'Abla' gittiii...

Değerli okurlarım, yerel seçim yenilgilerinin ilk faturasını: Meral Akşener İYİ Parti .Genel Başkanlığından ayrılarak ödeyecek.

Ne kadar kendisine, "koltuğu bırakma" çağrıları yapılsa da... Ben Meral Hanımın kararını değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Böyle düşündüğüm içinde, başlıkta "gitti" dedim.


Aslına bakarsanız, işin doğrusu da budur. Çünkü siyaset bir meslek değil, görevdir. Dahası... Siyasetçilerin oturduğu koltuklar, kendilerine milletin emanetleridir. Babalarının mirası değil...


Eskiler bu konuda, "Mahkeme Kadıya mülk değil" demişlerdir. İşte bu söz var ya... Siyasetçilerin bir numaralı düsturu olmalıdır.


Koltukta bir gün daha fazla oturmak kâr değildir...


Maalesef ülkemizdeki siyasetçiler, koltukta bir gün daha fazla oturmayı kâr belliyorlar. Aslında oturma süresinin uzatılması kâr değil; siyasetçinin millet nazarındaki itibarından düşüştür. Tabi bunları başarısız siyasetçiler için söylüyorum.


Derler ki, siyasette matematikte olduğu gibi, iki iki daha dört etmez... Yalnız bunun tek istisnası vardır. O da: koltukta oturulan sürenin uzatılmasının kâr getirmediğidir.


Şimdi Meral Akşener'i gözümüzün önüne getirelim. Ve kendi kendimize şu soruyu soralım: Sayın Akşener koltukda kalış süresini uzattıkça uzatsa, İP'teki tersine gidişi düzeltebilir mi?


Ben kendi adıma, sorunu cevabını "hayır" olarak veriyorum.