ABD’nin Çin’e Uyguladığı İlave Vergiler Türkiye’ye Yaradı
Türkiye ekonomisi dışa açık bir ekonomi. Bu nedenle yurt dışında-özellikle ekonomisi güçlü olan ülkelerde-yaşanan gelişmeler, siyasi krizler ve ticaret savaşları ülkemizi direkt veya dolaylı olarak etkiliyor. Bilindiği üzere küresel ekonominin gündemini bir süredir ABD ile Çin arasında yaşanan ticaret savaşları meşgul ediyor. Bu sıkıntılı süreçten doğrudan etkilenenlerin başında, hiç kuşkusuz küresel çapta ticaret yapan iş insanları geliyor.
Hatırlayacak olursak, ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı ithal ürün vergilerindeki düşüşün hemen akabinde, Türkiye ABD’ye cevaben vergi artışı konusundaki adımlarını gevşetmişti ve ABD’den ithal edeceği bazı ürünlere yönelik yeni düzenlemeler getirmişti.
Bu son gelişmeler ışığında Türk Amerikan İş Adamları Derneği TABA-AmCham Başkan Yardımcısı Süleyman Şanlı konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Section 232 soruşturması kapsamında demir-çelik ürünlerinde yüzde 25, alüminyum ürünlerinde yüzde 10 olarak açıklanan ilave gümrük vergileri, daha sonrasında politik risklerle demir çelik ürünlerinde yüzde 50’ye, alüminyumda ise yüzde 20’ye çıkartılmıştı.
Bu anlamda sürecin politik risklerden uzaklaştığını ve normalleşme sürecine girildiği gözlemleniyor. Section 232 soruşturmasında Türkiye’nin bütçesi altıncı en fazla etkilenen bütçeydi. Burada 273 milyon dolarlık bir zarar görüldü. Ancak yüzde 50’lik bazlara çıktığında zararın katlanarak artacağı ifade edilmişti.
Ama demir-çelik ihracatında bütçeden yapılan yüzde 48’lik bir düşüş de gözlemlenerek iyi niyetli bir adım atıldı. Section 232’de diğer ülkelere uygulanan kriterlere benzer kriterlere, yani dış ticaret önlemleri kapsamına geri dönüldüğü görülüyor.
Demir çelik ürünlerine baktığımızda bu konuda ABD’nin uyguladığı Section 232 dış ticaret önlemlerinden en fazla zarar gören ülke Brezilya. Sırasıyla Rusya, Çin Güney Kore, Japonya, Almanya ve Türkiye olarak biz altıncı sırada yer alıyoruz. Güney Kore, Japonya, ABD ile herhangi bir politik sıkıntı yaşamadı ama ABD’deki demir-çelik endüstrisinin korunması babında, onlara da dış ticaret önlemleri uygulandı.
Bu noktada bir geri adım atma söz konusu oldu ve normalleşme süreci başladı. Ülkeler arasında mutlaka karşılıklı bir mütekabiliyet esası var. Türkiye bu anlamda 22 üründe, özellikle ABD menşeili mallara ilave gümrük vergileri ek maliyetleri yükümlülüklerini yarı yarıya azalttı.
Bu arada ufak bir gelişme de Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi(GTS) kapsamından bizim çıkartılmamız oldu. Nedeni şu; özellikle Çin’e yönelik, GTS ve diğer ürünler kapsamında uygulanan ilave gümrük vergilerinde –GTS ürünlerinde yüzde 22 diğer ürünlerde yüzde 15 uygulandı- ABD’nin Çin’e uyguladığı ilave gümrük vergilerinden birinci sırada Hindistan faydalanırken ikinci sırada da Türkiye faydalanmaya başladı.
Bu anlamda GTS kapsamında, gelişme yolundaki ülke statüsünden çıkartılarak gelişmiş ülke statüsünde değerlendirildik.
Bundan sonraki sürece ve demir-çelik dışında hangi sektörler nasıl etkilenecek diye bakacak olursak; plastik, kâğıt, ağaç ürünleri ve benzeri sektörlerin de zararlarını minimize edeceği öngörülüyor. Buna ilaveten ABD’nin Türkiye'den yaptığı çelik ithalatına uyguladığı yüzde 50 oranındaki gümrük vergisini yüzde 25'e indirmesi kararından daha fazla bir geri adım atılması bekleniyor.