Ağaç ve Su...
Değerli okurlarım, bugün Milli ağaçlandırma günü... Bu yıl yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın start vermesiyle, milyonlarca ağaç toprakla buluşacak.
Günümüzde insanlığın üzerinde iki emanet var. Bunlar temiz hava ve temiz su... Eğer bizden sonraki nesillere yaşanabilir bir dünya bırakacaksak, bu iki emaneti gözümüz gibi korumaya mecburuz.
Aslına bakarsanız, su ve hava üzerinde yaptığımız her kötü tasarruf, gelecek nesillerin haklarına girmektir.
Birde onlara, suyu içilmez, havası solunmaz bir dünya bırakmak demektir. Zaten böyle bir dünyada yaşam olmaz... Olsa da çok zor olur.
Maalesef, birilerinde şöyle bir yanlış anlayış var: O da, dünyadaki kaynakların bitmez tükenmez olarak görülmesidir. Böyle görüldüğü içinde, yeryüzünde hoyratça davranılıyor.
Efendim zamanın birinde, Padişah, sabah sütlerinin Kentin meydanındaki bidonlara boşaltılmasını istemiş.
Bir vatandaş, -"nasıl olsa herkes bidonlara süt boşaltacak; ben su boşaltsam ne olur". Öbürü de, beriki de aynısını söylemiş. Ve bidonlar açıldığında, içlerinin su dolu olduğu görülmüş.
Bugün denizlerimizdeki kirliliğin en büyük nedeni: "Benim attığım şeyden ne olacak anlayışıdır.
Evet, senin attığın pet şişenin bile, kirlilikte olumsuz yönde bir karşılığı var.
Evet, senin diktiğin fidanın bile, gelecek nesillere Temiz Dünya bırakma çabasına, olumlu yönde bir katkısı var.
O yüzden, "Benim diktiğim bir fidandan ne olur" demeyin. Unutmayın... Trilyonun anası birdir.
Son cümle: Milli Ağaçlandırma Günümüz kutlu ve bereketli olsun.