Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
36.16
Gram Altın
2981.72
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Ocak 2023

AB'nin Rusya çelişkisi

Rusya – Ukrayna Savaşının başlamasından eski Batı Bloku ülkeler birbiri ardına yaptırımlar açıklama başladı. Yaptırımlar öyle boyutlara ulaştı ki; Uluslararası Kedi Federasyonu (FIFe), Rusya'nın işgalinin ardından bir durum değerlendirmesi yaparak, Rus kedilerine yaptırım kararı aldı.

Basın ve medya organlarından her gün birbirinden ilginç yaptırım kararları haberlerini okurken gösterilen görüntünün ardında görünmeyen gerçekler verilere yansıyordu.

AB ülkelerinin birçoğu savaşın başladığı 24 Şubat 2022 sonrasında aldıkları yaptırım kararlarıyla birlikte Rusya’ya olan ihracatlarını azaltırken bu azalma eğitim genel olarak iki ay sürmüş. Savaşın uzaması durumu AB ülkelerinin dengesini bozmuş ve Rusya’ya yeniden ihracatı artırmaya başlamışlar.

AB’nin Rusya’ya ihracatı Avrupa İstatistik Kurumu (EUROSTAT) verilerine göre 2022 yılının ocak ayında 7,1 milyar euro seviyesindeyken savaşın başlamasının ardından mart ayında 3,8 milyar euro düşmüş, nisan ayında 2,9 milyar euro ile minimum seviyeyi görmüş, Kasım ayında 5 milyar euroya geri çıkmış görünüyor.

Verilere bakıldığında Ocak-Ekim 2022 döneminde Rusya ile Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki ticaret cirosunun yıllık %13,8 artarak 227,7 milyar avroya ulaştığı görülmektedir. 2022 yılının ilk on ayında Rusya'dan Avrupa Birliği'ne yapılan ihracat %42,6 artarak 181,2 milyar euro olmuş görünüyor.

Liberalist küresel sistemin yılmaz savunucusu olan AB’nin söylem ve eylem uyumsuzluğu politikalarına devam ettiği görülüyor. Basın ve medya önünde Ukrayna’nın destekçisi olarak görünen ve bu doğrultuda Rusya’ya çeşitli yaptırımlar uygulayan AB, Rusya’ya olan tedariklerini yeniden artırmaya hatta İtalya, Litvanya, Avusturya gibi ülkelerin savaş öncesi seviyeye ulaştıkları dahi görünüyor.

Bu artışlara bir de yaşanan küresel enflasyonist süreç sebebiyle birçok merkez bankasının uyguladığı talebi daraltıcı sıkı para politikası perspektifinden bakılırsa işin aslında daha fazla ihracat yapabilecekleri de söylenebilir.

Diğer taraftan AB Konseyi, üye ülkelerin Rusya üzerindeki baskıyı artırmayı amaçlayan 9'uncu yaptırım paketini resmen onayladıklarını açıkladı. Yapılan açıklamada kararlaştırılan yaptırım paketinin Rus ekonomisinin savaşı sürdürme kabiliyetini zayıflatmayı amaçlayan bir dizi yeni önlem içerdiği belirtildi. Fakat verilere bakıldığında AB’den Rusya’ya artan ihracat verileri durumun hiç de böyle olmadığını gösteriyor. Ya AB ülkeleri aldıkları yaptırım kararlarına kendileri uymuyor ya da yaptırım kararları göstermelik kararlardan öte bir şey değil… AB uyguladıkları yaptırım kararlarıyla Rusya’dan enerji alma konusunda adımlar atarken Rusya’ya tedarik sağlamanın Rusya’yı savaştan vazgeçirmede ne kadar etkili olabileceği de ayrı bir tartışma konusu olarak gösterilebilir.

Diğer taraftan AB’nin liberalist politikalar çerçevesinde kendi çıkarlarını en üst seviyeye çıkarmaya çalıştıklarım görülüyor. Yaptırımlar çerçevesinde Rusya’nın AB ülkelerindeki mal varlıklarının dondurulması kararı AB ülkelerinin Rusya’nın parasını bu süreçte istedikleri gibi kullanabilmelerini sağlıyor.

Putin’in Rusya yönetiminin başına geçmesinin ardından önce içeride temizlik yapan Putin sonrasında Güney Osetya, Kırım, Suriye ve son olarak Donbas bölgesi görünümlü Ukrayna geneline yönelik yürüttüğü askeri operasyonlarla küresel sistemde önemli bir kırılmaya neden oldu. ABD’nin Irak’ta ve Afganistan’da yürüttüğü operasyonların maliyeti çok yüksek olunca ABD’de aynı şekilde geri çekilmeye başlamış ve ortaya çıkan boşlukları farklı ülkeler doldurmaya başlamıştı. Küresel sistemin değiştiği bu dönemde AB kendi çıkarını korumaya çalışırken söylem ve eylem uyumsuzluklarıyla çelişkili politikalarına devam ediyor.

Rusya – Ukrayna savaşı sebebiyle askeri yatırımlarını artırma kararı alan AB bir yandan ABD’nin askeri hegemonyasından kurtulma isteğini ortaya koyarken Fransa öncülüğünde AB ordusu kurma hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyor ancak diğer taraftan ABD’nin koruması altında Rusya’ya uyguladıkları enerji yaptırımlarını ABD’den karşılarken ABD’yi finanse ediyor.

AB’nin Rusya politikalarındaki çelişkilerine bakıldığında AB’nin ilk çelişkisi olmadığı, üyeliğe aday ülkeleri de yıllardır beklettikleri, Ukrayna’yı da bu doğrultuda feda ettikleri görülüyor.