Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2978.30
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Eylül 2021

​Adı Ahmet Cihat

Doğduğu 1943 yılında anne babası adını Ahmet Cihat koydu. İsmet İnönü’nün Milli Şef olarak ülkeyi yönettiği İkinci Dünya Savaşı yıllarıydı. İsmet ismi çocuklara konacak kadar popüler değildi. İslami isimler koymak da moda değildi. Ancak Türkiye’deki Ermeniler kendilerine hoş bakılmadığını bildikleri için çocuklarının asıl adını ve kimliğini gizleyip Müslüman ismi koyuyorlardı.

Ahmet Cihat Tamer’in doğup büyüdüğü İstanbul’un Bakırköy semti Ermenilerin yaygın olarak yaşadığı bir bölgeydi. O yıllarda bir çocuğa Ahmet Cihat ismini koymak için iki şık vardı: Ya anne babanızın Müslüman ve dindar olması. Yahut Türk – İslam fikriyatına düşman bir Ermeni olması ki çocuğunuz Türkçülüğün ırkçılık seviyesinde rağbet gördüğü bir dönemde Türk olmadığı için zarar görmesin.

Ahmet Cihat, üniversiteyi Adnan Menderes’in Başbakanlığı döneminde, Boğaz kıyısındaki Güzel Sanatlar Akademisi’nde okudu. Mezun olunca Bakırköy Halkevi’nde tiyatroya başladı. Ömrü oyun oynamakla geçti. Ferhan Şensoy gibi onun odağında da tiyatrodan önce politika vardı. Ferhan da rahmeti Turgut Özal’a söylemediğini bırakmamış, iktidardan indirip yargılayacağız demişti. Ferhan, Rasim Öztekin’in cenaze törenine katılamayınca kızı ile gönderdiği veda mektubunda, “Bir gün ben de uçup geleceğim gökyüzüne, buluşuruz gökyüzünde, neşeli bir meyhanede” demişti.

***

Ferhan Şensoy bir hiciv ustasıydı ama Ahmet Cihat Tamer bunu ciddiye aldı. Ferhan Şensoy’un cenaze töreninde öyle bir kin ve nefretle konuştu ki: “70 senedir bu ülkeyi din bağımlısı hükümetler yönetiyor. Ama ona rağmen inadına tiyatro yapıyoruz biz. Ferhan da inadına tiyatro yaptı hep.” Sözleri ağırdı ama yüzündeki kin ve nefret sözlerinden daha belirgindi. Şöyle devam etti Ahmet Cihat Tamer, “Şimdi o Rasimine kavuştu. Münir Abisi, Erol Abisi, Levent, hep birlikte orada bir meyhanede kafayı çekiyorlar.”

Tiyatro Osmanlı döneminde de vardı. Ancak Osmanlı, bir İslam devleti olduğu için Müslüman kadınların sahneye çıkması hoş karşılanmazdı. Bu yüzden sahnelerde Rum ve Ermeni asıllı sanatçılar ağırlıktaydı. Cumhuriyet döneminde de bu devam etti. Ülkemizde tanınmış, sanatıyla öne çıkmış, çok fazla Ermeni ve Rum asıllı sanatçı var. Asıl isimlerini kullananlar da var, Müslüman ismi taşıyanlar da. Ama çoğunluğun doğup büyüdüğü, yaşadığı topraklara ve bu ülkenin hükumetlerine saygısı var. Sanatlarını da ayrım gözetmeksizin içinde yaşadıkları toplumun tamamı için icra ediyorlar.

Mesela ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler Ermeni asıllıydı. Çektiği fotoğraflardan oluşan sergiler bugün Batı başkentlerinde Türkiye’yi temsil ediyor. Şimdi Cihat Tamer’e soralım: Fedon, Arto gibi kendi ırkının ismini taşıyan, ya da Türkiye’yi kahkahaya boğan Adile Naşit gibi Müslüman ismi taşıyan Rum-Ermeni asıllı sanatçıların bu ülkenin dindar insanlarına, hükumetlerine bu tür bir saygısızlığı olmuş muydu? Onno Tunç’un yani Ohennes Tunçboyacı’nın dindarlar aleyhine bir sözü, bestesi var mıydı? Peki senin dindarlara karşı bu kin ve düşmanlığının sebebi nedir?

***

Cenaze törenlerinde siyasi polemik olmaz. Bu öncelikle musalla taşındakine saygının gereğidir. Töremiz de, geleneğimiz de, örfümüz de böyle der. Ancak bu değerlerin Ahmet Cihat Tamer için kıymeti yok. Kameraların karşısına geçiyor, bütün kin ve nefretini yüzüne yansıtıp devrimci bir eda ile haykırıyor: “70 senedir bu ülkeyi din bağımlısı hükümetler yönetiyor. Ama ona rağmen inadına tiyatro yapıyoruz biz.”

Kendilerini gizleseler de azınlıktaki bu dayatmacı zihniyet yeri gelince patlak veriyor. Bu zihniyet, dini kitaplar okuyanı, 162 – 163. maddelerden dolayı içeri tıkan, Bediüzzamanlara, Necip Fazıl’lara gün yüzü göstermeyen karanlık anlayıştı. İnançlı insanlara hayatı zehir eden kara bir zihniyetti.

Eğer Cihat Tamer, meyhaneden çıkıp cenaze törenine sarhoş kafa ile gelmediyse lüften cevap verir mi? Madem dine bu kadar karşıydın, dinin mukaddes iki kelimesinden oluşan ismini 79 yıldır neden değiştirmedin? Cenaze töreninde densizlik yapacağına, bir an önce Nüfus Müdürlüğüne uğrayıp hangi töreye, hangi anlayışa bağlı isen o geleneğin ismini al lütfen. İslam’ın mukaddes kelimelerini kininle kirletme.