Afganistan'daki gelişmeler üzerine….

Afganistan Medine (İslam) mi, İsviçre (Avrupa) mi, Lübnan (Orta Doğu) mı olacak?

Afganistan’da Taliban şimdilik iktidarda. Eğer başarırsa, Afganistan İslam Emirliği olarak yoluna devam edecek.

Talibanizm, Kemalizm ve Baasçılık gibi jakoben (tepeden inmeci), ırkçı (Peştun) bir strateji ile hareket ederse, başarılı olamaz. Laiklik adına baskı yaparak laikçilik yapmak ile İslam adına baskı yaparak İslamcılık yapmak arasında bir fark yoktur.

Kemalizm de kadın (özellikle başörtüsü yasakları) üzerinden hareket etti, Talibanizm de kadın (burka zorunluluğu) üzerinden hareket ediyor. Kemalizm kadını açmaya, Talibanizm kadını kapanmaya, kapatmaya zorluyor. İkisi de aynı zihniyet.

Not: Kemalizm ile Atatürkçülüğü ayırdığımı da daha önce (Milat makalelerimde) ifade etmiştim.

**

Taliban, Afgan halkı için; Kuvayı Milliye mi, yoksa İttihat ve Terakki mi?

Afganistan (Taliban) Medine (İslam) mi, İsviçre (Avrupa) mi, Lübnan (Orta Doğu) mı olacak?

ABD eğer; 11-12 Eylül (12 askeri için) 2021 tarihi gibi sembol bir tarihte ya da başka bir zamanda geri dönüş yapmazsa, Taliban kurumsallaşmasını tamamlayabilir. ABD geri dönerse (ki geri dönme ihtimali çok yüksek), Afganistan Lübnan gibi, Orta Asya da Orta Doğu gibi olabilir. Asya Kıtası da kaosa sürüklenebilir.

Taliban’ın, ABD (çekilmeden önce) ile bir anlaşma yaptığı görülüyor. Taliban yöneticilerinin de ABD’nin de kendine göre elbette bir hesapları vardır.

**

Afganistan İsviçre (Avrupa) mi olacak?

Afganistan ABD ve Avrupa etkisinde kalarak, laikleşerek Orta Asya’nın İsviçre’si de olabilir. Afganistan’a böyle bir rol verilebilir.

ABD’nin böyle bir hesabı varsa, Taliban’ı laikleştirebilir. Taliban ile ABD arasında böyle bir anlaşma da olabilir. ABD eğer Orta Asya’da istikrar istiyorsa, Taliban rejimini laikleştirerek, istikrarı sağlama yoluna da gidebilir.

**

Afganistan Lübnan (Orta Doğu) mı olacak?

ABD’nin hedefi eğer, Orta Asya’yı Yeni Orta Doğu’ya çevirmek ise;

BOAP (Büyük Orta Asya Projesi) ile Pakistan, Rusya, Hindistan (Müslüman-Hindu), … Çin (Uygurlar), … gibi devletleri etnik, dini azınlıklar üzerinden kargaşaya, kaosa, iç-savaşlara sürükleyebilir. Bu da bütün Asya kıtasını etkiler. ABD, Afganistan üzerinden Orta Asya’yı kaosa, iç savaşlara çekerek, bütün Asya kıtasını kaosa sürükleyebilir. Özellikle Orta Asya’yı, Yeni Orta Doğu’ya çevirebilir.

ABD’nin hesabı buysa eğer, Afganistan’ı Lübnan’a, Irak’a dönüştürebilir. Irak ve Lübnan’daki parti-ordu, parti-silahlı güç modelini uygulayabilir. Aşiretler silahlı güce sahip bir şekilde yönetimde olabilir. Böyle bir model Afganistan’da uygulanırsa, Lübnan’dan daha beter bir kaos ve istikrarsızlık oluşturur.

**

Afganistan Medine (İSLAM=Şeriat) Site Devleti mi olacak?

