Adam yine kazandı!..
Daha 14 gün önce...
FETÖ’sünden
PKK’sına, Apo’sundan Selo’suna, Biden’inden Sorosçulara, küresel haydutlarından
AB’sine, şantajcısından kumpasçısına, işbirlikçi dünya basınından millete
parmak sallayanlarına, Kandil’deki PKK baronlarından “Cumhuriyet’in Yüzyılı ile
hesaplaşacağız” diyenlerine, Öcalan’a özgürlük kampanyası yürütenlerden özerlik
hayali ile yanıp tutuşanlarına kadar kim varsa “Millî İrade”yi esir almak için kuyruğa girip, sandığa sızmaya çalışmıştı.
Fakat
“Yeter! Söz Milletindir!”
teyakkuzunda olanlar “Anadolu İrfanı”yla
sandığa çökmeye çalışanlara zerre miskal taviz vermemişti. Cumhur ve millet el
ele vererek eşine ender rastlanır yüksek bir katılım ve olgunlukla demokrasiyi
taçlandırmıştı.
Seçimlere
katılan Cumhur İttifakı aldığı yüzde yüzde 49,46’yle 322 milletvekili çıkarırken,
CHP ve İYİ Parti'nin içinde yer aldığı Millet İttifakı yüzde 35,02 oyla 213 milletvekili
sayısına ulaşmıştı. Yeşil Sol Parti ve Türkiye İşçi Partisi'nin içinde yer aldığı
Emek ve Özgürlük İttifakı ise aldığı yüzde 10,54 oyla 65 milletvekiliyle temsil
hakkı elde etmişti.
Cumhurbaşkanlığı
seçiminde ise Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49,52, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44,88,
Sinan Oğan ise yüzde 5,17 oy alarak salt yüzde 50+1’i bulamadıkları için seçim
ikinci tura kalmıştı.
*
Birinci
turda Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce
seçimden 3 gün önce CHP’nin “çekil”
baskısı ve FETÖ ve şer odakları tarafından kurulan “kaset kumpası” dolayısıyla cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilerek
daha büyük bir linç yemekten kıl payı kurtulmuştu.
Amma
velâkin CHP’liler sandıklar açılmaya başlayınca başarısızlıklarının kabul edip
özeleştiri yapmak yerine; faturayı Anadolu Ajansı’na, oy vermeyen
depremzedelere (ki, depremzedeler
Allah’ın nazlı kullarıdır, onlara dokunan Allah’ın el- Kahhar ismine savaş
açmıştır.), nobranca saldırarak tükenmişlik sendromu sergilemeye devam etmişti.
*
28
Mayıs’ta bir kez daha sandıkta Cumhurbaşkanlığı için kapışan Recep Tayyip Erdoğan
ve Kemal Kılıçdaroğlu milletin iradesiyle kozlarını paylaştı. Türkiye, siyasi
tarihinde ilk kez ikinci tur tecrübesini yaşadı. Erdoğan karşısında “yenilen pehlivan güreşe doymaz” misali
bir kez daha tuş olan CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı “Bay Kemal” Kılıçdaroğlu, bütün “dostlarını” yanına almasına rağmen 12.
defa hüsrana uğradı. Hem de bütün gizli ve açık ittifak ettiği dostlarıyla...
Demek
ki, neymiş?.. Milletin karnı “pembe
vaatler”e tokmuş!.. Mesele vatansa, gerisi teferruatmış!..
Büyük
bir iştahla oynanan “6’lı Ganyan” ve
“dostların” tiyolarına rağmen
maalesef eldeki sermayeyi de eritti. Kılıçdaroğlu, “Dimyat’a pirince giderken evde bulgurdan da oldu!..” Evdeki bulgur
neyi ifade ediyor; Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi makam düşkünlerini.
Adamlar iki başşehrin şehr-i eminlikleriyle yetinmeyip, birde cumhurbaşkanlığı
yardımcılığına göz dikti. (Ankaralı, İstanbullu bunu not etti!.. Vakti
geldiğinde hesabını sandıkta bir kez daha sormak için sabırsızlanıyor.)
*
Her
zorluktan sonra bir kolaylığın olduğunu müjdeleyen Allah, bir kez daha
kullarını kendisine hizmet etsin diye zafere ulaştırdı. Rakiplerin bütün hile
ve desiseleri karşısında “Men Sabera
Zafera” (Sabreden Zafere Ulaşır) şiarıyla gayret gösterip kavlî ve fiilî
duaya duran azîz millet huzura erdi.
