Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.02
Gram Altın
2986.64
BIST 100
9520.64
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

AĞIZ TADIYLA YEMEK

Geçmişte aileler yemeği beraberce sofra başında mı yerlerdi? Çocukken kendi ailemde, komşu ve akrabalarda gördüğüm böyleydi.

O zaman yemekler lüks değildi ancak sofra başına oturulur, o sırada gelen de muhakkak yemeğe çağrılırdı. Güzelce sohbet edilir, espriler yapılırdı. Aile üyeleri samimi davranışlar gösterir, neşeli ve eğlenceli bir şekilde yemeklerini yerlerdi.

Şimdi ise yemek saatlerini tatsızlıkla geçiren, üstelik fertlerini bir araya toplayamayan aileler yaygınlaştı. Sofralarında belki her şeyleri tamamdır; ancak mutluluk ve huzur eksiktir. Yemek boyunca gereksiz itirazlar; sinirli, tatsız bir hava sürüp gider. Ailenin her üyesi kendi sıkıntısını, kendi problemli işini getirir. Midelerini doldururlar, ancak o kadaru2026

Çoğu zaman tatsız havayı gidermek için televizyon açılır. Suriye'de katledilen bebekler, yaşlı kadınlar. Bombalanan şehirler, kurşunlanan insanlar. Veya tecavüz edilmiş çocukların haberleri. Bu tür neşe bozan, insanın iştahını kaçıran televizyon gürültüsüyle ama yine mutsuzlukla yemekler yenir.

Aslında sofra başına neşeyle oturmamız gerekir. Gün boyunca 2 veya 3 defa yorucu ve zihin karıştırıcı dünyamızdan sıyrılarak yemek başına geçeriz. Sevdiklerimizle ağız tadıyla yersek, o yemek bize şifa ve mutluluk kaynağı olacaktır.

Bu yüzden yemeğimizi tek başına değil de ailemizle ve dostlarımızla yemeliyiz. Yerken neşeli olmalı, gülücükler atmalıyız. Böylelikle yemek saatini bir zevk haline getirmeliyiz. Özellikle temiz bir lokantaya arkadaşlarımızla gidip zevkli sofra başı sohbetleri yapmak ne muhteşemdir! Adeta zamandan çalarız. Dostluğumuz ilerler, dinçleşir ve zindeleşiriz. Yemek saatinde masada güzel sözler konuşulur, kırık kalpler tamir edilir. Atalarımız " Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım" derken haklıdırlar. Buradaki tatlı şeker manasına değildir. Ağız tadıyla, tatlı tatlı yemek anlamındadır.

Küçükken yemek saatlerini iple çekerdik. Soframız öyle neşeli geçerdi ki, hala hatırlarım. Yaptığı yemekleri bizler zevkle yerken annem öyle mutlu olurdu ki anlatılmaz. Babam, gazetesine kapanmaz, geçmiş tecrübelerine ve dünyanın gidişine ait konulardan bahsederdi. Yemeklere ve birbirimize iltifat eder, tatlı tatlı yiyerek tatlı tatlı konuşurduk. Bazen bir yemek yarım saati geçerdi. Bugün bile o anların sıcaklığını ve canlılığını unutamıyorum.