ABD ve Rusya arasında ılık savaş mı sıcak savaş mı?
Soğuk Savaş; İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetler Birliği'nin başını çektiği Doğu Bloku ve ABD'nin başını çektiği NATO Bloku arasındaki jeopolitik gerginlik durumunu ifade etmek için kullanılıyor.
Soğuk Savaş döneminin başlangıcı üzerinde tam
bir mutabakat olmamakla birlikte, bu dönemin başlangıcı olarak 1947 Truman
Doktrini genel kabul görmüştür.
Soğuk Savaşın bitiş tarihi ise neredeyse
tartışmasız bir şekilde bellidir.
1989 yılında Doğu Avrupa'daki komünist
rejimlerin ve 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin çöküşü ile soğuk savaşın
bittiği de uluslararası ilişkilerde genel kabul görmüştür.
Dönemin Soğuk Savaş olarak adlandırılmasının
sebebi; ABD ve Rusya’nın birbirleri ile direkt olarak savaş açmaması, bunun
yerine birbirlerini, bölgesel olarak destekledikleri aktörler üzerinden vekalet
savaşları şeklinde olmasıdır.
Bugün durum biraz daha farklı.
Soğuk savaştan ılık savaşa, ılık savaştan
sıcak savaşa doğru bir sürece gidiliyor.
ABD ile Rusya, Rusya-Ukrayna savaşında soğuk
savaşı aşan bir süreç yaşıyor.
ABD açık ve net bir şekilde Ukrayna’ya silah
gönderiyor.
Durumu soğuk savaşın bitişi ve ılık savaşın
başlangıcı olarak nitelendiriyorum.
Bunun bir adım ötesi ise sıcak savaştır.
ABD ve Rusya her an ılık savaştan sıcak
savaşa geçebilir.
Benze bir durum da Türkiye ile ABD arasında
yaşanıyor.
ABD hem Yunanistan hem Kıbrıs hem PKK
(Suriye) üzerinden Türkiye ile bir savaş ilan etmiş durumda.
Kıbrıs üzerinden soğuk savaş,
Yunanistan üzerinden ılık savaş,
PKK (Suriye) üzerinden sıcak savaş,
ABD ve Türkiye arasında tam olarak böyle bir
durum var.
Özellikle Yunanistan üzerinden bir sıcak
olasılığı gün geçtikçe yaklaşıyor.
***
Kemalizm Cemaati/Tarikatı ile İsmailağa
Cemaati/Tarikatı
Kamuoyu, 6 yaşında evlendirildiğini iddia
eden H.K.G. isimli bir kadının hikayesiyle adeta şok oldu.
Olay, Birgün gazetesindeki H.K.G.'nin
gelinlikle çekilmiş fotoğrafının kullanıldığı bir haber üzerine başladı.
Olayın doğru olup olmadığını net olarak
bilmiyoruz.
Doğruysa durum çok vahim.
Böyle bir olayda rol oynayan herkes bunun
bedelini ödemelidir.
Devletimiz gerekli müdahalede bulundu.
Gerçekleri yargılama sonucunda daha net bir
şekilde göreceğiz.
H.K.G.'yi 6 yaşında evlendirmekle itham edilen baba Y.S.G. "Kızım medeni kanunun reşit saydığı yaşta evlenmiştir" diyor.
H.K.G.'nin kız kardeşleri, medyada yer alan
gelinlikli fotoğraflardan kendilerinin de çektirdiğini söylüyorlar.
Hafızlık
törenlerinde kız çocukları için böyle bir gelenek olduğunu söylüyorlar.
Yargımız elbette gerçekleri ortaya
çıkaracaktır.
Bu işin bir boyutu.
Diğer boyuta gelince;
Çocuk yaşta flörtü savunanlar, filmlerinde
her türlü taciz ve tecavüzü rol icabı diyerek normal görenler, LGBT
savunucuları, … her şeyi ortada olan ahlak yoksunu çok sayıda sözde sanatçı, … haysiyet,
namus, şeref, ahlak duyarı kastılar bu olay üzerinden.
Olayı direk İSLAM dinine mal eden soytarılar
bile oldu.
Kemalizm Tarikatı’nın müritleri; Deniz Zeyrek,
Haluk Levent, Şahan Gökbakar, Kemal Kılıçdaroğlu, … gibiler, olayı suçun
şahsiliği ilkesinden çıkardılar.
CHP medyası, İslam dinine düşman olan medya
olayı İSLAM dinine mal etmek için her türlü soytarılığı yaptı.
Ekrem İmamoğlu ise tam bir şov yaptı.
Hiranur Vakfını İBB zabıtalarıyla kapatmaya
kalktı.
Şahsi suçu genelleştirdi.
İstek Vakfı’nda benzer bir olay olunca İstek
Vakfı’nı kapatmayı bırakın, kınamayı bile aklına getirmeyen Ekrem İmamoğlu,
suçun şahsiliğini bir kenara bırakıp, Hiranur Vakfı’nı toptan cezalandırma
yoluna gitti.
Kemalizm Tarikatı’nın müritleri her olayı fırsata
çevirip, münferit her olay üzerinden direk İslami kurumlara ve İslam’a
saldırmak için fırsat kolluyorlar.
Allah onlara fırsat vermesin.
Bunlar memleketi yönetseler, muhaliflerine
neler neler yaparlar?
CHP’de gerçekleşen onca taciz-tecavüz
vakasından dolayı CHP kapatılsın demeyenler,
Ensar Vakfı ve Hiranur benzeri bütün
vakıfların, derneklerin, yurtların, … hatta kuran Kurslarının bile
kapatılmasını utanmazca istiyorlar.
Kemalizm Tarikatı’na bağlı, Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ü bir kalkan olarak kullanan Atatürkçü düşünce diye meydanlara
çıkan laik cemaatler/tarikatlar, çağdaş yaşamı savunduğunu iddia eden laik
cemaatler ve tarikatlar, başka tarikat ve cemaatlerin kapatılmasını
savunuyorlar.
***
CHP iktidarında Türkiye’yi MASONLAR KURULU mu
yönetecek?
CHP geçtiğimiz hafta 'İkinci Yüzyıla Çağrı'
ismiyle bir toplantı yaptı.
Kemal Kılıçdaroğlu; “Siyaset üstü
beyin takımı”ndan söz etti.
70 kişilik uzman bir ekip kuracakmış.
TBMM ve CHP kadroları dururken, siyaset üstü
bir kurumun memleketi yöneteceğini ilan eti.
ABD’li Jeremy Rifkin, Daron Acemoğlu, … gibi
ithal danışmanların olduğu bir kurul ile memleketi yönetecekmiş.
CHP’nin üzerinde bir kurul zaten CHP’nin 14.
Katında vardı.
Acaba CHP iktidarında; CHP, TBMM ve Türkiye
üzerinde bir kurul ile mi memleketi yönetecek?