Medine Site Devleti örneği tarihimizde var. Afganistan Medine (Medeniyet) Devleti’ni örnek alarak, tam bir İSLAM ülkesi/devleti olabilir. Tarafsız bir (İsviçre gibi) devlet olduğunu ilan ederek, Orta Asya’nın, Aska Kıtasının ve bütün İslam (Anadolu Coğrafyası) ülkelerinin finans (İsviçre gibi) merkezi de olabilir. Bu şekilde Afganistan, Orta Doğu coğrafyasının bir parçası değil, Orta Asya’nın bir parçasına dönüşebilir.

Taliban ilan ettiği ve uyacağını açıkladığı (özetle) aşağıdaki prensiplerine uyarsa, gerçek bir İslam Devleti (Medine) olabilir.

*

*Herkesin can, mal ve namus güvenliği İslam Emirliği güvencesindedir.

*Yakında güçlü, İslamî ve kapsayıcı bir hükümet kurulacaktır.

* Sivil olsun, işgalcilerin tercümanlığını yapmış olsun, asker olsun, tüm vatandaşlarımıza genel ilan edilmiştir.

*Bütün kan davaları kaldırılmış; Cinayet davalarında İslâmî mahkemeler yetkilidir.

*Kadın erkek tüm hükümet çalışanları işlerine devam edecektir.

*Normal hayatınıza devam edin. Hangi bölgede kim hırsızlık, yağma veya halka zulmediyorsa, en yakındaki birimlere haber verin ki yakalanıp, İslamî hükümlerle yargılansın.

*Gerek yönetici gerek normal savaşçı olsun, hiçbir mensubumuzun başkasının evine girmesine veya malını almasına izin verilmeyecektir.

*Faiz yasaklanmıştır ve faiz borçları silinmiştir.

*Kimseden intikam alınmayacaktır.

*Beytülmalden (Hazine) silah, araç vs. almaya kimseye izin yoktur. Bunu yapanlar yönetime ve şehitlerin kanına ihanet etmiş olur ve hesabı sorulacaktır.

*Esnaf ve tüccar işlerine devam etmelidir. Ülkemiz için bunu yapmalıdırlar.

*Her türlü büyücülük, muskacılık ve falcılık bu dakikadan sonra suçtur.

*Uyuşturucu üretmek, satmak ve satılmasına aracılık etmenin cezası idamdır.

*Bağımsızlık her millet gibi bizim de hakkımızdır. Bunun için Allah'a şükürler olsun.

*İslam Emirliği içeride ve dışarıda hiçbir düşman edinmek istememektedir.

*Tüm diplomatik misyonlar, kurum ve kuruluşlar, yardım kurumları güvence altındadır.

* Dünyaya, BM'ye ve komşularımıza zarar vermeyeceğimizin güvencesini veriyoruz.

*Dinimiz ve kültürümüzün ilkeleri doğrultusunda hareket edeceğiz.

*Kadınların evden yalnız çıkması yasak değildir. Kadın hakları Şeriat’a göre sağlanacaktır.

*Kadın ve erkek eşit şekilde eğitim, sağlık, çalışma ve devlet görevlerinde yer alacaktır.

*Kız ve erkek çocukları ve yetişkinler okullarına kaldıkları yerden devam edecekler.

*Eğitim ve ahlaka çok önem veriyoruz.

*Ülkeyi kalkındırmak adına, bütün dünyadan gelecek teknik elemanları kabul ediyor ve hepsine yüksek maaş ödeyeceğiz.

*Medya, özgürce faaliyetlerine devam edecek. Hakaret, iftira millî birliğimize ve çıkarlarımıza aykırı yayınlar yapmadıkça dilediğini yayınlamakta hürdür.

*Ne başkalarının iç işlerimize karışmasına izin veririz ne de başkalarının iç işlerine karışacağız.

*Tüm ülkelerle iyi ilişkiler istiyoruz, uluslararası diplomatik teamüller ilişkiler kuracağız.

*Devlet dışı silahlı kişi ve gruplar silahsızlandırılacaktır.

*Mefkure açısından, 20 yıl önce de Sünnî Müslümandık, halen de Sünnî Müslümanız.

