Açık yara
Hemen
hemen herkesin kendisi ve mahallesi için ülkesi için hatta ve hatta dünya için
sözleri, teklifleri var. Bu durum bilgisi olan için de bilgisi olmayan için de
böyle. Ancak söylenen sözlerin ne kadarı fikirdir, ne kadarı üzerinde gayret vardır?
İnsanoğlu
tabi ki kendisi ve çevresi ile alakalı konularda sözler söylemelidir. Ancak
bunun için insanların ilmi açıdan bir gayret göstermesi lazımdır. Kendisi ve
çevresi ile alakalı meselelerde kendi fikirlerini, kendi bilgilerini üretmeleri
şart oğlu şarttır. Başka bir yol da yoktur.
Fikir ve bilgi üretmezlerse ne olur?
Açık
yaralarından sürekli mikrop girer.
Hekimliğin
temel kurallarından, tavsiyelerinden biri de açık yara olsun istenmemesidir.
Asıl olması gerekenin yaranın çabuk iyileşmesi için yaranın kapalı
tutulmasıdır.
Yarayı
açık tutarsanız eninde sonunda hasta kaybedebilir, ölümüne sebep olabilirsiniz.
İnsanlığın açık yarası neresidir?
İnsanlığın
açık yarası düşünememek, düşünmemektir.
Peki, düşünememek, düşünmemek ne demektir?
Bir
bilgi.. diyelim ki Allah’ın bir ayeti insana geldiği zaman O’nun sindirilmesi
birinci şart olan okumak/bilmekten
sonra ikinci şart düşünmek/anlamak
gelir. Meselenin anlaşılması ve yaşanması gerekir. Sindirmek demek hangi konu
ise o anlaşılacak ve yaşanacak demektir.
Tıpkı
gıda gibi. Gıdanın vücutça sindirilmesi gerekir. Sindirim yoksa vücut o gıdayı
alamıyor demektir. Vücut, gıdayı sindiremiyorsa o kişi zaten ölecektir.
Bilgi
de bu şekildedir.
Bilgi
insana geldiği zaman mutlaka sindirilmesi lazımdır. Bunun için de kişinin
düşünmesi lazımdır. Düşünme anlam bağı kurmak demektir.
Falanca
şunu dedi, filanca bunu dedi. Falanca ile filanca arasında ne ilişki var? Neyi
nasıl anlarım. Mesele ile alakalı anlam bağları kurulmadan hiçbir şey
anlaşılmaz. Anlam öbekleri oluşmaz. Zaten anlam öbeklerinin her biri birbirleri
ile bağlantılıdır.
Dolayısıyla tefekkür insan olmanın en önemli
özelliklerinden bir tanesidir. Düşünme olmazsa açık yaranız bol olacak
demektir. Bu iş terk edilirse öncelikle insan dinini anlayamaz.
Din anlaşılmazsa ne yanlış ne doğru bilinmez. Düşmanlar kim, dost kim bunlar da
bilinmez. Düşman denilen zaten Allah’ın dininin düşmanlarıdır. Haliyle açık
yaranızdan bu düşmanlar girecek demektir. Düşman içeri girdikten sonra başınıza
her tür şey gelebilecek, kaleniz düşecek demektir.
Bu
durum her insan ve insana ait her ne varsa her biri için geçerli bir
sıkıntıdır. Açık yara bırakmamak, düşmana mahal vermemek en önemli insani
özelliktir. Açık yarası olanların
kaybetmek, açık yarasını kapalı tutanların kazanmak gibi bir özelliği vardır.
Siz, siz olun, kendiniz olun ve açık yaralı kalmayın.