Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
2977.08
BIST 100
9754.6
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Nisan 2023

Aday listeleri heyecan oluşturdu mu?

Nihayet adaylar belli oldu. Kuşkusuz üzerinde konuşulmayı hak eden adaylar yok değil. Millet İttifak’ını birbirine sokan, saç baş yolduran Sadullah Ergin var mesela.

Yıllardır Ergenekon, Balyoz kumpaslarının aktörlerinden biri olarak gördükleri ve “asla boyun eğmeyeceğiz” dedikleri bu adaya oy vermek durumunda kalacaklar.

İsterseniz isim isim gitmek yerine ittifakların aday profilleri ve eklemlendikleri partiler üzerinden genel bir değerlendirme yapalım.

Normalde vekil olabilecek kapasiteye sahip değillerken AK Parti hükümetleri döneminde Erdoğan’ın teveccüh göstermesiyle en yüksek makamlara erişen ve başarısız oldukları için kovulan Davutoğlu ve Babacan gibi isimler aynı başarısızlıklarını sürdükleri için bu sefer de CHP listelerinden seçime dahil olmayı denediler.

Elbette bu listeye Saadet Partisi de dahil. Yıllardır bu partinin dünya görüşüyle kavgalı ve kendilerini sürekli olarak düşmanlaştıran, ötekileştiren, çember sakallılar diyerek aşağılayan, Arabistan’a ya da İran’a gitmelerini söyleyen, liderlerini deviren, kız çocuklarını okullardan kovan bir partinin/zihniyetin masasına gönüllü oturdu.

Demem o ki bu partiler CHP için oy toplayacaklar. Ne hazin bir son değil mi? E, tabi bu tespitin sadece bizim için bir anlamı var. Bir de onlara sorun bakalım. Hiçbir şey olmamış gibi kalkıp biz bu ittifaka “inancımız gereği” dahil olduk diyebiliyorlar.

Bu zihin kaymasını dünyanın en ünlü psikologları dahi çözümleyemezler.

İYİ Parti deseniz, İYİ’si neredeyse kalmadı. En üst düzey görevlisi bile baraj altında kaldıklarını itiraf etti. Peş peşe istifalar gelmeye başladı.

Terör örgütünün üst düzey komutanları bu tür partilere “faşist Erdoğan’ı indirin” diyerek sürekli motivasyon yüklüyor! Ve ne hazindir ki HDP gibi bir partinin ülkeyi bölme teşebbüslerine ortak olmayı tercih ettiler.

Sadece o mu? 15 Temmuz’da millete kurşun sıkan, TBMM’ni bombalayan bir terör örgütünün militanlarına, destekçilerine “özgürlük ve adalet” vaat ediyorlar.

İnanmayan ortak mutabakat metinini tekrar gözden geçirsin.

Cumhur İttifakı’nın listelerinde ise Erdoğan’ın ifade ettiği yazar, çizer ve entellektüel isimleri açıkçası ben pek rastlayamadım. Evet, bir iki yazarın aday yapıldığını gördüm ama entelektüel olup olmadıklarından pek emin değilim.

Sanırım bu anlamda beklentimi biraz yüksek tutmuş olmalıyım.

Üç dönem kuralı iyi olmakla birlikte genel anlamda listeler açıkçası AK Parti tabanını pek heyecanlandırmadı. Metin Külünk ve Mehmet Metiner gibi yeri geldiğinde eleştiren, yol gösteren tecrübeli isimlerin yer almaması da büyük eksiklik.

Hatırlayalım; AK Parti İstanbul seçimlerini kaybettiğinde aradaki fark % 9 idi. Rahmetli Turgut Özal’ın tabiriyle, kantarın topuzu biraz fazla kaçmıştı.

O günden beri AK Parti’nin eski heyecanını yeniden yakalaması gerektiğine dair belki onlarca yazı kaleme aldım. Algı üretmedeki yetersizlik, seviye düşüklüğü, rehavet, teşkilatların halktan kopuk hareket etmesi ve en önemlisi de “dava” yerine “makam” tutkusunun alması gibi temel sorunları vardı AK Parti’nin.

Görüldüğü gibi küresek emperyalist düzenin bir ırkı, mezhebi, düşüncesi, dini, imanı yok.

Unutulmamalıdır ki 14 Mayıs’ta bir kırılma yaşanacak. O yüzdendir ki AK Parti, yeni bir heyecan yakalamak durumundadır.

Bu arada Vatan Partisi’nin aday profilini beğendim. Sıra dışı bir liste olmuş. Yıllardır zengin, torpilli, hatırı sayılır kişilerden oluşan listelere alternatif bir liste olması bakımından öyle diyorum.

Zira içlerinde emekli öğretmenden tutun, çiftçi, esnaf, öğrenci, öğretmen, işçi ve emekli subaylarına varana kadar toplumun hemen her kesiminden insanlar aday olarak gösterilmiş.

Umarım ülkemizde vekil olabilme kriterleri bu anlamda yeniden gözden geçirilir.

AK Parti seçim beyannamesi bir sonraki yazıya kalsın…