Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2509.11
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Nisan 2018

Afrin ile ilgili ansiklopedik bilgi

Afrin, Suriye'nin Halep Valiliği'ne bağlı bir ilçe. Önceleri şehrin 500 bin civarında bir nüfusa sahip olduğu söylenirken şu anda net bir bilgi yok.

Toplam köy sayısı: 360.

Sınır kapılarına yakın olması jeopolitik açıdan Afrin'in önemini artırıyor.

"Zeytin Ağacı" simgesi Afrin İlçesi'nin sembolü. Tıpkı Hatay gibiu2026

Sahip olduğu Akdeniz iklimi sayesinde de zeytinin önemli üretim merkezlerinden biri. Afrin'in sanayisi, zeytin ve türevlerinden oluşan yan ürünlerden meydana geliyor. Halep Sabunu da önemli geçim kaynaklarından biri. Fakat bu kaynaklar iç savaş sonrasında kullanılamaz hale geldi.

PYD/PKK'nın kurduğu baskı sonucunda halk, bölgeden sürüldü ve geçim sıkıntısı yaşar oldu.

Suriye Savaşı'ndan önce Afrin, Arapların çoğunluğu oluşturduğu bir ilçeydi. Bunun yanında Türkmenler ve Kürtler de kayda değer bir yoğunluğu oluşturuyordu. Ticari olarak önemli bir bölge olması sebebiyle insan akışı fazla olan bir yerdi Afrin.

Fakat 2014'ten sonra PYD/PKK'lı teröristler, Irak ve başka bölgelerden getirtilerek Afrin'de sayıca artmaya başladılar. 2014'ün Ocak ayında terör örgütü PKK/PYD tarafından bölgede ABD'nin de desteğiyle özerklik ilan edildi. PKK/PYD, bölgedeki Türkmenleri ve Arapları ırkçı bir tavırla köylerinden etti.

Türkiye uzun bir süredir eş zamanlı olarak hem ulusal güvenliğine hem de Suriye'nin toprak bütünlüğüne karşı ciddi bir tehdit olarak gördüğü PKK'nın Suriye yapılanması olan PYD/YPG'ye yönelik kapsamlı bir askeri harekat hazırlığındaydı.

Gerek bölge ülkeleri gerekse Suriye'de aktif olan diğer güçlerle yoğun bir diplomasi trafiği gerçekleştiren Türkiye, sonunda PKK'nın terör kuşağının batı ucundaki Afrin için "Zeytin Dalı" harekatını başlattı.

Türk Silahlı Kuvvetleri bir süredir bölgeye askeri güç nakletmiş, İdlib'de Afrin'in güneyinde de üslenerek bölgeyi çevrelemişti. Yine kendisine müzahir binlerce Suriyeli muhalif unsur da PYD/YPG tehdidine karşı bölgeye sevk edilmişti.

Türkiye; terör örgütleri DEAŞ ve PYD/YPG'yi eşzamanlı olarak hedef aldığı Fırat Kalkanı harekatına benzer şekilde başlattığı Zeytin Dalı harekatında, bölgedeki terör unsurlarını etkisizleştirmeyi, insani krizi sonlandırmayı ve bölgeyi yeniden inşa ederek mültecilerin evlerine dönmesini arzu ediyor.

Afrin herkese göre başka bir önemli:

u00b7 Türkiye için bu coğrafya önemli, çünkü Suriye sınırının yanı başında kurulmak istenen terör koridoruna izin verilmek istenmiyor.

u00b7DEAŞ için de önemliydi, çünkü 2016 Ağustos öncesinde 'savaşçı ikmali' için Afrin kıymet teşkil ediyordu.

u00b7ABD ve PYD/PKK için önemli, çünkü kantonların birleşmesi ve Akdeniz'e ulaşma hedefinin ikinci aşamasını gerçekleştirmesi açısından önem arz ediyor.

u00b7 Ayrıca, Türkiye'yi güneyden sıkıştırmak isteyen ABD, PKK/PYD'yi bölgedeki hedeflerine ulaşmak için kullanıyor.

Zeytin Dalı Harekatı ile Türkiye, Afrin'de bulunan kendisine yönelik tehditleri bertaraf etme çabalarını sürdürüyor. Zeytin Dalı, Türkiye'nin milli güvenliğine ilişkin uzun erimli bir değerlendirmenin sonucu.

Konunun hassasiyeti NATO müttefiklerine titizlikle anlatıldı. Ancak mevcut konjonktürde Batı ülkeleri beyaza SİYAH demek durumunda kaldı. Yani bir terör örgütüne açıktan destek olmaya başladılar.

Türkiye'nin gelecekteki askeri kapasitesine ilişkin bir analiz yapmak isteyen herkesin, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarına ve öğrenilen derslere bakması gerekiyor.

Yaklaşık yedi yıldır devam eden Suriye iç savaşına ilişkin Türkiye'nin dile getirdiği "Güvenli Bölge, Uçuşa Yasak Bölge" planına gerek bölge ülkeleri gerekse ABD, Rusya ve Batı yanaşmadı. Dolayısıyla Türkiye, Suriye iç savaşından ekonomik ve güvenlik sorunları bağlamında en çok etkilenen ülke oldu.

Sözgelimi, halihazırda Türkiye'de bulunan 3 milyon 500 bin Suriyeli mültecinin maliyeti 30 milyar dolar düzeyinde tahmin ediliyor.

Türkiye'nin Suriye krizi başlarında diplomatik yollarla izlediği çözüm arayışının sonuçsuz kalması ve Suriye ile olan 910 kilometrelik sınırında DEAŞ ve PKK/PYD terör örgütü tehdidinin artması neticesinde sınır ötesi askeri operasyon yapılmasının bir zaruret haline geldiğini söylemek mümkün.

24 Ağustos 2016 tarihinde Fırat Kalkanı Harekatı ile beraber Türkiye, Suriye iç savaşı ile ilgili diplomatik girişimlerinin dışında askeri stratejilerini de hayata geçirmiş oldu.

Böylelikle Türkiye'nin, ulusal ve sınır güvenliğini muhafaza amacıyla Suriye meselesinde sahada daha çok yer alması dengelerin önümüzdeki süreçte daha da değişeceğinin sinyalini veriyor.