Agah Bey haklı mı?
Bundan iki üç yıl önce Türkiye’ye gelen İsveçli bir turistle tanışmıştım. Kendi anlattığına göre babası daha önce Türkiye’de Büyükelçilik de yapmış. Bir aile çay bahçesinde otururken, kendisi de içeri girdiğine oturacak yer olmadığından masamıza oturmak istediğinde tanışmıştık. Şehrin kültürel, tarihi yerlerini gezmek istediğini ve kendisine yardımcı olmak istediğimi talep ettiğinde benim için de iyi olacağını düşünerek kabul etmiştim. Nitekim çok da iyi olmuştu; yabancı dilimin gelişmesi için pratik konuşma yapma imkânı oluşmuştu.
Gezi
esnasında yemek molası verdiğimizde konu kamu çalışanlarına, yani memurlara gelmişti.
Sohbetin ilerleyen kısımlarında “Sizde
de yıllık izin kullanan memurlardan kesinti yapılıyor mu? Mesela okullarda
yöneticiler ek ders alamıyor, sağlıkçılar döner sermaye alamıyor vb. Ücretleri
kesiliyor, sizde sistem nasıl?” diye sorduğumda şaşkınlık içerisinde “Gerçekten mi? Türkiye de böyle mi oluyor?”
diye sormuştu. “Evet, neden şaşırdınız ki?” dediğimde “Bizde böyle değil,
hatta tam tersi” dediğinde bu sefer şaşkınlık sırası bendeydi.
“Nasıl
yani?” diye sorduğumda “Bizde devlet diyor ki ‘Sen bir yıl çalışıyorsun,
yoruluyorsun. Senin molaya ihtiyacın var. Senin dinlenmen lazım. Senden daha
iyi verim alabilmem için izin kullanman gerekiyor.’ Ve izinlerde bize tatile
gidelim, gezelim, dinlenelim diye normalde aldığımız ücretten daha fazla ücret
ödüyor. Daha çok çalışmak, daha verimli çalışmak ve daha başarılı olmak için
tatil ücreti alıyoruz. Git dinlen, gel, senden daha çok verim alayım diyor.”
İsveç’in
çalışma sistemini bilmiyorum açıkçası. Araştırmaya da fırsatım olmadı.
Anlatılanlar ne kadar doğru onu da bilmiyorum. Başka kanallardan teyit ettirme
imkanım da olmadı. Ama eğer gerçekten sistem bu şekilde, anlatıldığı gibi
işliyorsa çok iyi. Hatta harika… Aylarca çalışan, yorulan, ter akıtan bir
devlet memuru, hem tatil yapıp dinlenmiş oluyor hem de herhangi bir ücreti
kesilmiyor. Üstelik tatil ücreti de ekstra cebinden çıkmamış oluyor.
Türkiye
için bu uygulansın demiyorum ama bu ya da buna benzer bir uygulamaya ihtiyaç
var. Dün basına yansıyan bir habere denk gelince yukarıda anlattıklarım
hafızamda tazelendi. Haber Şahsiyet internet dizisinde Agah Bey karakteriyle
başrol oyuncusu olan Haluk Bilginer’in söylemleri ile ilgili. Bilginer, Adana’da
düzenlenen Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nde Onur Ödülü’ne layık
görülmüş. Yaptığı konuşmada “Bana kalırsa insanlar sadece öğlene kadar
çalışmalı. Öğleden sonra da dere kenarına gidip, resim ve felsefe yapmalı.
İnsan 70 sene bir ev almak için çalışır mı kardeşim?” diye sormuş. Daha doğrusu
sormuş mu eleştirmiş mi tepkisini mi ortaya koymuş bilemiyorum. Bildiğim bir
şey var ki, yukarıda da değindiğim üzere ülkemizde çalışan memurlara yönelik
ekonomik veya izin ile ilgili farklı bir sisteme geçmenin ihtiyacı olduğu…
Bilginer’in
önerisi şu şartlarda pratikte mümkün değil ama kulağa hoş geliyor. Varsayalım
pratikte de mümkün hale geldi ve gerçekleşti. Gerçekleşmesi ve kamu çalışanları
yarım gün çalışması halinde spora, sanata, kitaba, kendine çokça vakit
harcayacak zamanı kalacaktır elbette. Yalnız ekonomik olarak iyi koşullarda
olmayan bir memur yarım gün de çalışırsa karnı doymayacağı için, geriye kalan
yarım günde gidip başka iş yapacak, part time çalışacak. Dolayısıyla Bilginer’in
önerisi yine çok bir anlam ifade etmemiş olacak. Çalışan memur sanata,
felsefeye vakit ayıramamış olacak. Dolayısıyla öncelikle ekonomik koşulların
iyileştirilmesi gerekiyor. Bu konuda, yani ekonomik koşulların iyileştirilmesi
konusunda devlet yetkilileri bir çalışma yürüttüğü kanaatindeyim. Ülkemiz
çalışanlarının nefes alacağı şekilde yeni bir düzenleme ile hem ekonomik paket
açıklanır hem de kamu çalışanları kitap okumaya, hobilerini gerçekleştirme,
gezmeye, dinlenmeye, tatile, sanata, spora, felsefeye, tarihe vakit ayırır.
Toplumda bilinçsiz ve farkındalıksız o kadar çok insan var ki, belki en azından
sosyal sorumluluk projelerinde çalışır ve toplumun kanayan yaralarına merhem
olurlar.
Bakalım,
yeni anaya paketi ile birlikte kamu çalışanlarına ne gibi yeni haklar kazandırılacak?
Merakla bekliyoruz...