ABD'li düşünce kuruluşundan Hamas itirafı!
Gelecek belirsizliklerle dolu olduğu için ileriye yönelik
kesin yargılara varmak güçtür. Ancak 7 Ekim operasyonundan bu yana ilk defa
ABD’li düşünce kuruluşu Foreign Affairs Hamas’ın geleceğine ilişkin önemli bir
itirafta bulundu. ‘’Yeni Siyasi Bir Düzen Nasıl İnşa Edilir?’’ başlıklı yazı 18
Aralık’ta yayınlanmıştı.
Hamas ile ilgili bölümü şöyledir: ‘’Nakba gibi, bugün Gazze'nin kolektif travması, sınırlarının çok
ötesinde Batı Şeria'da, Filistinliler arasında, hatta daha geniş anlamda Arap
dünyasında yaşanıyor. Bu, durum Gazze'nin siyasi bilincini şekillendirecektir.
Bu
arada zor ama kaçınılmaz olan gerçek şu ki, İsrail'in Hamas'ı siyasi ve askeri
bir güç olarak ortadan kaldırma yönündeki hedefinin gerçekleştirilemeyeceğidir.
Açıkçası bu, ölüm ve yıkımdan başka hiçbir işe yaramayacaktır. İsrailli ve ABD'li yetkililer bu gerçeği
ne kadar erken kabul ederlerse herkes için o kadar iyi olacaktır.
İki
aydan beri süren şiddetli bombardımanlar ve Gazze'nin sivil altyapısının büyük
bir bölümünün yok edilmesi, Hamas'ı iktidardan uzaklaştırmayı başaramadı. Roket
fırlatma yeteneği de dâhil olmak üzere askeri yeteneklerini önemli ölçüde
zayıflatamadı. Komuta ve kontrol sistemlerini bozma konusunda çok az şey
yapabildi.
Mahkûmlar
için rehineler anlaşması, her ne kadar kısa ömürlü olsa da, Hamas'ın öneminin
devam ettiğini gösterdi. İsrail, Gaze’lileri Hamas'a saldırmaya teşvik etmek
için kitlesel sivil kayıp ve acıların Hamas’ın neden olduğunu ileri sürdü.
Ancak İsrail, tüm bu yalan propagandaya rağmen, bu amacına da ulaşamadı. Hatta
Filistin Politika ve Araştırmaları Merkezi tarafından yürütülen son anketlerde:
İsrail'in Gazze bombardımanı ve işgalinin tam tersi bir etki yaratarak bütün
Filistinlileri Hamas'ın saflarına itti.
Hamas,
toplumda derin kökleri olan ve işgal altındaki toprakların hem içinde hem de
dışında önemli bir takipçi kitlesine sahiptir. Filistin siyasetinin ayrılmaz
bir bileşenidir. Hamas muhtemelen yakın gelecekte Filistin’in siyasi
manzarasının bir parçası olarak kalmaya devam edecektir. Dahası, Gazze'de işgal
koşulları, abluka ve İsrail'in yapısal şiddetinin diğer biçimleri devam ettiği
sürece, Hamas'ın veya onun gibi başka bir grubun direnişi devam edecektir.’’
Görüldüğü gibi Foreign Affairs, İsrail’e diyor ki Hamas
Filistin’in bir gerçeğidir ve siz bu gerçeği değiştiremediniz. Daha fazla ölüm
ve yıkım olmaması için bu gerçeği kabul edin ve ateşkes sağlayın. Ateşkesin
sağlanması, barış içinde yaşama arzusu rasyonel düşünen her insandan beklenen
doğal bir şeydir. Fakat hastalıklı bir zihniyette sahip Netanyahu için barış, savaştan
daha tehlikeli görünüyor.
İsrail’in Filistin’de döktüğü kanın boyutu vicdanları
titretecek seviyelere ulaşmıştır. Amerika ve İngiltere başta olmak üzere tüm
Avrupa ülkelerinde tepkiler gün geçtikçe artmaktadır. Batılı halkların tepkisi
ile idarecilerinin iradesi arasındaki uçurum giderek derinleşmektedir.
Bazı batılı medya kuruluşları ve politikacıları kasıtlı
olarak, İsrail'in Filistinlilere yönelik işlediği soykırımı "İsrail-Hamas savaşı" olarak
adlandırdı. Ancak İsrail'in iki aydan fazla bir süre boyunca okulları,
üniversiteleri, fırınları, hastaneleri, BM tesislerini ve yerleşim yerleri de dâhil
olmak üzere Gazze'deki yaşamının her alanını gelişigüzel bombaladı. Böylece İsrail'in
yalnızca Hamas'ı hedef aldığı iddialarını bizzat kendisi çürütmüş oldu.
Öyle anlaşılıyor ki Hamas biraz daha direnebilirse, kim
bilir ABD’li yayın kuruluşları ve siyasetçileri daha ne itiraflarda bulunacak?