Adem (AS) cahil değildi

Konu çok sıcaktı,

Gerginliğe tuz-biber olmamak lazımdı.

Şimdi ortam durulandı, sakinleşti. Bu sebeple sosyal medyada birkaç yüz karaktere sığdırmaya çalışsak da konu ile ilgili düşüncemizi bir yazıya dökmemiz gerekiyordu.

Sezen Aksu’nun 2017’de söylediği ve Adem ile Havva’yı (as) kastederek ‘cahil’ dediği şarkı sözleri günlerce tartışıldı. Bu yakışıksız sözlere makul tepki inancımıza olan saygımızın gereğiydi. Kimse bu tür sözlerden dolayı aforoz da edilmez, müebbet de yemez, yememeli de, lakin kim ki peygamberlerden bahsedecekse edebini terk etmeyi düşünmemelidir.

O günlerde tartışmanın taraflarından biri -ki ben de bu taraftayım-, “Peygamberlere, dini değerlere hakaret kabul edilemez” derken, kimileri“Düşünce ve ifade özgürlüğü var” diye ‘Sezen’in şarkı sözlerini sakıncasız bulup bu çirkinliğe tepki gösteren bizlere hakaretler yağdırdı.

Bizi en çok üzen husus tanınmış bir yazarın geçmişte yazdıklarını hiçe sayarak ayetleri istediği gibi eğip bükmesiydi. S. Aksu’ya destek babında yaptığı paylaşımda, “Adem ve eşi :‘Biz kendimize zulmettik.’‘Adem Rabbine asi oldu ve yoldan saptı’‘…emaneti insan yüklendi; ama o ÇOK ZALİM VE ÇOK CAHİL biri olup çıktı.’ Buna rağmen linçte ısrar etmek, son ayetteki ÇOK ZALİM ve ÇOK CAHİL olmaya aday olmaktır. Linç dindarlık değil, kindarlıktır.” demişti.

Ancak bu tanınan yazar kendi mealinde yukarıda alıntıladığımız Taha Suresinin 121. Ayetini, “…sonuçta Adem Rabbine karşı gelmiş ve huzurunu bozmuş oldu.”şeklinde verdiği ayeti ‘Sezen’ hatırına ”yoldan saptı…”diye değiştirdi. Halbuki mealinde ilgili ayetin dipnotunda bile“yoldan saptı”diye bir not dahi yazmıyordu. Burası çok önemli değil, lakin ‘Sezen’in hatırına, ‘Sezen’in yanlışını destekleme uğruna kendi yazdığına sadık kalmaması ahlaken de ilmen de kabul edilemez.

Evet, Allah cc Adem as için söylediğini söyler ve buna bütün mü’minler sadakallahulazim der. Bizim itirazımız, söz konusu Adem as olunca ona yönelik ifadeleri edeb dairesinden çıkaran insanlaradır. “Allah cc azarlamış, Allah kınamış” diye biz peygamberleri kınarsak en hafifinden edepsizlik yapmış oluruz.

Kaldı ki Adem as “cahil” de değildi. Allah’ın ona öğrettiği “isimler”den dolayı onun karşısındaki melekler secdeye kapanmıştı. Genel olarak insanın cahilliği ise ömr-ü billah geçmez, buna dayanarak ‘Sezen’i müctehid görmek de eskiden şeriatçı, sonra İran’cı, daha sonra İslamcı, şimdi ise ne idüğü belirsiz sahte hocaların işidir.

Biz, İslami değerlere bir hakaret olduğunda bunun kabul edilemez olduğunu dile getiriyoruz. Getirmeyen de getirmez. Lakin tanıdık bazı dindarlar derhal mesela fi tarihinde bir başkasının hakaretini gündeme getirip, “Buna da ses çıkarsaydınız ya!” diye karşı tepki gösteriyor.

Tamam, biz geçmişte bu olaya tepki göstermemiş isek o bizim kusurumuz. Siz tepki göstermişseniz Allah sizden razı olsun.

Lakin bir edepsizliğe bu edepsizliktir, dediğimizde karşımıza bin yıl önce yazılmış bir kitaptaki uygun olmayan ifadeleri çıkarmak iyi niyetle bağdaşmaz.

Bir de “Efendim Müslümanlar çok mu iyi? Neden müslümanları konuşmuyorsunuz?” diye sitem edenler var.

Biz Müslümanlar ak-u pak bir ümmetiz demiyoruz. Kendi hatalarımızı bin yıldır konuşuyoruz ve daha çok konuşacak zamanımız var.Şimdi sıcak bir konu olan bu saygısızlığı tartışıyoruz. Bu konuda bir fikir beyan etmiyorsanız o sizin bileceğiniz iştir. Lakin bin yıllık tartışmayı yeniymiş gibi gündeme getirip tam da bu günlerde konu olan bu tartışmaya eklemenin olayı sabote etme dışında bir yararı hatta başka bir amacı olamaz.

Kaldı ki biz kimseye hakaret etmiyoruz. Değerlerimizi eleştirmeyin, reddetmeyin de demiyoruz, sadece değerlerimize hakaret edenlere saygı duymayacağımızın bilinmesini istiyoruz.

Bakınız;

Kimse şunlar şunlar“değerlerimizi eleştiriyorlar” diye kimseye kızmıyor. Bu ülkede 80 yılda özgürlük ve laiklik bahane edilerek dini değerlere olmadık eleştiriler yapıldı, bizler cevap verme dışında ağzımızı açmadık. Ancak eleştiri başka hakaret başkadır. Değerlerimizi eleştirenlerin niyeti kötü bile olsa “eleştiridir” der geçeriz, lakin hangi gerekçe ile olursa olsun dinimize ve değerlerimize hakaret edenlere edepsizliklerinin cevabını da veririz.

Velev ki ‘Sezen’ hatırına yazarımız adımızı,“…son ayetteki ÇOK ZALİM ve ÇOK CAHİL olmaya aday” olarak koysa da.