diyoruz. Milletin tokadını yiyenin hiç olmazsa biraz yüzü kızarsın.

Eski ezberlerle ağlaşıp yenilgilerine bahane bulmak yerine oturup biraz da milleti ezber etmeye çalışsınlaru2026