ABD, neden sürekli saldırıda
Türkiye, ABD'nin açık veya üstü kapalı ambargo uyguladığı ülkelerin başında geliyor. Bir süre Türk vatandaşlarına vize vermediler. Üst düzey bir bürokratımızı yargıladılar. Türkiye'de darbe yapmaya kalkan örgütün elebaşını ülkelerinde barındırıyor, somut delillerle hukuki yollardan iadesini istememize rağmen vermiyorlar. Şimdi de bir rahibi bahane ederek Türk ekonomisini baltalamayı sürdürüyorlar.
Peki ABD'nin istemediği, hoşuna gitmeyen husus nedir? Neden Türkiye'ye açık ve kapalı ambargo uyguluyorlar? Türkiye ne yaptı ki, ABD her seferinde farklı bir yaptırımla önümüze çıkıyor? İran açısından bunu ele aldığımızda somut bir gerekçeleri var. İran nükleer teknolojiye sahip olmasın diye ambargo uygulanıyor cevabı açık ve net. ABD'nin böyle bir şeye hakkı olmasa da İsrail öncelikle düşünüldüğünde ve ABD'nin kendisini dünyanın jandarması olarak gördüğü dikkate alınınca bu hakkı kendinde gördüğü anlaşılabilir.
Türkiye'ye ilişkin sorunun cevabına gelince. Somut olarak, Türkiye'nin artık emir eri olmaması gösterilebilir. Eskiden NATO bünyesinde ABD'nin koltuğunun altına sığınan, onun bir dediğini iki etmeyen, sürekli önünde el pençe divan duran bir ülke vardı. ABD'nin kullanımdan kaldırıp bir kısmını lütuf olarak Türkiye'ye hibe ettiği silahlarla idare eden, daha fazlası için çaba göstermeyen bir ülkeu2026 Böyle bir emir erini kim istemezdi ki?
***
Şimdi öyle mi artık? Türkiye, bin bir zahmetle kazandığı parasını ABD'nin çöpleri için vermiyor artık. Üstelik silah almak yerine o silahın teknolojisini istiyor. Kendi silahını üretiyor, bu silahları da ABD'yle rekabet ederek üçüncü ülkelere satıyor. Yani ABD'nin milyar dolarlık pazarlarına ufaktan ufaktan çomak sokuyor. Rusya'dan S u2013 400 alırken, S u2013 500'leri Türkiye'de birlikte üretelim ve satalım teklifini götürüyor.
Türkiye'nin bölgesinde bir güç olarak öne çıkması, sadece bölge siyasetinde değil dünya siyasetinde de söz sahibi olması pek de kolay değil. ABD'nin dünyayı kontrol etmek için yeryüzünde İncirlik gibi 820 üssü olduğunu, sırf bu üslerde 350 bin asker beslediğini, bunun için milyar dolarlar harcadığını dikkate alırsanız Türkiye'nin işinin pek de kolay olmadığı anlaşılır.
ABD, savaşçı bir ülke. Dünyanın herhangi bir noktasında mutlaka savaş halinde. Olayı kendi menfaatine çözmek için askeri bir harekattan kaçmayan, onu yapamıyorsa istihbarat yoluyla, o da olmuyorsa ekonomik yaptırımlarla netice almaya çalışan bir zihniyete sahip.
***
Son olarak Çin ve Rusya'nın uzay çalışmalarının artması üzerine ABD ordusu bünyesinde muharip bir Uzay Kuvvetleri Komutanlığı kurmaya karar verdiler. Geçtiğimiz Haziran ayında ABD Başkanı Trump, bu süreci başlatma talimatı vermişti. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence de önceki gün 2020'ye kadar bu kuvvetin kurulacağını söyledi. Kongreden bu süreç için istenen ek fon ise 8 milyar dolaru2026
Bunları yazmamın sebebi, ABD'nin hemen her konuya savaş mantığı ile yaklaştığını anlatmak. ABD, İran'a ve Rusya'ya açıktan ambargo uyguluyor. Çin'le zaten sürekli didişiyor. Türkiye ve AB ülkelerine ise sopasını gösterip üstü açık veya kapalı yaptırım yoluna gidiyor. ABD yöneticileri, tüm bunları hukuk çerçevesinde yapmıyor, ABD'nin menfaatlerini korumak için her yolu denemeyi kendilerince meşru görüyor.
Türkiye, ABD'nin doğrudan yaptırımları kadar gayri resmi uygulamaları ile de mücadele etmek zorunda. ABD'nin devasa askeri gücüne karşılık Türkiye'nin üslerine gelince; devede kulak gibiu2026 Ama buna rağmen çok ama çok etkilileru2026 Kıbrıs'ta huzur varsa ve Katar eğer işgal edilemediyse oradaki az sayıdaki Mehmetçiğin değil, onun arkasındaki gücün sayesindeu2026 İşte ABD'nin sürekli ambargo uygulamasının sebebi buu2026 O, rakip değil koltuğunun altında emir eri istiyoru2026