Dolar (USD)
34.76
Euro (EUR)
36.57
Gram Altın
2950.88
BIST 100
9884.32
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Nisan 2023

Adayları sıkıştıran söylemler

Ramazan ayı propaganda yapmak için çok yeterli bir zemin bırakmadığı için bu dönem daha çok seçim hazırlığı ile geçen bir zaman oldu.

Bayramdan sonra kabaca kalacak iki haftalık zaman Cumhurbaşkanı adaylarının kozlarını paylaşacağı, kıran kırana geçen bir yarışa sahne olacak...

Öne çıkan iki aday bu yarışa büyük dezavantaj ve avantajlarla girerken vatandaşın ilgisini çekmeye çalışan diğer adayların seçimdeki başarısını da yine öne çıkan bu adaylar belirleyecek...

Öne çıkanlardan birisi tabii ki de hâlihazırda Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan...

“21 yıl yaptım, yine yaparım” söylemiyle ortaya çıkan Erdoğan’ın açıkladığı beyanname ve vaatler için “Türkiye Yüzyılı için Doğru Zaman Doğru Adam” sloganı belirlendi.

Erol Olçok’un eksikliği her propaganda sürecinde AK Parti için kendisini daha da fazla hissettiriyor.

Vatandaşta karşılık bulacak bir içeriğin ortaya koyulmasında zorlanıldığı anlaşılıyor.

Geçtiğimiz gün AK Parti’nin aday ve beyanname tanıtım programına katıldım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki saate yakın ayakta kalması sağlığıyla ilgili dedikoduları bitirse de Erdoğan’ın konuşması sonrasında milletvekili aday tanıtımlarında salonda coşkunun bitmesi, "Bu adayların AK Parti’yi ne kadar ileri taşıyabileceği..." konusunda soru işaretleri uyandırdı.

Salona sabah 10 gibi giriş yapmıştım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasına kadar salon tezahüratlarla dur durak bilmeden coşturuldu.

Erdoğan’ın konuşması sırasında bu coşku daha da arttı.

Ama hemen sonrasında gelen sönüklük AK Parti’yi hâlâ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın taşıdığını gösteren önemli bir delil oldu.

Adayların bu anlamda teşkilat desteğini yeterli ölçüde almadığı açıkça görülüyor.

Bu durumda oluşturdukları popülarite üzerinden AK Parti’ye katkısı sağlaması tam bir muamma olacak gibi anlaşılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylık sürecinde seçimi kendisinin taşıyacağı açıkça ortada olan bir gerçek...

Bu politika da aslında beyannamede ortaya çıktı.

AK Parti içinde teveccüh toplayan çalışanlar her ne kadar kendisini kamuoyunda gösteremese de partinin çalıştığı beyannameden belli aslında...

Sıkı çalışılmış, oldukça hacimli bir beyanname hazırlanmış.

Didik didik ettim.

Bazı vaatler şimdiden gerçekleşmeye başlamış.

Gelecek için kolaylaştırıcı olsun diye koyulduğu belli oluyor.

Özellikle aile ile ilgili bazı vaatlerde ise uzun yıllardır AK Parti seçmeninin dile getirdikleri yer bulmuş.

Tabanını oluşturan seçmenin tercihlerinin beyannameye taşıması AK Parti'nin merkez parti olarak bu zamana kadarki genel duruşunun dışında bir yaklaşım olarak seçmen noktasında güvensizlik yaşadığını gösteriyor.

Bu kapsamda ortaya koyulan vaatlerden öne çıkanlardan bir tanesi de "kamuya işe alımlarda mülakatın kaldırılması" oldu.

Bunun gibi tespit ettiğim aslında onlarca vaat aslında hemen şu an da Cumhurbaşkanı Kararnameleri ile hayata geçirilebilir.

Bence bunların seçimden sonraya bırakılmasına hiç gerek yok.

Seçmenin gönlünü almak için ve “Biz yaptık, yine yaparız.” algısını güçlendirmek adına hemen adım atılmalı.

Seçimden sonrası beklenmemeli...

Önceden siz sadık okuyucularım için verdiğim bilgiler de beyannamede yer aldı.

AK Parti'nin seçim vaadi olarak sistem revizyonu ve kentsel dönüşüm planı sadece beyannamede yer almadı hemen seçim propagandalarında kullanılmaya da başladı.

Erdoğan hızlı bir şekilde vaatlerde propagandaya başlarken aynı zamanda en güçlü rakibi Kılıçdaroğlu ile Millet İttifakı'nı ise "PKK ile yakın çalıştığı ve kazanması durumunda ülkenin bölüneceği" söylemi ile sıkıştırıyor.

Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, PKK başta olmak üzere terör yapılanmalarına ilişkin söylemlerinde değişikliğe gitmesi gerekiyor.

Hatta gitmeye de başladı.

Hapiste olan Selahattin Demirtaş’tan da bu yönde açıklamalar geliyor.

Siyasetin bloklaşmış bir süreçte ilerlemesi, ittifaklar arası oy geçişini neredeyse imkânsız kılarken Kılıçdaroğlu’nun PKK karşıtı söylemi ittifak içinde fire vermesi beklenen İYİ Partili oyları kendisine çekiyor.

Eğer kazanmak istiyorsa Erdoğan’ın bir an önce umut vadetmesi ve geleceğe ilişkin anlamlı ve uygulanabilir planları meydanlarda sunması gerekiyor.

Bu süreçte Kılıçdaroğlu için de durum pek iyi görünmüyor.

Milletvekili listeleri nedeniyle Millet İttifakını taşıyan CHP seçmenini epey küstürdüler.

Listelerde açıkça FETÖ iltisaklı olduğu bilinen isimlere yer verilmesi gerçekten çok korkunç bir tercih olmuş.

Bu adım helalleşme çıkışının da güncellenmesi sonucunu doğuracağa benziyor.

Propaganda sürecinde ise soğan fiyatı ile gündemi ekonomiye çekmek isteyen Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan ile atışmaktan uzaklaştığını da görüyoruz.

Belki bu seçimde iki ismin bir televizyonda karşılaşması daha da mümkün olabilir.

Bunu öngörmemin sebebi Kılıçdaroğlu’nun "deprem konutlarını ücretsiz vereceği ile emeklilere 15 bin TL bayram ikramiyesi vereceği" vaatleri...

Bu vaatler Erdoğan’ın karşılık vermesine ve yanlışlamak için çaba göstermesine neden oldu.

Erdoğan aslında Kılıçdaroğlu’nun vaatlerine takılarak da kendisini Kılıçdaroğlu’nun iki dudağı arasına sıkıştırmaya başladı.

Bu durum seçime birkaç gün kala iki lideri ekran karşısına çıkarabilir.

Biri PKK yükü öteki de ekonomik yükü üzerinden atmak isteyecektir.

Anketler belirleyici olacak. Bakalım izleyelim.