*Kimsenin Afganistan topraklarını başkalarına karşı kullanmasına izin verilmeyecektir.

*Tüm Afganlar hükümeti kurma sürecine katılacak. (Abdullah Abdullah, Hamid Karzai, Gulbeddin Hikmetyar gibilerle ve herkesle diyalog halindeyiz.

*Yabancı vatandaşlar ve diplomatik misyonlar için gerekli korumayı garanti ediyoruz.

*Kimse Afganistan'dan ayrılmamalı, kendi vatanına hizmet etmelidir.

Saydığımız ilkeler, Taliban tarafından açıklanan

*

Biz de Taliban yönetimine; Türkiye, Pakistan, … gibi İslam ülkelerinden destek alarak, Medine Vesikası’na uyarak, taraflarla (ülke içinde ve dışında) Hudeybiye Anlaşması yaparak yoluna devam etmesini tavsiye ediyoruz.

Taliban Hareketi; İslam dinine, Afganistan kültürüne, gelenek ve göreneklerine, … uygun bir rejim kurarsa, biz de Taliban’ı destekleriz.

Ancak Taliban eğer; İslam (Şeriat) dinine uymazsa, insan haklarına riayet etmezse, İslam adaletine (Hz. Ömer Adaleti) uymazsa, kadınları ezerse, kardeş kanı dökerse, 2. DEAŞ/IŞİD olursa, … biz de Taliban’ın karşısında dururuz.

Taliban’dan Hz. Ömer adaletini uygulamasını istiyoruz. ABD ile işbirliği yapıp bir oyun yapmamasını istiyoruz. Böyle bir Taliban’ı elbette destekleyebiliriz.

İslam dinine aykırı hareket eden, adaletsiz davranan, zulüm yapan, kadınları 2. Sınıf vatandaş olarak görüp ezen, insan haklarını hiçe sayan, ... bir Taliban olursa, bizde ALLAH için karşı çıkarız.

**

Taliban ne istiyor ABD ne istiyor

Dünya henüz ulus devletler çağında. Bundan dolayı da din devletlerinin şuanda başarılı olma şansları oldukça düşük. Ulusçuluk zayıfladıkça, din devletleri de güçlenecektir. Dünyayı aslında dini imparatorluklar çağı bekliyor.

Taliban, İslam’ın da etkili olduğu bir Afganistan ulus (Peştun) devleti kurmak istiyor. Önce ulus devlet sonra din devletine dönüşebilir. Afganistan’ın din devleti başarısı, diğer İslam ülkelerine de model olabilir. Belki de din devletleri çağını, dini imparatorluklar çağını Afganistan başlatacaktır.

Taliban önce ulus (Peştun) devlet, sonra İslam devleti olmak istiyor. Çünkü henüz tam bir İslam devleti kurmaya hazır değil. Şartlar da bunu zorluyor zaten. Taliban Kuvayı Milliye gibi değil de İttihat ve Terakki gibi hareket ederse, Afganistan’ın CHP’si ve Kemalizmi (Talibanizm) olur ve kendisini de Afganistan’ı da perişan eder.

ABD ise; Orta Asya’nın da Orta Doğu gibi bir kaos bölgesi olmasını istiyor. Ülkeleri, halkları birbirine vuruşturarak, hegemonyasını devam ettirmenin yolu buradan geçiyor. Kendi askerini ve kaynaklarını daha az kullanma yoluna gidiyor ABD.

Her kıta, bölge, ülke, … için bir terör örgütü kullanıyor.

Orta Doğu’da PKK (PYD-YPG) terör örgütünü kullanıyor.

Orta Asya’da da DEAŞ-IŞİD vb terör örgütlerini kullanacak.

Çin, Rusya, Endonezya, … gibi güçler için de yeni örgütler kurabilir.

***

Türkiye’nin Selam (Soft Power) Gücü

Türkiye, önemli bir Selam (barış-yumuşak güç) gücüne; İslami, adil, medeni, Osmani, ... bir medeniyet gücüne sahiptir. Son yıllarda Türkiye Selam (yumuşak güç) gücünü kullanarak, dış politikada son derece ciddi başarılar elde etti.

