Küskün demokrat kızgın demokrat

ABD seçimlerine doğru-1

Trump, 2016 seçimlerini kazandığında Demokrat Parti’ye oy verenlerinin öfkesinin tam anlamıyla dindiğini söylemek mümkün değildi. Başta grass-root organizasyonların, kamuya kendisini adamış non-profitlerin ve egemen söylemden son derece rahatsız ve ‘Başka Bir Dünya Mümkün’ sloganıyla yola çıkan insanların büyük bir bölümü Bernie Sanders’i destekliyor ve onu Obama’dan sonra yeni bir ümit olarak görüyordu.

Bernie Sanders’i öne çıkaran ve desteğini arttıran çeşitli faktörler vardı: Amerika’daki tabiri ile liberal, dünyanın geri kalanındaki tabiri ile sosyal demokrat olarak ele alınabilecek siyasi çizgisi, Obamacare’den sonra taşın üzerine bir taş koyacak insan olabileceğine dair inanç, pek çok başkan adayının aksine ticari (corporate) dünyadan veya sermayeyi politik baskı aracı olarak kullanan hiçbir gruptan para kabul etmemiş olması…

TEMİZ BİR BAŞKAN ADAYI İMAJI

Daha en başında birilerinin sponsorluk yaptığı daha kaba bir ifadeyle ‘kiralayabildiği’ bir politikacı imajı yerine, ‘temiz para ve temiz politikalarla’ yola çıkan temiz bir başkan adayı imajı, göçmen karşıtı-ırkçı politikalara karşı net karşı duruşu, Yahudi asıllı bir demokrat olarak Siyonistlere ve Siyonist sermayeye olan mesafesi, Filistin konusunda insanlık dışı işgal ve muamelelere karşı net duruşu, iki devletli çözüme olan desteği onu ön plana çıkarmıştı.

Kaliforniya adaylık erken seçim oylamasına bir hafta kala mitingi için ABD’nin en siyah şehri Oakland’ı seçip, meydanı ve sokakları hınca hınç doldurduğunda Müslüman, Hristiyan, siyah, beyaz herkesin gözlerinde umudu ve bir gülümsemeyi tekrar yeşertmişti: ‘We can do this!’

BERNİE’NİN KARŞISINDA HİLLARY ADAYLIĞI

Bernie Sanders’ın demokratların potansiyel adayı olarak her kesimden oyu vardı… Bir çeşit etrafında toplanılabilecek, bir arada yaşamı sürdürmeye niyetli herkese kıssalar anlatabilecek ve bilgeliği ile küsleri barıştırıp, herkesi mutlu edebilecek ‘Bernie dede’ olarak anılıyordu…

Bernie’nin karşısına Hillary aday olarak dikildikten sonra, demokratların bizzat kendilerinin anaakım medyada Bernie Sanders’a karşı başlattıkları kampanya demokrat seçmende büyük bir öfke yarattı.

‘Temiz siyasetçi’ ve ‘İçimizden bir büyükbaba’ modeline karşı hırslı, sinsi ve toplum düzeyinde bir House of Cards karakteri olarak algılanan Hillary Clinton’a parti içinde ve anaakım medyada günden güne dozu arttırılan destek, demokrat seçmenin bir bölümünün öfkesini ikiye katladı ve Demokrat Parti, Clinton’ı aday olarak açıkladığında bir grup demokrat parti seçmeninin oyları partisinden çoktan kopmuştu bile…

DEMOKRATLARIN PARTİ ÖFKESİ TRUMP’I KAZANDIRDI

Bu hatrı sayılır oy grubu, Lewinski skandalıyla anılmış ancak nedamet getirerek toplum vicdanınında kendisini aklamayı başarmış Bill Clinton’a dahi hala bir sempati duyuyordu, onu dahi yeniden aday olarak kabul edebilirdi ancak fazla hırslı ve hesaplı bulunan Hillary’i asla…

Nitekim kabul etmedi de…Demokratların Demokrat Parti’ye duydukları öfke Trump’a seçim kazandırdı. Bernie Sanders’la başlayan ‘para ile satın alınamayan’ politikacı imajı, seçmenin gözünde çabucak Trump’la yer değiştiriverdi…

Seçmenin gözünde, dünya görüşü ve etiği sebebiyle satın alınamaz Bernie Sanders imajından boşalan yeri, hâlihazırda kendisi zengin olduğu için satın alınmaz olan Trump imajının alması çok da zor olmadı…

JACOB BLAKE VE GEORGE FLOYD’UN POLİS ŞİDDETİNE KURBAN GİTMESİ

2009 Kaliforniya Fruitvale Bart Station’da tren bekleyen yolcular arasında çıkan kavgaya polisin Afrikalı Amerikalı silahsız, genç baba Oscar Grant’ı vurarak öldürmesi, ülke çapında çok büyük protestolara sebep olmuş, 2013 yılında da ‘Black Lives Matters’ kurulmuştu. 2012’de Trayvon Martin’in, 2014’de Michael Brown ve Eric Garner’in, 2020’de Jacob Blake ve George Floyd’un polis şiddetine kurban gitmesi ülkede infial yaratmıştı.

Bu olayların bir bölümü Obama’nın başkanlık döneminde yaşanmış, Obama bu konuda oldukça sert bir şekilde toplum tarafından eleştirilmişti. En çok infial yaratan olaylardan biri, Trump’ın başkanlık döneminde, 2020’de yaşandı. Yine bir siyah. Jacob Blake’in babasının göz yaşları içinde okuduğu Fatiha Suresi ve yaşadığı derin üzüntü uzun zaman kimsenin aklından çıkmadı…

UZUN NAMLULU SİLAHLA BARIŞÇIL BİR PROTESTO

Ancak bundan daha büyük öfke yaratan ise, Jacob Blake cinayeti ve siyahlara karşı polis şiddetini protesto eden gruba karşı bir araya gelen karşı grubun içinden 17 yaşındaki Kyle Rittenhouse’ın AR 15 Style bir uzun namlulu silah ile protestocuların içinden iki kişiyi vurması ve sonucunda da suçsuz bulunması oldu. Uzun namlulu silahla barışçıl bir protestoda iki kişiyi öldüren Rittenhouse’ın başkanlık süresi dolan Trump ile verdiği sevgi dolu pozlar hafızalarda yer etti.

TRUMP’U KAZANDIRAN OYLAR

Bunun gibi pek çok birbiri üzerine eklenen olayla, küskün ve kızgın demokrat seçmen, Biden’a umut bağlamasa da en çok ırkçı ve göçmen karşıtı söylemlere geçit vermemek için, Kamala Harris’in de adaylıktan çekilmesiyle, ‘Ehven-i Şer’ olarak gördüğü Biden’a yine de oyunu verdi.

Böylece Trump’a kazandıran oyların bir bakıma küskün ve kızgın demokratların oyları olduğu 2016 seçimlerinde tescillenmiş oldu.

(Devam edecek…)