85
milyonluk sessiz çoğunluk 14 Mayıs’ta olduğu gibi 28 Mayıs’ta da cevabını sandıktan
verdi. “7 Düvel” bir araya geldi, 6
parti ittifak yaptı; AK Parti Genel Başkanı ve Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayı
Recep Tayyip Erdoğan girdiği 17. seçimi de yüzde 52,18 oy alarak zaferle
sonuçlandırdı. Sadece Erdoğan değil, soyadı “Türkiye Cumhuriyeti” olan herkes kazandı.
Seçimi
kazanan Erdoğan, rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’na “Bay Bay Kemal” göndermesi yaparken, Kılıçdaroğlu da bir önceki Cumhurbaşkanlığı
seçiminde aday olan Muharrem İnce gibi centilmence “Adam yine kazandı(*). Biz kazanana kazandı deriz” der mi
orası muamma!..
Seçimi
kaybeden sadece “Bay Kemal” mi?.. Hayır!..
7 düvel!.. Bir de onların dümen suyuna giden ve hevesleri kursaklarında kalan “6+1 Benzemez”!..
Peki
bu seçimin kazananı kim?.. 85 milyon;
yani Cumhur!..
*
Türkiye
bir kez daha AK Parti’nin öncülüğünde Cumhur İttifakı kadrolarına emanet. Fakat
bu kadronun işi her zamankinden daha zor.
“Türkiye Yüzyılı” mottosu ile zorlu bir
seferden zaferle çıkan AK Parti, maalesef daha önce de ifade ettiğimiz gibi bir
“enkaz” devralacak.
“Ya zaten 21 yıldır AK Parti iktidar, nasıl
olacak da “enkaz” devralacak?!..”
diye bir soru sorulabilir.
Türkiye
büyüdükçe problemler de büyüdü!.. Bir kaçını ifade edersek mesele biraz daha
net anlaşılacaktır. 15 Temmuz 2016 FETÖ darbesiyle başlayan süreçle birlikte, tâbi
tutulduğu ekonomik operasyonlar, çığ gibi büyüyen mülteci problemi, Kovid-19
Pandemisi, sel felaketleri, orman yangınları, depremler ana başlıklardan
bazıları...
Aşılması
zor, fakat imkânsız olmayan bir sürece girdik!..
Allah
hepimizin yardımcısı olsun!..
(*)24
Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri’nde
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, Cumhur İttifakı adayı Recep
Tayyip Erdoğan karşısında ancak yüzde
30,64 oy alabilmişti. Seçim gecesi ortalıkta gözükmeyen İnce, “Adam kazandı. Biz kazanana kazandı deriz”
tweeti atmıştı. İnce, 40 yıldır siyaset yaptığı CHP’de “ilke, değer, duruş, liyakat” olmadığı için istifa edip Memleket
Partisi’ni kurmuştu. Seçime 3 gün kala tıpkı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal
gibi “kaset kumpası”na tâbi tutulan
İnce, Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmişti.
***
28 MAYIS’IN KAZANANAN VE
KAYBEDENLERİ
Bugün
bir kez daha Hak galip, bâtıl ise yine mağlup oldu. Madde ve mânâ dünyamızı
kuşatan düşmanlarımız kaybetti; içimizdeki gafiller de…
Bir
tarafta takdir ve dua vardı, karşısında beyhude vaatlere vicdanlarını kiraya
verenler; dua kazandı.
Onlar
tuzak üstüne tuzak kurdu; “Allah da
onların tuzaklarını bozdu.”
Ahdinden
dönenler kaybetti; sâdık olanlar kazandı.
Millet
İttifakı’nın (6’lı Masa+1) “Bay Kemal”i
kaybetti; Cumhur İttifakı’nın “Reis”i
Recep Tayyip Erdoğan kazandı.
Milletin
iradesine tasallut etmek isteyenler kaybetti; bundan 73 yıl önce “Yeter! Söz Milletindir!” diyerek 27
yıllık Tek Parti diktasına son verenler kazandı.
Terör
ve kandan beslenenler kaybetti; barışı ve kardeşliği özleyenler kazandı.
