Abdulhamit Gül'ü sözünün gücüyle hatırlayacağız
“Geçmişte FETÖ'nün istihbarat ve veri madenciliğine verdiği özel önemi hepimiz biliyoruz. Ve bu çerçevede delil üreterek, tezgâhlarla, oluşturulan kumpaslarla nasıl insanların kişisel haklarını ihlal ettikleri, nasıl mahremiyet haklarını ihlal ettiklerini hepimiz gördük, yaşadık. Usulsüz dinlemeler, kişilerin mahrem görüntüleri, özel bilgilerin ifşa edilmesi, verilerin hukuk dışı yollarla ele geçirilmesi gibi tüm hukuk dışı bu fiilleri hep beraber yaşadık. Hukuk devletinde esas itibarıyla haysiyet cellatlığı olmaz, itibar suikastı olmaz. Hukuk buna asla izin vermez, veremez, vermemelidir. Dijital kumpaslarla insanların hayatını tarumar eden, insanlara kumpas kuran, bu FETÖ'cü zihniyetin de asla ama asla unutulmaması gereken bir mücadele alanı olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu FETÖ'vari anlayışın uygulamaları da hiçbir zaman hiçbir suretle ve hiçbir kimse tarafından gerçekleşmemesi yönünde de teyakkuzu ve bu konuda da hukukun gerekli tedbirleri alması da en esaslı görevlerden biridir."
****
Altına
tereddütsüz bir şekilde sonuna kadar bir hukukçu olarak imza atacağım yukarıdaki
sözler geçtiğimiz günlerde görevden ayrılan eski Adalet Bakanı Abdulhamit GÜL
beye aittir. 2023 hedeflerine demokrasi, insan hakları eylem planlarıyla daha
sağlam ulaşmaya çalışan bir ülkede, bir adalet bakanı bundan farklı veya
bununla çelişen ne söyleyebilir ki? Bunun aksine kelam eden, bunun aksini
uygulamaya çalışan kim olursa olsun kesinlikle Türkiye’nin demokrasisinin, iç
barışının, hukuk devletinin ve yarınlarının düşmanı olur. Tarafsız ve bağımsız yargı herkese lazım. Gün gelir bu
kantar emin olun herkesi tartar. Bugünün muhakkak ki bir yarını da vardır.
İşimize gelmese de hoşumuza gitmese de gönül dünyamızı okşamasa da yargıya
kurumsal olarak saygı duymak zorundayız. Yargıyı mutlak surette siyasi, sosyal,
toplumsal baskılardan ve tartışmalardan uzak tutmak lazım. Yargıçlar,
kararlarını toplumun duygularına veya beklentilerine göre vermez. Kanun ve
kitaplara göre verir.
****
Şu husus çok net bir şekilde ortada; “özellikle son dönemde kimi yargı kararları
veya kimi yargıçların olumsuz hal ve tavırları üzerinden toptancı bir
yaklaşımla Adalet mekanizmasını, Adalet Bakanını hedefe koyan, yıpratmaya
çalışan, “Türkiye’de adalet yoktur” algısını yaratmaya çalışan bir güruh var.
Amaçları, bu yolla yargı üzerinden Adalet Bakanı’nı, Adalet Bakanı üzerinden de
Sayın Cumhurbaşkanı’nı yıpratmaktı. Muhakkak ki adaletin doğru işleyişi ve adil
olmasından Adalet Bakanlığı da görevli ve sorumludur. Ancak bu görev ve
sorumluluk Anayasanın 138. maddesindeki hâkimlik teminatı kuralını bir adım
dahi aşacak bir yetki değildir. Adalet Bakanı dahi olsanız hâkimlere talimat
veremezsiniz, görülmekte olan davalar hakkında hâkimleri baskı ve etki altında
tutacak görüş ve beyanlarda bulunamazsınız. Hem tarafsız ve bağımsız hâkimler
isteyeceksiniz, hem de hâkimleri işimize gelmeyen kimi kararları üzerinden taşa
tutacaksınız. Olmaz!
****
Abdulhamit Gül bakanımız, reformlarla,
paketlerle, eylem planlarıyla, eğitim ve seminerle saygınlığını ve onurunu gün
geçtikçe yükselten bir adalet mekanizmasını tüm zorluk ve sabotajlara rağmen
kurmaya çalıştı. 20 yıla yakındır sahada olan, bu davaya gönül ve emek veren
bir hukukçu olarak şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki “Abdulhamit Bey, ehliyeti, liyakati,
tecrübesi, dürüstlüğü, merhameti ve adalet anlayışıyla adalet sistemindeki
sorun ve sıkıntıları aşmak için çok büyük bir şanstı. İktidarın da bu şansı sonuna
kadar kullanması ve desteklemesi lazımdı. Sayın Abdulhamit Gül’ü sesinin
gürültüsü, sağa sola çatışı ile değil sözünün gücüyle, nezaketi ve
beyefendiliğiyle, demokratik ve hakkaniyetli duruşuyla hatırlayacağız. Birçok
bakanın bırakın kendisine, danışmanlarına dahi ulaşmak mümkün değilken
Abdulhamit GÜL Bey, bir telefon kadar yakın olma alçak gönüllüğünü göstermiştir
insanlara. Gül’ün istifası bizleri çok üzmüştür. Kesinlikle siyasette başka
görevlerde hizmet etmeye devam etmesi, bilgi ve birikiminden faydalanılması
gereken bir siyasi kimliktir. Eminim ki Başkan Erdoğan da Abdulhamit Bey’e yeni
görevler verecektir. Hukukun sorunları gerçekten çok büyük. 15 Temmuz gecesinin
kahramanlarından Sayın Bekir BOZDAĞ bakanımıza da başarılar diliyorum.