Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Ağustos 2021

​Afgan bedeviliğinin meyvesi: Taliban despotizmi

42 yıldır afganların çoğulcu, katılımcı, demokratik, barışçıl ve hukuka dayalı kurumların işleyişine dayalı bir siyaset ve devlet yapısı kuramamalarından dolayı taliban; silah, şiddet ve terörizm yoluyla ülke yönetimine ikinci defa el koydu. Taliban’ın iktidara gelişi, afgan halklarının özgürce yapmış oldukları bir tercih ve rıza göstermiş oldukları bir durum değildir. Şiddet ve silahla ülkeye çöken taliban’ın terörizme dayanarak ülkeyi yönetmesi mümkün değildir.

Taliban, kalaşnikof ve kur’an’ı kendisine referans seçen bir terör hareketidir. Afganistan islam emirliği adı altında yıllardır dini bir yönetim kuran taliban, kalaşnikofla afganistan’ın bir çok kırsal bölgesine ve dağlarına hükmediyordu. Taliban yönetimi, yeni bir şey değildir. Taliban’ın rejim ve yönetim pratikleri konusunda yeterince bilgiye dünya sahip bulunmaktadır. 1996-2002 yılları arasında bütün afganistan’ı yöneten ve 2002 yılından sonra kendi kontrol ettiği bölgelerde yönetimini sürdüren afganistan islam emirliği’nin ortaya koyduğu model, taliban despotizmidir. Afganistan islam emirliği, taliban despotizmi modeliyle bundan sonra da afganistan’ı yönetmeye devam edecektir.

Afganistan islam emirliği’nin rejimi olan taliban despotizmi, kalaşnikofa dayanmaktadır. Kalaşnikof, taliban’ın demir yumruğunu temsil etmektedir. Taliban, kalaşnikofun temsil yettiği demir yumruğuyla afganistan’a hükmedecektir. Taliban despotizmine göre bütün sosyal ve siyasal sorunların çözümü kalaşnikofun ucunda gizlidir. Başka bir ifade ile taliban, oluşturduğu korku ve terör rejimiyle afganistan’da despotik idaresini sürdürecektir. Taliban, korku ve kalaşnikofun en iyi idare biçimi olduğuna inanmaktadır. Taliban’ın korku ve kalaşnikof rejiminden kaçmak için afganlılar, en kötü ölümü bile kurtuluş olarak görmektedirler. Kabil havaalanında öleceklerini bile bile bir kargo uçağının kanatlarına tutunmaya çalışan yüzlerce afganlının çabası, taliban despotizminin korku ve kalaşnikofa dayalı terör rejiminin oluşturduğu bir tablodur. Afganlılar, taliban’ın ölüm demek olduğunu çok iyi bilmektedirler.

Taliban’ın değişmeyen iki amacı vardır. Taliban, islam emirliği adını verdiği şeriata dayalı bir dini hükümet kurmayı istemektedir. İkinci olarak taliban, bütün afganistan’da mutlak olarak hükmetmeyi istemektedir. Taliban, kendisini afganistan’da birçok aktör arasında herhangi bir aktör olarak görmemektedir. Taliban, kendisini bütün afganistan’a hükmetme imtiyazı olan tek aktör olarak görmektedir. Taliban, iktidarı hiçbir toplumsal kesimle veya güçle paylaşmayacaktır. Taliban’ın iktidarı paylaşarak katılımcı yollarla ülkeyi idare edeceğinin hiçbir temeli bulunmamaktadır. Bütün sosyal ve siyasal rakiplerini bertaraf ederek afganistan’ı kendisi için dikensiz gül bahçesi haline getirmeyi arzulayan taliban despotizmi, mutlak iktidar ve despotizm amacından hiçbir şekilde geri adım atmayacaktır.

Taliban teröristlerinin elinde kalaşnikof hep vardı. Taliban teröristleri, aynı zamanda cep telefonları ve laptoplar dahil teknolojinin bütün imkanlarını da kullanmaktadırlar. Taliban’ın teknolojik aletleri kullanması, taliban’ın ılımlılaştığı uslandığı, ehilleştiği veya modernleştiği anlamına gelmemektedir. Talibanizm, modern olan her şeye karşı olan bir kimliğe, pratiğe ve örgüte sahiptir. Demokrasi, çoğulculuk, insan hakları, kadın hakları, hukukun üstünlüğü, bireysel özgürlükler gibi değerler, hiçbir şekilde talibanizmin zihin dünyasında yer almamaktadır. Taliban, topluma tahakküm etmenin yolunun kadına hükmetmekten geçtiğini çok iyi bilmektedir. Şimdiye kadar yaptığı gibi, bundan sonrada taliban despotizminin hedefinde kadının bedensel, psikolojik, sosyal ve zihinsel varlığı üzerinde tam olarak tahakküm kurmak vardır.

Taliban’ın afganistan’ı hakimiyeti altına alması, bir afganlı gücün hakimiyeti demektir. Taliban, uzaydan gelen bir güç değildir. Taliban, bütünüyle afganistan sosyolojisinin, tarihinin ve kültürünün bir ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Peştun halkına dayanan, medreselerde aldıkları eğitim, ideoloji ve inanç sonucu organize olan taliban, kırsalda ve dağlık kesimlerde etkili olan bir harekettir. Taliban, bedevi, köylü ve dağlı bir harekettir. Afganistan bedeviliği olarak niteleyebileceğimiz taliban, bugün bütün şehirlere hükmetmektedir. Şehre yabancı ve karşı olan taliban, şehirlerde olan her şeyi süreç içerisinde düşman olarak görecek ve yok edecektir. Dağlarda ve kırsalda yaptığı pratikleri taliban, şehirlerde aynı şekilde yapacaktır. Taliban militanlarının şehirlerde ganimet adı altında yapmış oldukları yağma, kız çocuklarını ailelerinden almalar, baçabaze denilen geleneğin köklü olduğu afganistan’da taliban’ın erkek çocuklarına yaptığı tecavüzler, kadınları köleleştirmeleri ve cariyeleştirmeleri, bir komedyeni vahşice öldürmeleri, afgan bedevileri olan taliban despotizminin barbarlıkta sınır tanımayacağını göstermektedir. Taliban, dünyaya barbarlığın bütün mesajlarını ve uygulamalarını sunuyor.

Taliban despotizminin bütün afganistan’ı ele geçirmesi, kaybedenin afganistan olduğunu göstermektedir. Taliban, bir ulusal kurtuluş hareketi olmadığı gibi, anti-emperyalist bir direniş hareketi de değildir. Taliban, halkının büyük bölümünü kendisine düşman gören ve mutlak iktidarın peşinde olan hegemonik bir güçtür. Hegemonik güç olarak taliban, çin, rusya ve iran’la olumlu ilişkilere başlamıştır. Taliban, çin’i, afganistan madenlerini işletme vaadiyle yanına almıştır. Sıcak diplomatik mesajlar alan taliban, içeride barışı sağlamaktan çok uzaktır. Dışarıda herkesle konuşan ve ilişki kuran taliban, içeride sadece kendisi konuşacak ve demir yumruğunu afganlıların tepesine sürekli olarak indirecektir. Taliban despotizmi ve bedevilik, afganistan’ın dününü yok ettiği gibi, bugününü ve yarınını da yıkmaktadır.