Adı konmamış savaş
Mevla'nın mucizesi kar taneleri beyaz bir örtü gibi kapladı yeryüzünü. Her ne kadar beraberinde getirse de soğuğu, kalbimizi ısıtan bir yanı vardır kar tanelerinin. Sabırsızlıkla bekleriz yağmasını ve birbirine dokunmadan yere inişlerinin seyrine dalarız camlardan. Her tarafta hayat durma noktasına gelmiştir ama hinlikler, şeytanlıklar, ihanetler kar kış demeden aralıksız devam etmektedir.
Adı konmamış bir savaşın içindeyiz. Herkes ve her ülke kendi kozunu öne sürüyor ve çeşitli ayak oyunları ile geleceğini kurgulamaya çalışıyor. Rusya ile ulusal paramız üzerinden ticaret yapma aşamasında iken Amerika ülkesindeki Rusya konsoloslarını sınır dışı ediyor. Rusya ona inceden bir cevap ile okkalı bir tokat vuruyor. Trump Çin'e karşı tavrını ortaya koyup Tayvan ile görüşmeler yapıyor. Diğer taraftan Trump, Amerika'nın lehine olmayan ticari anlaşmaları bitireceğini söyleyerek İsrail hayranı gibi hareket ediyor. Amerika dolar basmaya ve piyasaya sürmeye devam ediyor. Obama Putin'e trafoya sıkışan kedi muamelesi yaparak Trump'a kötü bir miras bırakma peşinde. Fırat kalkanında Amerika'nın tutumu utanç verici. Fiilen operasyonu bozmak ve akamete uğratmak için terörü ve teröristleri destekliyor, desteklemekle kalmayıp besliyor. İngilizler aslında her işin altında var ama öyle sessiz hareket ediyorlar ki sanki bu olaylar ile uzaktan yakından alakaları yok gibi. Amerika İngilizlerin piyonu gibi hareket ediyor. Amerika gibi Avrupa birliği dağılma arifesinde. Orta doğu kan gölü. Batı ülkelerinin beslemesi terör örgütleri bu bölgede cirit atıyor.
Adı konmamış bir savaşın içindeyiz. Ülkemizde 15 Temmuz her yönüyle devam ediyor. Ekonomik yönüyle, terör saldırıları ile borsasıyla, döviz ve uluslararası güçler ile her taraftan ülkemizi kuşatma çabasındalar. Patlatılan bombaların ve düzeneklerin şekline bakılırsa bunların bir terör örgütünden ziyade başka bir devlet eliyle olduğu görünüyor. Bu da işin ciddiyetini ve vahametini ortaya koyuyor. Böyle bir süreci dünyada başka bir ülke yaşamamıştır. Bütün bu saldırılar altında Türkiye yoluna devam etmeye çalışıyor. CHP kendi derdine düşmüş. FETÖ'nün yuvalandığı ve ülkeyi kaosa sürüklemeye çalıştığı bir merkez haline geldi. İçerisinden "Anayasa değişikliğini geri çekin, kan dursun" dercesine söylemler yükseliyor. MHP işin vahametini gördü ve ülke için kendi siyasi geleceğini bir tarafa bırakıp milli menfaatler çerçevesinde söylemler ile bu kötü sürecin aşılması noktasında üzerine düşeni yapmakta. Ortadoğu'da ülkesinden kaçanların, mazlumların sığınacağı tek liman Türkiye. Halep kan ağlıyor ve Halep bizim yüz yıllık acımız. Tarihte Bulgaristan'dan, Irak'tan, Suriye'den ve zulmün olduğu her coğrafyadan mülteciler bu ülkeye geldi ve barındı. Anadolu son kaledir. Yapılmak istenen de bu sığınağın yıkılma planıdır. Ülkemize gelen sığınmacıların topluma kazandırılma çalışmaları yapılmalı. Ülkenin her yanında Alevi-Sünni, Türk-Kürt kavgası kaşındırılıyor. Bu kavgaya Suriyelilerin de eklenme çabaları var. Türkiye dünya üzerinde köprü bir ülke ve dünya ile ilişkilerini de iyi tutmak durumunda. Bu yönüyle başka bir ülkeye benzemeyen tarafı var. Son altı ayda Türkiye'de yaşananlar başka bir Avrupa ülkesinde yaşansa kimse korkudan sokağa çıkamaz. Bu ülke ve bu ülkenin insanları çok güçlü ve batı da bunun farkında.
Adı konmamış bir savaşın içindeyiz. Böyle bir ortamda yeni anayasa çalışmaları komisyondan geçti ve genel kurula geldi. Önümüzdeki günlerde tekrar seçim çalışmaları başlayacak gibi gözüküyor. Yeni anayasa referandumu için halk sandık başına gidecek. Anayasa değişene kadar terör ve teröristler her türlü şerefsizliği yapacaklardır. 2017 yılının ilk yarısı bu sıkıntılar ile geçeceğe benziyor ancak ekonomik ve siyasi olarak ikinci yarıda rahatlama beklenebilir. Genel olarak terörün belinin kırıldığını söyleyebiliriz ama bitirilmesi biraz zaman alacak. Ümidimiz odur ki terör en yakın zamanda biter ve güzel günlere yelken açarız.
Adı konmamış bir savaşın içindeyiz. Duamız bu kötü günleri sorunsuz bir şekilde kısa zamanda aşmak. İnşallah gelecek güzel gelecek.