Türkiye, milli savunmasını da güçlendirerek, Selam (yumuşak güç) gücünün daha etkili olmasını sağlamıştır. Suriye’de Hard Power (Davutoğlu-Sert Güç), Libya, Sudan, Afganistan, Azerbaycan, … Mısır’da Selam (Soft Power-Erdoğan) politikası izlemiştir. Son birkaç yıldır Suriye’de de Selam politikası uygulanıyor.

Suriye politikasında özellikle Arap Baharı sürecinde belirleyici olan, Ahmet Davutoğlu politikaları olmuştur. Suriye süreci iyi yönetilemediği için ciddi sıkıntılar yaşanmıştır.

Mısır, Libya, Sudan, Azerbaycan, Afganistan, … krizlerinde Erdoğan politikaları (Selam Doktrini) etkili olmuştur.

Türkiye, milli savunmanın güçlü olduğu yumuşak güç (SELAM) ile dış politikada başarılı olmuştur. Dış politikada SELAM DOKTRİNİ (Yumuşak Güç-Soft Power), bundan böyle Türkiye’nin kalıcı dış politika strateji olarak uygulanmalıdır.

***

Erdoğan’ın en büyük eseri nedir?

Erdoğan’ın en büyük eseri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.

Türkiye Cumhuriyeti; 15 Temmuz gecesi, dış güçlerin (ABD), iç güçleri (FETÖ) kullandığı bir işgale uğramış ve halkımız Başkomutan Erdoğan liderliğinde, daha 24 saat dolmadan, büyük bir başarı ile Kurtuluş Savaşı vererek, ülkemizi işgalden kurtarılmıştır. 15 Temmuz başarılı olsaydı, Türkiye 1. Kurtuluş Savaşından çok daha zor bir duruma düşecek ve Suriye gibi parçalanarak küçülecekti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz 2. Kurtuluş Savaşı ile, TC'yi yeniden kurarak, TC'nin 2. Kurucusu olmuştur. Erdoğan’ın en büyük eseri, Türkiye Cumhuriyeti’dir.

***

Bütün Kürtleri, PKK’ya isyan etmeye çağırıyorum

Bizim tam 10 yıl önce, 20 Eylül 2011’de ilan (başlattığımız) ettiğimiz anaların eylemini 10 yıl sonra gerçekleştiren, çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı çocuklarımızı geri verin oturma eylemi, 3. Yılına giriyor.

Benim adıma kan dökme/öldürme - EDİ BESE (yeter artık), Anaların eylemi, … ile Güvenlik Korucularının mücadelesi, bugüne kadar PKK’ya karşı Kürtlerin başlattığı en büyük isyan hareketleridir. En büyüğü ise şüpheiz ki anaların eylemidir.

Kürt Halkı gittikçe cesaretleniyor. Zamanı gelince Kürt Halkı, analar, … Kandil’e de yürüyerek PKK’yı Kandil’de de yenecektir.

Analar önce Diyarbakır’dan isyan etti.

Sonra HDP Genel Merkezinin önüne gitti.

Son durak; Kürt Halkı (analar) Kandil’e, Suriye’ye, … yürüyerek, çocuklarını ABD (PKK)’den alıp getirecektir.

Böyle bir sürece doğru gidiyoruz. Tarihteki Kürtlerin en büyük isyanı budur.

Bu isyan ABD’ye karşı yapılan bir isyan hareketidir. Kürtlerin tarihteki en büyük isyanıdır. Çünkü direk ABD’ye karşı yapılan bir isyandır.

En büyük Kürt İsyanın tarihi, bizim eylemi başlattığımız; 20 Eylül 2011 ya da 3 Eylül 2019 tarihi referans olarak alınabilir. 20 Eylül ya da 3 Eylül, Türkiye’nin anneler günü olarak kutlanabilir.

Benim önerim, Türkiye’nin Anneler Günü; 20 Eylül ya da 3 Eylül olmalıdır.