Dolar (USD)
35.32
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
3034.22
BIST 100
9988.34
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Ocak 2025

​Aforizmalar – 2

Günümüz insanının en büyük sorunsallarından biri sabırsız olmasıdır. Hazır gıda tükete tükete paket programlarla fast food bir yaşam tarzını benimsedi. Eski şarkılardaki orkestranın uzun ve etkileyici gücünün yerini ruhtan yoksun clever müzik aldı. Böyle olunca da şarkının sözlerini dinlemek hepimize yeter oldu. Uzun uzadıya roman, hikâye ve öykü okumaya tahammülümüz ve vaktimiz kalmadığı için yazarlarımız sağ olsunlar küçürek öyküler yazmaya başladı. Geleneksel kültür yerini popüler kültüre bıraktı. Bu durumdan söz de nasibini aldı. Uzatılan sözler nutuk olarak görülmeye başlandı. Bu sebeple biz de sözü sadeleştirerek meramımızı az sözle anlatmaya çalıştık. Hayata, derde ve ölüme dair aforizmalar serisinin ikincisini sizinle paylaşıyoruz. Sizi en çok etkileyen söz üzerinde düşünmeniz dileğiyle okumanızı temenni ederim.

* Ölüm; üzerine atılacak toprağı değil, kolunun altına verilecek defteri hatırlatmalıdır.

* Amelsiz ahlak, yaprakları kurumuş ağaç gibidir. Ahlaksız amel de, içi çürümüş meyve gibidir.

* Yalnızken de sesin gür çıkıyorsa, hiçbir zaman yalnız değilsin.

* Yüreği geceden daha karanlık olan birine hangi güneş aydınlıktır?

* Sabah güneşi görmek için gecenin karanlığına sabretmeliyiz.

* Biraz özeleştiri kimseyi incitmez. Önce nitelik dediğimiz zaman nicelik de peşi sıra gelecektir. Bize yetecek olan, duruş sahibi olmaktır.

* Durduğun yerin hakkını veremeyen, baktığı yerde duruyordur.

* Cepteki boşluk bir şekilde dolar, lakin gönül kuyusundaki boşluğa Yusuf gerek.

* İnsan tüm kâbusları gece rüyasında görürken, önyargı kâbusunu gündüz kendini en uyanık zannettiği gaflet uykusunda görür.

* Tecrübe, dünlerin üst üste konulmuş halidir. Ancak onlara basarak yükselebilirsiniz.

* Yarına dair kurulacak cümlelerin anlamı dünde saklıdır.

* Gelecek güzel günler, geçmişin ayrıntılarında gizlidir. Ayrıntıyı ortaya çıkaracak en doğru eylem ise ‘düşünmek’tir.

* En çok da sustuğu yerden vuruluyor insan!

* Bir mezarlıktan geçer gibi yürüyüp gidiyoruz yaşayan ölüler evi dünyadan!

* Her şey yeteri kadardı hayatta, insan her zaman hep bir eksiği aradı.

* İnsanın en zor imtihanı; doğru cevabı bile bile yanlış şıkkı işaretlemek!

* Dünyada ya paran ya da koltuklardakilerle aran olduğu kadar varsan, ruhunla aranda büyük mesafe var demektir.

* Geldiği yeri unutanın varacağı hedefin hiçbir önemi kalmaz.

* Hangi sofradan ‘karnı tok’ kalkarsa kalksın insan, hayat sofrasından ‘gözü aç’ kalkacaktır.

* Kaybettikten sonra bulamayacağınız değerleri kaybetmeyin.

* Her günümüz bir önceki günden şikâyetle geçiyor ve sonra yarın oluyor. Yarın da bugünden şikâyetçi olacağız.

* Hayatın tamamı üç saniyeden ibaret: Dün, bugün, yarın!

* Dünya tuhaf bir ip yumağı, biz de bir kedi. O yumakla oyalanıp duruyoruz. Tam ipi çözdük derken bakıyoruz ki, bize ayrılan sürenin sonuna gelmişiz.

* Kendimi topluyorum kalabalıklar arasından, üstüme basıp geçmeden dünya!

* Hepimiz eğrilikten şikâyetçiyiz ama hiçbirimiz doğruluktan yana saf tutmuyoruz.

* Yaşarken göremediği gerçeği, ölünce anlıyor insan.

* Her şeye yetiştiğini zanneden insan, kendisine yetişemediğini fark ettiğinde anlıyor hiçbir şeye yetişemediğini! Ne kadar kalabalık olursa olsun çevresi insanın, yine de kendi yalnızlığına sığdırıyor kendini ve hep tek başına ölüyor insan!

* Nefsimizin terbiyecisi olacağımız yerde hizmetçisi olduk.

* Zembereği şaşarsa adaletin ve merhametin, o vakit oturup beklemek gerek, doğuşunu batıdan güneşin!

* Çocukların öldürüldüğü bir dünyada, hiçbirimiz masum değiliz.

* Bombalar saldık havaya, çocukları düşürdük suya ve toprağa gömdük insanlığımızı cemre diye!

* Gazze’ye düşen bir bombada ölmüyorsa Londra sokaklarında bir insan, tüm dünya ölmüştür ve haberi yoktur bundan!