Soğan
ve patatesle milleti terbiye edeceklerini zanneden rantiyeciler kaybetti; helal
lokma peşinde olanlar kazandı.
15
Temmuz 2016’da salası verilen vesayet odakları kaybetti; darbe ve kriz
üretenlerin cirit attığı eski Türkiye’nin tabutuna son çiviyi çakanlar kazandı.
Hizmet
adı altında ihanet edenler güruhu kaybetti; dik durup dikleşmeyenler kazandı.
Yapmayı
değil, yıkmayı marifet sananlar kaybetti; imar ve ihya etmeyi şiar edinenler
kazandı.
“İktidar Zehirlenmesi, Metal Yorgunluğu”
illetine tutulanlar kaybetti; “Durmak
Yok Yola Devam” diyenler kazandı.
Öldürmeye
adanmış ruhlar kaybetti; yaşatmaya ahdetmişler kazandı.
“Hak geldi batıl zâil oldu” emrine
rağmen bâtılın kayığına binenler kaybetti; “Sefer bizim, zafer Allah’ındır” diyenler kazandı.
Zulüm
yine kaybetti; şefkat kazandı.
Kin
ve nefret kusanlar kaybetti; ağzı dualı, gönlü imanlılar kazandı.
“Cumhur İttifakı” kazanarak, “Millet İttifakı” kaybederek kazandı.
Millet
“Cumhur”da ittifak etti.
28
Mayıs güneşi koynuna aldığı muştuyla gurûb ederken, gün 29 Mayıs’ta fethin
müjdelendiği daha aydınlık bir geleceğe doğdu.
Bâd-ı
sabâ serinliğine bırakılan dualarla…
Yine
Türkiye, yeniden Türkiye, Yeni Türkiye, “Türkiye
Yüzyılı” kazandı.
*
Millet
“cumhur”da ittifak edip bir kez daha
“Durmak Yok Yola Devam” dedi.
AK
Parti’yi 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekilliği Genel
Seçimleri’nde yüzde 42.54’le (295 milletvekili) ihtar eden millet bu seçimde de
yüzde 35.58’le (267 milletvekili) uyarısında bulundu. 12. Cumhurbaşkanlığını “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna halel
getirmemek, zorlukları kolay etmek için yine, yeniden, bir kez daha yüzde 52,18 oyla
Recep Tayyip Erdoğan’a emanet etti.
Peki
özet olarak ne dedi millet?!.
“Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek
devlet” ilkesinden ödün vermeyin!..
İstikbâl
ve istiklâlimize kastedenlere asla müsamaha göstermeyin!..
İktidar
hırs ve şehvetine kapılmayın!..
Gafil
olmayın!..
Sözünüzden
dönmeyin, yalan söylemeyin, emanete hıyanet etmeyin!..
Ahdinize
sâdık kalın!..
Size
vekalet verenlere tepeden bakmayın!..
Ferasetli
olun!..
Adaletle
hükmedin!..
Çünkü
adalet olmazsa; emniyet olmaz. Emniyet olmazsa; eğitim olmaz. Eğitim olmazsa;
sağlık olmaz. Sağlık olmazsa; hayat olmaz!...
Hayat
ise en kutsal haktır.
***
SİYASİ MÜHENDİSLİK
DENEMESİ ÇÖKTÜ!..
“Helalleşme” mottosuyla “6’lı Masa”yı kuran CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, aldığı ağır yenilgiden sonra özellikle Temel
Karamollaoğlu(Saadet Partisi), Ahmet Davutoğlu(Gelecek Partisi), Ali Babacan(Demokrasi
ve Atılım Partisi) ve Gültekin Uysal’a(Demokrat Parti) “hakkımı helal etmiyorum” diyerek masayı devirirse şaşırmayın.
Neden
mi?.. Adamlar elini kolunu sallaya sallaya CHP üzerinden 39 milletvekili ile
Meclis’e girdi de onun için. CHP, CHP olalı böyle hayırlı(!) bir işe vesile
olmamıştı.
Kılıçdaroğlu’nun
“6’lı Masa”yı kurarak “siyasi mühehdislik” denemesi çöktü.
Meral Akşener, “ben demiştim”
beyanını tekrar dillendirmeye başladığında artık “savaş baltaları” kimler için bilenecek, tahmin etmesi o kadar da
zor değil. Seyreyleyin gümbürtüyü!..