ABD ve batılılardan dost olmaz
Bölüp parçalamanın ön çalışmaları olan bir iki asrı saymasak, net bir asırdan fazladır İslam diyarı perme perişan, darmadağın, bölük pörçüktür. Bu sebeple de yoksul, muhtaç, aç biilaç, hatta köle ve esir konumundadır. Daha garip olanı ise,tüm bu acı ve dramlar hesapsız zenginliklere rağmen yaşanmaktadır. Dünya enerji kaynaklarının %85,i İslam aleminde, altın, elmas, uranyumun bir o kadarı İslam topraklarında. Ama varlık içinde yokluk, tüm bu zenginlikler içerisinde yoksuluz.
Yani kısaca düşman bizi bölüp parçaladığından dolayı zayıf düşürmüş ve bizi istediği gibi yönetmekte, yönlendirmekte, sömürmektedir. Dolayısıyla biz bölündükçe daha çok perişan hale geliriz. Daha çok düşmanın oyuncağı oluruz.
Bu bölünmenin bizimle ilgili tarafı elbette önemli ve üzerinde durulması gerekir. Ancak şimdi dış kaynaklı bölenler üzerinde biraz duralım. ABD ve yandaşları batılılar, namı diğer emperyalistler iki milyarlık İslam âlemini nasıl, neden ve kaç parçaya bölmüşler. Bu böldükleri parçaların hangisine dostturlar.
Küresel zalimler, her bir parçayı da bu vaatlerde bulundukları gibi vaatlerle bölmediler mi? Bölünme tamamlandıktan sonra hangi sözlerini tuttular. Ayrı ayrı vaatlerde bulunarak önce ulus ve ırklara böldüler. Sonra bu ulus ve ırkları da bölge bölge, aşiret aşiret böldüler. Bölünmeden sonra, sadece sömürü çarkı daha hızlı işledi…
Şu an Araplar kaç parça, Türkler kaç parça, Kürtler ve diğer ırklar kaç parça. ABD AB haçlı Siyonist ittifakı, bu parçalardan hangisine dost bu gün. Bu saydığımız parçalardan hangisi gerçekten özgür ve bağımsız. Batılılar tüm bu parçalara da özgürlük, bağımsızlık vb. nice albenili şarkılar söylememişler miydi?
En son Irak’a “ebedi özgürlük” mavalıyla gelmediler mi? Bu gün Irak özgür mü? Suudi, Mısır, Afganistan, Pakistan, Afrika ülkeleri ve her hangi bir İslam ülkesi özgür mü? Ya da Türkiye 100 yıldır özgür ve bağımsız mıydı? İşte son 10-15 yıldır, özgürleşmeye sadece niyet etmiş olduğu için tüm küresel despotların hedefinde değil mi? Kısacası batının bağımsızlık, özgürlük vs. sözleri sadece birer tuzaktır.
Hâlbuki
kâinatın sahibi olan Allah (cc) ta 1450 yıl öteden, bu kâfirlere karşı
defalarca bizi uyarmıştı. Kur'an, Haçlı Siyonist ittifakıyla, İslam ümmetinin
ittifakının mümkün olmadığını, defalarca ihtar etmişti. İşte birkaç örnek:
“Ey inananlar! Sakın Yahudi ve Hristiyanları dost
edinmeyin. Onlar ancak birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost
edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu
doğruya iletmez.” (Maide 5/51)
“Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de
Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. (Bakara 2/120)
“Ey iman
edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız,
imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.” (Ali İmran 3/100)
“Mü’minler, mü’minleri bırakıp inkârcıları dost
edinmesin. Kim böyle yaparsa Allah ile bir ilişiği kalmaz. Ancak onlardan
(gelebilecek tehlikeden) korunmanız başkadır. Allah, asıl sizi kendisine karşı
dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır. Çünkü dönüş Allah’adır.” (Ali İmran 3/28)
PKK, KCK, PYD, YPC, DHKPC, TİKKO veya başka isimlerle
kurulan tüm solcu örgütler, onlarca yıl KAHROLSUN ABD, KAHROLSUN EMPERYALİZM
diye bağırmadılar mı? Şimdi net değil mi ki, bunları bağırtan kendi kendine
sövdüren, ABD’nin kendisiymiş. Bunun bir tuzak, bir hile bir kahpelik olduğu
açık değil mi?
Ey halkım şunu bilelim ki, bölündükçe zayıflar ve bu zalimler için daha
kolay lokma oluruz. Bir ve beraber olduğumuz zaman güçlenir ve ayağa kalkarız.
İşte asıl o zaman özgür ve bağımsız oluruz. Aksi halde ne Kürt, ne Türk ne Arap
hiçbir Müslüman halkın bağımsızlığı da huzur ve güveni de, izzet ve saadeti de
mümkün değil. Düşünün ve karar verin.