Afganistan/mide kadar zihnin de doyurulması önemlidir
Bütün dünya Ukrayna üzerinden ABD ile Rusya’nın karşılıklı çıkarttığı gerilime odaklanmışken, ‘’doğruhaber Gazetesi’nin’’ köşe yazarlarından Bekir Tank’ın 17 -02-2022 tarihinde ‘’BM, ABD ve Müttefiklerinin terör ve Gaspına Karşı Afganistan’ın yanındayız’’ başlıklı yazısı oldukça dikkat çekiciydi.
‘’Hatırlayanlar
olacaktır; ABD, 15 Ağustos 2021’de yenilerek çekildikten sonra Afganistan’ın rezerve parasına el
koyduğunu söylemişti. Geçen hafta ise bu parayı iade etmeyeceğini; yarısını 11
Eylül 2001 saldırılarında ölenlerin ailelerine tazminat olarak ödeyeceğini ve
kalanını da BM üzerinden Afganlılara dağıtacağını söyledi. BM de bunu teyit
edici açıklamalar yaptı!’’(Bekir
tank)
Bilindiği gibi
11 Eylül 2001’de New York’ta bulunan Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırıyı
bahane eden ABD, Irak ve Afganistan’ı işgal etmişti. Bahane etti dememin
nedeni, gerek İngiltere’de gerekse ABD’de birçok yazar tarafından bu saldırıyı
Siyonist lobilerin organize ettiğine dair ciddi iddialar ileri sürülmüştü.
Ancak şu zamana kadar bu iddialara karşı ikna edici somut bir cevap verilemedi.
Örneğin, İngiliz
yazar David İce ’İnsanoğlu Ayağa Kalk’adlı
kitabında: ‘’11 Eylül saldırısının her aşamasında Rothschild Siyonistleri var’’
diye yazmıştı. David İce, aynı kitabında iddiasını şu şekilde temellendirmişti:
‘’Larry Silverstein ve Frank Lowy Dünya
Ticaret Kompleksini, 11 Eylül’deki saldırıdan haftalarca önce 3.55 trliyon
dolara 99 yıllığına sigorta ettirmişlerdi. Saldırıdan sonra o miktarı ikiye
katladılar.’’ Ayrıca David, bu iki ismin Netanyahu, Sharon ve Edud Barak
gibi kişilere olan yakınlıklarını ve bağlantılarının detaylarını belirtmişti.
Afganistan
işgalinden önce ‘’medeniyetler
çatışması’’ tezinde vurgulanan noktalar ile David’in dikkat çektiği
noktaları birleştirince, bu saldırının çirkin bir komplo olma şüphesini
güçlendirmişti. Makale 1993’te yazılmıştı ancak 1996’da genişletilerek kitap
haline getirilmişti. Önce yayılmacılığa bir zemin hazırlandı akabinde 7 Ekim
2001’de Afganistan işgal edildi.
D Mehmet Doğan
‘’Kültürel Savaş ve Savaş Kültürü’’ adlı kitabında işgalcilerin durumunu çok doğru
özetlemiş: ‘’Batı medeniyeti, savaşsız
var olamaz, hayatiyetini sürdüremez. Bu yarışmacı yayılmacı ve madden büyümeci
medeniyet, savaşı bıraktığı an, insaniliğe, ahlâka ve güzelliğe yenik düşer.’’
Sonuç
Ancak sadece
başkalarını suçlayarak bir yere varamayacağımız da bir gerçektir. Afganistan
başta olmak üzere, halkı Müslüman olan birçok ülke zengin kaynaklara rağmen,
neden bu haldeler? Sorusunu kendimize sıkça sormalıyız. Kızılay, İHH, Yardımeli, İyilik der gibi daha birçok yardım kuruluşlarımızın
yaptıkları ve yapacakları yardımlar elbette çok önemlidir. Ancak dışardan
yapılan bu gibi yardımların geçici çözümler olduğunu, yerinde ve sürdürülebilir
kalıcı çözümlere ihtiyaç olduğunu unutmamalıyız.
Bu tıpkı kolu kırılmış
birisine sürekli ağrı kesici vermeye benzer. Hâlbuki bir hekim kırık kola müdahale
etmediği sürece kaç hap verirseniz verin ağrı hep devam edecektir. Bugün
Müslüman ülkelerin içinde bulunduğu durumun da böyle olduğunu düşünüyorum.
Yardım kuruluşları ve hayırsever milletimiz kendisine düşeni yapmaktadır. Ancak
üniversitelerimiz, fikir adamlarımız kanı ve kaynakları talan edilen halklar
için alternatif bir gelecek kurmak üzerinde kafa yormalıdır. Bu halkların kendi
potansiyelleriyle, Türkiye’nin tecrübesini buluşturacak ortak çözümler geliştirilmelidir.
Bu nedenle diyoruz ki: Midelerin
doyurulması kadar zihinlerin de doyurulması önemlidir.