Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Ocak 2019

ABD-YPG-ISIS Konsorsiyumu

Bilhassa II. Dünya Savaşı sonrası yayılmacılığını hızlandıran ABD Uzakdoğu’ya, Güneydoğu Asya’ya saldırdı. Komünizmi durdurup Amerikan Emperyalizmini kıtalara yaymak için BM’nin desteğiyle böldüğü Vietnamları savaştıran ABD antikomünist olan Güney Vietnam’la birlikte Kuzey Vietnam ile savaştı.

İnsanlığın hiçbir değerinin dikkate alınmadığı bu savaş 20 yıl sürdü. 58 bin askerin yanısıra 2196 uçak ve helikopterini bu savaşta kaybeden ABD, 6 milyondan fazla Vietnamlıyı öldürdü, öldürttü. Kurtulan ABD askerlerinin çoğu savaş bittikten sonra intihar etti (Vietnam Sendromu).

ABD bu yenilgiden sonra bölge ile ilgili emellerini terör örgütleri üzerinden gerçekleştirme yolunu seçti. Kendi askerini savaşa sokmadan taşeronu olan örgütleri kullandı. Vekalet savaşları dönemi de böyle başlamıştı.

Bu örgütleri kim kurdu?

Artık Taliban’ın CIA tarafından kurulduğunu inkâr eden yok. ABD’nin en yetkili ağızları Taliban’ı da El Kaide’yi de kendi istihbaratlarının kurduğunu itiraf etmişlerdi.

Doğrusu bu bölgede ABD, Rusya, İngiltere, Almanya ve İsrail’in desteklemediği bir terör örgütünün yaşaması im-kân-sız-dır. Elbette bu ülkeler terör örgütü elebaşları ile bir masa etrafında toplanıp, “Gelin beraberce bir terör örgütü kuralım” demek zorunda değiller. Manipülasyonlarla insanlara pekala terör örgütü kurdur(t)ulur ya da var olan örgütün hareket kabiliyeti arttırılır, eylemlerine zemin hazırlanır vs…

Trump’ın yalancısı olmak içime sinmese de “DEAŞ’ın ABD tarafından kurulduğunu” ve bu örgütün bölgedeki ABD çıkarlarına hizmet ettiğini biliyoruz. Suriye’nin 2018 sonu itibariyle geldiği nokta ne ise ABD bunu DEAŞ ile birlikte yapmıştır.

YPG’ye giden silahların en az 1/3’ü DEAŞ’a gittiğini bölgeden görüştüğümüz insanlar söylüyor. Daha önceleri YPG saflarında yer alıp DEAŞ’a karşı savaştığını zanneden ve işin aslını öğrendikten sonra örgütten kaçan Mehdi K. C. “Bize gelen silahları İŞİD bölgesine taşımak çok zoruma gitti, YPG’li komutanlara sebebini sorduğumda bana verilen cevap kaçmama sebep oldu” dedikten sonra, YPG-ABD işbirliğinin aslında ABD-YPG-DEAŞ konsorsiyumu olduğunu şöyle anlatıyordu: “Komutanlara silahları neden İŞİD’e veriyoruz diye sorduğumda, ‘İŞİD silahsız kalırsa biz kiminle savaşırız? Amerika nasıl burada kalabilir ve bizi nasıl destekler?’ dedi ve ekledi, ‘İŞİD bizim için dozer, biz greyderiz, İŞİD olmasaydı biz buraları nasıl alabilirdik? Bak İŞİD’i getirdiler, sonra biz Amerika ile İŞİD’i kovduk ve buralar bize kaldı’ demişti.”

Evet,

ABD istemez ise DEAŞ bir tek tüfeğe bile sahip olamazdı. Dört bir yanı ABD tarafından sarılı iken DEAŞ bu silahları nereden ve nasıl temin edebilir/di?

Münbiç saldırısı

Geçtiğimiz gün ABD ve YPG’nin kontrolündeki Münbiç’te DEAŞ’ın üstlendiği canlı bomba saldırısı sonucu 4’ü ABD askeri olmak zere en az 20 kişi öldü.

Giriş çıkışları ABD ve YPG’nin kontrolündeki Münbiç’te ABD askerlerine karşı düzenlenen bu saldırıyı DEAŞ’ın gerçekleştirmesi ile ilgili birbirinden farklı yorumlar yapıldı.

Peki;

ABD’nin Suriye’de bulunmasından en fazla DEAŞ’ın rahatsız olması gerekmez mi?

DEAŞ, çekilme kararı almışken askerlerini öldürdüğü ABD’nin, “Bitti dediğimiz DEAŞ bitmedi, tehlike devam ediyor, Suriye’de kalmaya devam edeceğiz” diyebileceğini hiç mi düşünmedi?

Ya da;

Fransa ABD’nin Suriye’den çekilmesine itiraz etmedi mi?

Ya Suudi?...

Peki, BAE ABD’nin Suriye’den çekilmesini istiyor mu?

İsrail’in ne düşündüğünü bilmiyor muyuz?

Son soru:

ABD’nin her konuda desteklediği YPG, ABD’nin Suriye’den çekilmesi halinde içine düşeceği çıkmazı bilmiyor mu sandınız?

Bütün bunları Aralık ortalarında ABD’nin çekileceğini açıkladıktan bir ay sonra yapılan “20 mil/30 km’lik güvenlikli bölge” açıklamasından sonraya denk gelmesi ile birlikte okuyalım.

ABD ve Türkiye’nin anlaştığı “Güvenlikli Bölge” kim ya da kimlerin işine gelmiyorsa bu ve bundan sonra meydana gelebilecek saldırılarda o/nların parmağını arayalım.

Bu saldırıyı DEAŞ üstlendi, lakin DEAŞ de YPG de saydığımız ülkeler de bu saldırıya sevinmişlerdir.

Sadece sevinmişler mi dersiniz?

Sanmıyorum…