ABD zor durumda
Geçtiğimiz günlerde Başkan Erdoğan’ın Fırat’tın Doğusuna askeri operasyon yapacağını açıklayınca, Siyonistlerin yönlendirmesiyle hareket eden Trump yönetimi zor durumda kaldı. Bir tarafta NATO ortağı olan Türkiye’yi tamamen kaybetmek istemiyor, diğer tarafta bölgeyi istikrarsızlaştıran terör unsurlarının bitmesi işine gelmiyor.
Bir kaynaktan edindiğim bilgiye göre, Ulusal Koalisyon Güçlerin mensubu Ahmet Cabbar, ABD’ye ait bir uçakla Suriye’nin Kuzeyine giderek Demokratik Suriye Güçleriyle(SDG) bir görüşme yaptı. Bu görüşmeden sonra Erbil’e giderek Mesut Barzani’yle de bir görüşme yapan Cabbar, sonra Türkiye’ye gelerek şöyle bir öneride bulundu: ‘’PKK’ya karşı Kuzey Irak Kürdistan’ı ile birlikte operasyon yapalım.’’ Bu tür tekliflerle Türkiye’yi oyalamak istiyorlarsa, Türkiye bunu anlayacak yeterli tecrübe ve birikime sahip olduğunu bilmeleri gerekir.
Benzer bir iddia da ABD’nin düşünce kuruluşu olan GPF’de kaynak belirtmeden şöyle bir rapor yayınladı: ‘’Irak Kürdistan’ı Türk ordusuyla birlikte PKK’ya karşı savaşacak.’’ Bu iddiaların doğru olup olmadığını bekleyip göreceğiz ama net olan bir husus var ki, Türkiye’nin kararlı tutumu Siyonistlerin kurduğu birçok denklemi daha şimdiden bozacağını görüyoruz.
Dün NPR radyosunda konuşan bir uzman şöyle diyordu: ‘’ABD’nin Türkiye’yle olan mevcut politikaları orta ve uzun vadede ABD’nin çıkarlarına zarar verecektir.’’ Özellikle ABD ile Avrupa arasındaki rekabetin giderek kızıştığı bir dönemde, Türkiye küresel güç mücadelesinde denklemleri etkileyecek bir konumda olduğunu ABD iyi biliyor. Türkiye, içindeki Feto ihanetine rağmen, şu dört hususa önem vererek uluslararası ilişkilerde konumunu daha da önemli bir hale getirdiği açıktır.
- Savunma sanayisinde önemli yatırımlar yaparak dışa bağımlılığı azaltmıştır.
- Dünyanın birçok ülkesinde elçilikler açarak o ülkelerle ticari ilişkilerin gelişmesinin önünü açarak ekonomiyi geliştirmiştir.
- Yeterli olmasa da Türkiye son yıllarda teknoloji üretmeye yönelerek katma değeri yüksek ürünler üretmeye yönelmiştir.
- TİKA, TRT World, TRT Arapça, TRT Kurdi kanallarını kurarak kültürel alanda önemli adımlar atmıştır.
Türkiye’nin attığı tüm bu adımlar oldukça önemlidir. Küresel güçler bu bölgede politika belirlerken Türkiye’yi daha fazla dikkatte almak zorunda bırakacaktır.
ABD Türkiye’nin hassasiyetini dikkate almadığı için ‘’Çivi çiviyi söker’’ anlayışının gereği olarak kendi içinde güçlenmesi için motive etmiştir. Dışarıda da denge arayışlarını hızlandırarak tek seçeneğin ABD olmadığının mesajını net bir şekilde vermiştir.
Türkiye seçime doğru giderken kendi iç barışına zarar verecek bir söylemden kaçınması tüm siyasi partilerin sorumluluğudur. Türkiye temel meselelerde kendi içinde bütünlük sağladığı oranda dışarıda kanımıza ve kaynaklarımıza yönelmiş emperyalist güçlere karşı daha etkin olup onları daha çok zor durumda bırakacağı muhakkaktır.